- 75 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
HAYAT BİR SAHNE İSE BAŞ ROL BENDE-4
Bu bölüme başlamadan evvel sizlere şunu belirtmeliyim. Yazılarımda zaman kavramı yoktur. Her anı yaşanmış olup unutulması mümkün değildir. Şimdi buradaysam yarın başka bir anının içinde dolaşıyorum demektir.
Sabahattin eşek ve ben
Susurluk’taki evimizin büyük bahçe kapısından çıktığımızda sokağın karşısındaki evde Ayşe teyze ve oğlu Sabahattin oturuyor. Onlarla akrabayız ama nereden ve nasıl onu da bilemiyorum. Sabahattin çocukluğumda Rıdvan’dan sonra en iyi arkadaşımdı. Günlerden bir gün Bahçemizde düğün yapılıyor. Sanki bütün Susurluk bizim bahçeye toplanmıştı. Tam hatırlayamıyorum ama ya Alisurur amcamın ya da Fikri amcamın düğünüydü Herkes eğlenirken çok gereği varmış gibi Sabahattin dedemin eşeğini sulamaya götürelim dedi. Bende kabul etmek hatasında bulundum. Ahırdan eşeği çıkarıp sokağa çıktık. Yolun yarısına kadar eşeğin yularını Sabahattin tuttu. Ben ne ka
dar istesem de yolun kalan kısmında yuları bana vermedi. Altı üstü eşeği yolun başındaki çeşmenin yalağına kadar götüreceğim. Bunu onur meselesi yaptım. O eşeği benim suya götürmem lazımdı. Son çareye başvurdum. O yularından çekip götürüyorsa ben ondan daha güçlü ve kuvvetliyim. Eşeği kuyruğundan çekip götürürüm.
Ne mi oldu? Anlatayım sonunu da dinleyin, hayvanın kuyruğunu yakaladım ve bütün gücümle çekmeye başladım. Bu hareketim zavallı hayvanı çok fena öfkelendirdi. Ve bir anda gözümde şimşekler çaktı. En son hatırladım şey babamın kucağında beni doktora götürüyordu. Eşek beni çok fena tepmişti. İzi sağ kaşımda hala duruyor. Hatta bu tepik biraz daha aşağı isabet etseydi hayatımın bundan sonrasını tek gözle devam ettirecektim.
Devamı var
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.