- 62 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
YAĞMURDA HATIRLANAN ŞEMSİYE:
Görülmeyen bir gölge gibi yaşamak istemiyorum artık; sadece ihtiyaç duyuldukça çağrılan, ardından usulca kenara bırakılan bir eşya gibi hissetmek istemiyorum.Varlığımın ihtiyaçları kadar değerli,yokluğumun ihtiyaçları kadar üzücü olduğunu hissettiğim yaşamlardan yoruldum artık.Varlığımın değeri, yokluğumla ölçülsün istemiyorum. Ben bir bahar rüzgarı gibi serinletmek, ama aynı zamanda bir sonbahar yaprağı gibi nazikçe paylaşılan mutluluklara katılmak istiyorum.
Gözlerime dokunan bir tebessüm, ruhumu ısıtan bir fincan çay… Özenle dizilmiş bir kahvaltı masasında, sadece karın doyurmanın ötesinde bir dostluk tadı arıyorum. Belki de demlenen çayın buharında bir anıya yolculuk, belki bir kahve fincanının dumanında unutulmaz bir hikaye. Ellerimin emeğini, yüreğimin sıcaklığını paylaştığım gibi, bana da aynı özeni sunacak insanlar istiyorum hayatımda.
Sevgi, yalnızca bir söz değil; dokunulabilir, paylaşılabilir bir şey olsun. Beraber boyanmış bir resim, birlikte okunmuş bir şiir, bir sabah yürüyüşünde paylaşılan sessizlik… Hayatı bir yalnızlık rüyası gibi değil, birlikte kurulan bir düş gibi yaşamak istiyorum.
Sevgi çoğalır, eğer paylaşırsak. Gökyüzü gibi uçsuz bucaksız olsun istiyorum ilişkilerim; sadece yağmurda hatırlanan değil, bulutlarıyla, mavisiyle, yıldızlarıyla her an yanında hissettiren. Sevdiğim insanlarla bir çınar ağacının altında oturmak, dallarımızın birbirine dolanmasına izin vermek istiyorum.
Yıllar sonra biri dönüp baktığında, “O benim hayatıma dokundu, ben de onun hayatına” diyebilmeyi arzuluyorum. İşte bu yüzden, hayatımı bir kelebek kanadı kadar narin ama bir o kadar da anlam dolu bir paylaşıma dönüştürmek istiyorum.
Varlığımın yalnızca ihtiyaçların terazisinde tartıldığı, yokluğumun ise ancak eksikliğin gölgesiyle hatırlandığı hayatlar artık ruhumu beslemiyor. İnsan, sadece bir gereklilik değil, bir anlam olmalı. Paylaşılan her anın içtenliğiyle, varlığın sırf “olduğu için” değerli olduğu bir yaşamın hayalini kuruyorum.
Ben artık kendimi tüketmek, yalnızca bir boşluğu doldurmak için var olmak istemiyorum. Bir bardak çayın buharında ruhumun fark edilmesini, bir sofrada oturduğum yerin sıcaklığını hissettirmek istiyorum. Sevgi dediğimiz şey, bencil bir denklem değil, iki tarafın da gönlünü zenginleştiren bir yolculuk olmalı.
Hayat, yalnızca ihtiyaçlarla sınırlıysa eksik bir melodiden ibaret. Ben, o melodinin tamamlanması için çalınan bir nota olmak istemiyorum. İstediğim şey, birlikte bestelenen bir şarkı… Sözleri sevgiden, ritmi paylaşılan anlardan, notaları karşılıklı emeklerden doğan bir eser.
Artık beni sadece gerekliliklerin dünyasına hapsetmek isteyen kalplerde kendimi tüketmeyeceğim. Ruhum, ihtiyaçların ötesinde bir varlıkla yankılanan ilişkilerde huzur bulacak.Yada yalnızlığımla başbaşa kalacağım,hiç bir kalabalığa gerek duymadan ben ve kedim Milo.
M.Fakhani
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.