- 56 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
SON KURŞUN - Bölüm-1
YAZARIN POLİSİYE SERİSİ
1.Ölüm Ben Kokuyordu
2. Namlunun Ucundaki ben
3. Ucunda ölüm Vardı
4. Karanlık Odada Oyun
5. Ölüm Seni Bekliyor
6. Karla Gelen Ölüm
7. Beklenmeyen Misafir
8. Pasajda 4 ceset
9. Çıkmaz sokakta üç kadın
10. Gün Batımı Cinayetleri
11. Yağmurla gelen ölüm
12. Kuzey rüzgârları öldüğümü
13. Celladın Gözyaşları
14. Üç Kurşuna Bir hayat ( Henüz bitmedi )
15. Son Kurşun
SON KURŞUN- Bölüm-1
Gözlerini zorlukla ağır ağır açtı ilk olarak gördüğü şey beyaz boyalı tavandı. Hareket etmek istedi ama yapamadı. Adeta vücuduna binlerce toplu ve topsuz iğne batıyordu. Buraya yattığı yatağa nasıl geldiğini hatırlayamadı. Son hatırladığı şey evine doğru kaldırımda yürüdüğüydü. O kadar gerisi karanlık. Sağına dönmeye çalıştı gördüğü sandalyenin üzerinde birkaç gazeteydi. Bu hastanede ne işi vardı. Kafası iyice karıştı.
Odaya giren nöbetçi hemşire, hastanın hareket etmeye uğraştığını görünce, Bir an gözlerini patlatıncaya kadar açıp, gerisin geriye dönüp hızla odadan çıkarak,
‘’ Hastamız kendine geldi hastamız kendine geldi’’ diye bağırmaya başladı. Birkaç dakika sonra, Beyaz önlüklü sekiz on kişi yattığı yatağın yanına gelerek kendisine bakmaya başladılar. İçlerinden biri,
‘’ Geçmiş olsun Asım Bey, nihayet kendinize geldiniz.’’
Zorlukla cevap verdi,
‘’ Daha önce neredeydim ki? Şimdi hatırladım. Eve gidiyordum arkamdan birisi seslendi. Hey bir bakar mısın? Hatırlayabildiğim arkama döndüm ve.. Gerisi karanlık.’’
Yaşlı bir hemşire cevap verdi,
‘’ Buradaydınız ama dört aydır komada yatıyordunuz’’
Gülümsemeye çalışarak cevap vermeye çalıştı,
‘’ O kadar çok oldu mu? Neden komaya girdim bir de onu söyleyin bana?’’
Beyaz önlüklülerden biri cevap verdi bu sefer,
‘’ Vuruldunuz Asım Bey Tam on el size ateş etmişler. Kalbinize başınıza ayaklarınıza. Anlayacağınız yaşamanız bir mucizeden de öte bir şey. Çok şanslıymışsınız, o anda yanı başınızdan bir ambulans geçmeseydi şimdi kimsesizler mezarlığında yatıyor olacaktınız.’’
‘’ Ya bu gazeteler?’’
‘’ Basın sizin vurulmanızla oldukça ilgilendi. Gelişmeleri okuyacağınızı düşündük.’’
‘’Neden bana ateş etmişler? Bir de onu deyiverin.’’
‘’ Bizde sana bunu soracaktık. Son zamanlarda birileriyle kavga falan ettin mi?’’
‘’Ben herkesle iyi geçinen bir adamım.’’
‘’ Ha unutmadan söyleyeyim yarın gazetecilerle konuşacaksın haberin olsun Asım Bey.’’
‘’ Lütfen gazetecilerle olan randevuyu iki gün sonraya alın. Henüz kendimi tam olarak toparlayabilmiş değilim. Şimdi şu gazeteleri gözden geçirmek istiyorum.’’
Doktorlar kendi aralarında fısıldaştıktan sonra, aralarından oldukça yaşlı olan bir doktor,
Haklısın asım bey. Ben gazetecilerle konuşur randevuyu iki gün sonraya ertelerim. Şimdilik bu kadar hastamızı rahat bırakalım biraz dinlensin. Herkes dışarı. Selma Hemşire sen hastanın yanında kal.’’
‘’ Baş üstüne efendim.’’
2
Geçen iki gün zarfında oldukça toparlanan Asım kendini gazetecilerin karşısına çıkmaya hazır hissediyordu. Aslına bakarsanız söyleyecek pek bir şeyi de yoktu. Yapacağı iş sorulacak sorulara elinden geldiği kadar cevap vermekti. Toplantı, hastanenin küçük salonunda yapılacaktı. Hemşirenin gözetiminde tekerlekli sandalyeye yerleşti ve hemşire hastasını sarsmadan tekerlekli Küçük salona doğru itmeye başladı. Beş dakika sonra gazetecilerin bulunduğu salondan içeri girerken, tekerlekli arabayı iten hemşireye,
‘’ İçerisi oldukça kalabalık görünüyor.’’
‘’ Normal değil mi? Şimdiden size mucize adam diyorlar Asım Bey.’’
Salona girince, hemşire tekerlekli arabayı gazetecilerin tam karşısına getirip kenara çekildi.
‘’ Arkadaşlar hoş geldiniz. Sizi birkaç gün beklettiğim için çok özür dilerim. Umarım benim bu davranışımı hoş görü ile karşılarsınız.’’
Gazetecilerden sorular arka arkaya gelmeye başladı. Elinden geldiği kadar bütün soruları cevaplamaya çalıştı. Gazeteciler yavaş yavaş toplanmaya başlayınca,
‘’ Şu ana kadar sabırla beni dinlediniz. Birkaç dakika daha dinlerseniz çok sevinirim. Merak etmeyin kısa ve öz konuşacağım. Eğer yaptığımız bu basın toplantısını yayınlamaya değer görürseniz Vereceğim telefon numaramı da daha büyük puntolarla yayınlamanızı istiyorum. Sebep ne olursa olsun kendisiyle yüzleşmek istiyorum. Ne zaman ve nerede isterse. Bu aynı zamanda yarım bıraktığı bir işi tamamlamasına da fırsat verecektir. Beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.’’
Yeni bir soru fırtınası başlarken duvarın dibinde dikilen hemşireye,
‘’ Kendisini odasına götürmesi için işaret etti.’’
***
BİR HAFTA SONRA
Hemşire, yüzünde bir gülümsemeyle odadan içeri girdi.
‘’ Hadi yine iyisin, gözün aydın.’’
‘’ Ne oldu Peri Hanım, bana piyangodan ikramiyemi çıktı.’’
‘’ Hayır, Asım Bey. Doktorunuz artık taburcu olmanızın zamanı geldiğini söyledi. Yarın taburcusunuz.’’
Asım yattığı yerden hemşireye bakakaldı. Tamam böyle bir şeyi bekliyordu ama,
‘’ Çok erken olmadı mı? Şaşırdım doğrusu.’’
‘’ Ne çabuğu Asım Bey, neredeyse dört aydır bu yatakta yatıyorsun. Yeter artık.’’
‘’ Tamam kızma şaka yaptım.’’
‘’ Sana benden bir kıyak, hani genç bir hemşire vardı?’’
‘’ Handan hemşiremi?
‘’ Arabasıyla seni Haznedar’a bırakacak.’’
‘’ Bak buna içilir.’’
‘’ Tabi içilir ama şimdi sululuğu bırak. Önce ilaçlarını iç. Ve sakın ola Handan hemşireye sarkmaya kalkma.’’
‘’ Biliyor musun?’’
‘’ Neyi?’’
Bazen hiç çekilmez oluyorsun.’’
‘’ Sende öyle.’’
Devamı var
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.