SAFDERUN
SAFDERUN
Zümrüdüanka uçar kalbimden kalbine, Bakışları tıpkı sen Mevlânın sularında kırılıyor silüetin Göğüs kafesinde ayazı soğuk ocağın Ki! Sen, İncinen yerisin kâinatın Gölgesi oldun kalbine hükmeden Hakanın... Solgun caddeler şahittir, Sol yanımdaki yangınlara Papatyalar şahittir, Gözyaşlarına sebep olanlara Lâ çehresinden sesleniyor ölüm daima... Terimin tuzu kuru, Sağanak yağmurlu gözlerimden Sensin Mim edasıyla damlayan İçimi kemiren kuşkulara, Nefesimi kesen sözlere Mahal verme Mahal verme bu aşka baş dönmesi diyenlere, Başımı döndüren sensin bilmiyorlar Bilmiyorlar ki, Kalbime efsunlu şarkılar söylerdi annem Sen yoktun o zamanlar Sol yanıma düşecek anı kolluyordu aşk Belli ki; Ben içine kapanıktım o zamanlar Sen cihana baş kaldıran Tomris’tin Kalbimde parmak izin oluştuğunda anladım Erişecektim kalbinin sol yanının çağına. Dört kutsal kitaba yemin olsun ki, İncire, nara, ardıç ağaçlarına Bozkırda açan çiçeğe kokuyu verensin Kalbi gül kokulu sevdiğimsin... Karanlık gecelerden, kanayan gülden Yusuf’un masalını dinleyen Safderunsun... Yusuf içimde derin bir kuyu, İçine düşmeden bilemezsin Yakup’un âmâ gözleriyim, Gül çehreni görmeden ölmeye niyetli değilim... LARDES SYMPRA (HABİB YILDIRIM) |