HAYAT'TAN DERS ÇIKARMAK

• 26 Haziran 2012 Salı 08:36:21

“ Hayatın içinde neler var neler, aşk, para, acı, ölüm, saymakla aklına getiremediğin, bitmeyecek bir o kadar çok şey “.

Dünya, canlı varlıkların buluşma noktası olduğu gibi, göçüş noktası olduğu gerçeğidir. Bu süreç içerisinde yaşamış olduğun aşklar, sevdalar, acılar, kederler, maddi ve maneviyatlar kişinin varlık sebebidir.
Hayatın her noktası o kadar güzelliklerle dolu ki, insanlar her evresini farklı şekilde yaşarlar. Bir tarafta yağmur, bir tarafta kar, bir tarafta bahar, bir tarafta güneş, bir tarafta ölüm, bir tarafta düğün, bir tarafta aşk, bir tarafta acı, bir tarafta açlık, bir tarafta tokluk, bir tarafta para, bir tarafta fukara, hepsi ayrı kareler içerisinde, hiç kimsenin bir birinden haberi olmaksızın nefes almakta canlı.
İnsanlar hayatın neresinde durabileceğini kestirmesi kendi yaşayış biçimini oluşturmaktadır. Kişinin kendi hayatına yön vermesi de kendi elindedir. Ayağını yere sağlam basabilmek, hayata dört elle sarılabilmek, imkanlarının dahilinde yaşayabilmek, inanç, sevgi, giyim kuşam, edep ve hayanın hayattaki yerini bilmek, küçüğünü sevmek, büyüğünü saymak, ne konuştuğunu anlamak, konuşulanı dinlemek doğru yaşayabilmektir. Eğer bunlardan bir haber ise insan, hiçbir amacı yok demektir. Her şey olacağına varır mantığının başladığı bir noktada, bir adım yol kat etmeden hayata boyun eğmek budur işte. Kim böyle bir yaşayış biçimini benimseyebilir ki, siz kabullenebilir misiniz?

“ Kimse, hiçbir zaman yalnız değildir. Sen varlığının sebebini biliyorsan, senin varlığının farkındadırlar ”.