- 49 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ
ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ
Bu haftaki köşe yazımı, yaşanan haksız savaşların hüküm sürdüğü, çocukların açlık, yokluk ve ölümlerin kol gezdiği ülkemizde, Ortadoğu ve dünyada çocuk hakları ve karşılaştıkları sorunlara ayırmak istedim.
Konuya başlarken tarihçesi, günün anlam ve önemine vurgu yapmakta fayda var düşündüm.
Özellikle savaş, yoksulluk ve sefaletin hüküm sürdüğü coğrafyalarda yaşam mücadelesi veren çocukları korumak ve koşullarını iyileştirmek için 20 Kasım 1989 tarihinde, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’yi imzalamış ve o tarihten bugüne 20 Kasım; “Dünya Çocuk Hakları Günü” olarak ilan edilmiştir.
Türkiye sözleşmeyi, 1990 yılında imzalamış, 1995 yılında yürürlüğe koymuştur. Böylece sözleşmenin; Ayrım gözetmeme, çocuğun yüksek yararı, yaşama ve gelişme hakkı, katılım hakkı olmak üzere 4 temel ilkesini benimseyerek, Türkiye’deki tüm çocukların insan haklarına saygı duyulması, korunması ve gerçekleştirilmesini sağlama sorumluluğunu yerine getireceğini taahhüt etmiştir.
Toplam 193 ülke tarafından imzalanan sözleşme en fazla sayıda ülke tarafından imzalanan ve en kısa zamanda yürürlüğe giren uluslararası belge olma özelliğine sahiptir.
Cinsiyet, din, dil, ırk ve sosyal statüye bakılmaksızın çocukların güvenli ve sağlıklı koşullarda barınması ilkeleri üzerine kurulan sözleşme, uluslararası platformda mutabakata varılmış, değiştirilmesi mümkün olmayan standartları ve yükümlülükleri içermektedir.’’
Savaştan kaçıp başka ülkelerde yaşamak zorunda kalan çocuklar savaşın vahşetini yaşayan çocuklar olmuşlar. Savaşların en yıkıcı etkisi hiç kuşkusuz çocuk ölümleridir.
Bu gerçeği günümüzden iki bir beş yüz yıl önce Heredot; ‘’ Barışta oğullar babalarını gömer, savaşta oğullar babalarını’’ sözü savaşın çocuklar için ne kadar vahim, barışın ne kadar elzem olduğunun en güzel ifadesini buluyor.
Savaş ve çatışma ortamında büyüyen çocuklar ömür boyu sosyal ve psikolojik zorluklar yaşadıkları unutulmamalı.
Okula gitmesi gereken çocuklar, okula değil, çeşitli işerde çalışmak zorunda kalıyorlar. Bir kısmı da eğitimlerini yarıda bıraktıkları yapılan araştırmalarda görülmüştür.
Savaş ve çatışma ortamlarından her zaman en fazla çocuklar zarar görmüştür. Özellikle savaşın yaşandığı Ortadoğu ülkelerde, açlık, yokluk ve hastalıklar kol geziyor. Irak, İran, Gazze, Suriye, Libya, Arakan olmak üzere birçok yerde yarının geleceği çocuklarımız çocuk katliamlarıyla karşı karşıya geliyor.
Canını kurtaranlar, yerinden yurdundan ayrılmak zorunda bırakılarak başka ülkelere sığınmak zorunda kalıyor.
Dünyanın neresinde olursa olsun, Çocuk ırk, din ve başka herhangi bir ayrımcılık yapılmamalı. Aksine, anlayış, hoşgörü ve halklar arasında dostluk, barış ve evrensel kardeşlik anlayışıyla hareket etmeli.
Son zamanlarda Türkiye gündemine bomba gibi düşen Narin cinayeti olayı oldu. Diyarbakır’da 21 Ağustos günü kaybolan ve 8 Eylül’de cansız bedeni bir dere yatağında bulunan sekiz yaşındaki Narin Güran, aradan uzun süre geçmesine rağmen halen kimler tarafından öldürüldüğüne dair somut bir kanıt maalesef bulunamadı, veya bulunması için gereken hassasiyet gösterilmedi.
Türkiye’de yüzlerce Narin var. Hikayesi bilinmeyen, yaşadığı cinsel istismarı en yakınındakine söyleyemeyen, yaşadığı şiddeti en yakınındakine söyleyemeyen binlerce çocuk var. Binlerce çocuk bu şekilde katlediliyor.
Bir başka olay da bebek ölümleri Türkiye gündemine damgasını vurdu. Basında ‘’yenidoğan çetesi’’ olarak bilinen İstanbul’da, 112 Acil Çağrı Merkezi’nde çalışan kişilerle ortak hareket ederek, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç elde ettikleri belirlenen 22’si tutuklu 47 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı.Konu hakkında "malen sorumlu" sıfatıyla yer alan 19 özel hastanelerin faaliyetlerinin askıya alındığı ortaya çıktı.
Dünya ve ülkemizde çocuk haklarının bir daha yaşanmaması amacıyla , her yıl 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları olarak insan hakları savunucuları tarafından günün anlam ve önemini belirten söyleşi vb konuşmalar yapılmakta ve çeşitli etkinlikler ile kutlanmakta.
Sonuç olarak çocuk hakları konusunda şunları başlıklar şeklinde söylenebilir;
1-Çocuk hakları, insan haklarının temel taşıdır.
2-Güçlü toplumlar, güçlü çocukların omuzlarında yükselir.
3-Hakları ellerinden alınan her çocuk, kaybedilen gelecektir.
4-Savaş, açlık, yokluk, yoksulluk, gözyaşı ve ölüm demektir
5- Savaşın panzehiri barıştır.
6- Barışı dünyaya egemen kılmakla, halklar arasında kardeşliğe vesile olur.
7- Unutulmamalıdır ki, sevgi, eğitim, yaşam, sağlık, korunma, vb. haklar çocukların en doğal haklarıdır.
8-Çocuklara adil bir dünya bırakmak, bizim sorumluluğumuzdur.
9-Yarının geleceği çocuklarımıza yapılan yatırım, geleceğe yapılan yatırımdır.
10- Çocuklarımız bugünün yarını, yarının umududur. Çocuklar sevgiye, barışa ve adalete layıktır. Onların seslerini duyurmak, haklarını savunmak insani bir görevdir diye düşünüyorum.
11-Mutlu ve özgür çocukların yaşayacağı sevgi dolu bir dünyada, çocuklarımıza aydınlık bir gelecek sağlamak umuduyla dünya çocuk hakları kutlu olsun, sonsuz olsun diliyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.