ANKA BEN HÜMÂ SEN
ANKA BEN HÜMÂ SEN
B’ağrıma ateş ol diye, Yüreğimin kuyusunu gülüşünle kuruttum Yüzümü sen de, Fatıma Annemiz de unuttum. Göğüs kafesine yaralı kırlangıçlar basmışsın yine Muhtemelen soluğun üşüyordur yine... Hüznünü k’ağıta dökerken tanıdım seni Sol yanımdın, Kasım papatyaları kumsalında kalbimin sesiydin. Anın kadrajında ölü bir kelebektir ancak Kalp kırıklığının ç’arkında öğütülen yarınlar. Anla - yeniden çiz kaderimi Hû aşkına beni vatansız, sensiz bırakma; Tenim toprağını özlerken beni, Mum denizine düşen ömrümü, Seni sayıkladıkça unuttuğum gülüşleri Mazi deyip geride bırakma... Bildim ve öğrendim! Suda yanmanın çaresizliğini, Anka bendim Hümâ sendin Ali bendim Fatımâ sendin Kül bendim Yakacak olan sendin Binlerce kez öldüm de yine geldim. Tenim toprağını özledi Züleyha Beni gönül kapından ırak bırakma Züleyha... ... LARDES SYMPRA (HABİB YILDIRIM) |