Bir on kasım daha gelirken M.Kemal Atatürk'ü iyi anlamak iyi anlatmak

• 10 Kasım 2024 Pazar 03:39:51

Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti adına M. Kemal ATATÜRK’ü iyi anlamaya ve iyi anlatmaya ihtiyaç var. Çağımızın sadece Türk Tarihi değil dünya tarihi açısından da fikir , düşünce ve devlet adamlığının lideri öncüsü konumundadır. Nitekim mazlum milletlere örnek olarak bağımsızlıklarını kazanmalarına neden olmuştur. Sosyal medyada ve anlamak istemeyen siyasilerin dilinde eleştirilecek bir lider değildir. Öyle bir lider düşünün ki milletinin ve devletinin geleceği için canını sağlığını hiçe sayarak hizmet etmiştir. Hayatı boyunca yüreğinde taşıdığı vatan ve Türk Milleti sevdasını bilimle sanatla adaletle mutlu refah yaşatma çalışmıştır.
Bu yazımda başka yazılanlar gibi şekilde değil fikir ve düşüncelerinden bir devlet nasıl kurulur onu açıklamaya çalışacağım. Genç nesillere "Benim en büyük eserim Türkiye Cumhuriyetidir". Bakın bu uğurda "Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır"diyerek cumhuriyet yönetimini ve idaresini gençlere emanet etmiştir. M. Kemal ATATÜRK’ü anlamak Demokrasiyi ve Cumhuriyet idare şeklini doğru ve iyi anlamadan geçer. Kendi zamanında yaptıkları ve yaşadıkları yetersiz kaldığı zaman bakın ne diyor "Benim söylediklerim ve yaptıklarım yetersiz kaldığı yerde bilimi araştırmaları geliştirin. Türk Halkını mutlu refah yaşatmaya bakınız ."der. O halde birinci önceliğimiz Türkiye Cumhuriyetini yaşatmak. İkinci önceliğimiz Türk Milletini her yönden mutlu refah yaşatmak. Bu iki durumu göz önüne alarak madde madde açıklamak itiyorum.
Madde 1 - Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesi aklın ve bilimin ışığında Türk Milliyetçiliği üzerine hür bağımsız devlet anlayışı ile kurulmuştur. Bunu yazarken Türkiye topraklarında yaşayan tüm insanları Türk kabul eden etnik ayrımcılığa ayrıştırmaya gitmeyen kanunen yasalarla vatandaşlık bağı ile bağlayan değer olarak bilir. Ülkede yaşayan tüm insanları dil din irk ayırmadan Türkiye Vatandaşı olarak kabul eder. Devleti ve milleti ile özgürlük ve bağımsızlığın tüm vatandaşlara eşit şartlarda verilmesi düşünülmüştür. Bölücülük ayrımcılık ve etnik kökene göre ayırma söz konusu değildir.
Madde 2- İslam Dininin hurafelere tarikat ve cemaatlere bırakılmayacak kadar yüce bir din anlayışı ile yaşanmasını ve yaşatılmasını düşünmüştür. Bunun için tekke zaviyeleri kapatarak şeyhlik müritlik ve benzeri rütbeleri kaldırarak İslam dini ile tüm kararları diyanet işleri başkanlığında toplamıştır. İslam dininin Arap kültüründe ayrı olduğunu anlaşılır ve anlayacak şekilde yaşanmasını sağlamıştır.
Madde 3- İdarenin milli egemenlik iradesi ile yürütülmesini sağlamış. Milletin iradesini demokratik usullerle millet vekillerini seçerek vekillerin millet adına bu yetkiyi kullanmasını sağlamıştır. Tek kişiye dayalı yönetimi ret eder.Dış kaynaklı izimlerden kaçınarak Türk Milletine özgü cumhuriyet yönetimini kabul eder.
Madde 4- Ekonomide bilim ve teknolojiye açık gelişmeye ve geliştirme uygun milli ekonomiyi benimser. Bunun için savaş halinde bile İzmir İktisat Kongresini toplar. ATATÜRK’ ne tam devlet ekonomiyi ne tam kapitalist ekonomiyi ne de tam liberalist ekonomiyi kabul eder. Devlet teknolojiyi ve yenilikleri öğrenmesi için örnek üretim alanları açar. Halka
kredi kullanması için kooperatifler bankalar kurarak yatırım yapmalarını teşvik eder. Kısacası devletin geleceğini tayin edecek yatırımların devlet tarafından yapılmasını sağlar. Diğer taraftan da diğer ekonomik işleri özel teşebbüse bırakır. Yani karma ekonomiyi kabul eder.
Madde 5- Eğitime çok büyük önem vermiş. Milli Eğitim Bakanlığını kurarak tüm okulların bu bakanlığa bağlanarak eğitimin buradan yürütülmesini sağlamıştır. Eğitimde yeni Latin kökenli Türk alfabesi kabul ederek kız erkek ayırmadan okumayı okulların açılmasını teşvik etmiştir. . Türkçenin konuşulup yazılmasını Türk tarihi ve Türkiye de yaşanmiş olan kültürleri araştırılması için Türk Dil Kurumunu Türk Tarih Kurumunun kurulmasını sağlamıştır
Madde 6- Dış politika da "Yurtta barış dünya da barış" anlayışı ile hareket ederek Türkiyenin etrafında barış çemberi oluşturmaya çalışmıştır. Milletler Cemiyetine girilmiş, batıda Balkan Antantını doğuda Sadabat Paktının kuruculuğunu üstlenmiştir. Boğazları tam kontrol edebilmek için Montrö Sözlemesini imzalamıştır.
Madde 7- Türk Askerinin bağımsız kalması için siyasetin dışında bırakılmasını sağlamıştır. Askerin silah top tüfek araç gereçlerinin Türkiye de üretilmesi, için büyük çaba sarf etmiştir. Bu uğurda kurumların kurulmasını sağlar.
Bu maddeleri yaptığı yenilikler devrimler kadar çoğaltabiliriz. Askeri alanda düşmanı yenerek denize döktüğü kadar sosyal kültürel devlet yönetiminde geriliği fakirliği bilgisizliği de denize dökerek yeni bir devletin oluşumunu sağlamıştır.
Esas benim anlatmak istediğim entel yada gericilerin sosyal medya da Türkiye Cumhuriyeti kurulurken her alanda yepyeni bir devletin oluşmasına KEMALİZM diyerek hor görmeleri geçmeleri izmlererle çerçevelemeye çalışmalarına çok üzülüyorum. ATATÜKÇÜLÜK demeden imtina ediniyorlar. Türkiye Cumhuriyetinin sosyal hukuk devleti olarak aydınlık çağdaş bir anlayışın basit gibi gösterilmesine üzülüyorum
Eğitimin her kademesinde M. Kemal ATATÜRK’ün fikir ve düşüncelerinin aktarılmasına yer verilmesi gerekirken. uzaklaşılmasından müfredatlardan çıkarılması beni kahır ediyor. Hindistanın, Çinin, Pakistanın, Cezayirin Arjantinin ve nice devletlerin örnek alarak bağımsızlıklarına kavuşmaların bu izimciler M. Kemal Atatürk’ü iyi okumalarını iyi anlamaları genç nesillere iyi anlatmaları gerektiğine inanıyorum
42 Yıl Tarih öğretmenliği yaptım. Öğretmenlik yaptığım bu yıllar da M. Kemal Atatürk’ün çeşitli fikir ve düşüncelerini derslerimde öğrencilerime anlatarak geçirdim. Türkiye Cumhuriyeti İnkılap Tarihi ders kitaplarının dışında çeşitli kaynaklardan araştırarak ve inceleyerek gerçek anlamda M.Kemal ATATÜRK’ün fikir ve düşüncelerini Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti menfaati adına anlatmaya yazmaya çalıştım. Bu duygu ve düşüncelerle bir tarih öğretmeni olarak bu 10 Kasım’da da M. Kemal ATATÜRK’ün doğru anlaşılması sahip çıkılması adına yazmak istedim.