- 101 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
SAVAŞ,
SAVAŞ YAYILIYOR.
Cumhuriyetçi rakibi Donald Trump’ın “bunamış” olmakla itham ettiği Joe Biden, çok tehlikeli söylemlerle, dünya barışını fena hâlde riske ediyor… “Gazze’de çocuklar ve siviller ölüyor, ama Hamas’ın açıkladığı ölüm rakamlarına inanmıyorum…” diyor. Biden bu sözlerle, insan ölümlerine sadece bir istatistik olarak baktığını itiraf ediyor. Sırf İsrail’e yaranmak için, kendisini Siyonist ilan eden böyle bir zihniyetin hâlen dünyanın en güçlü devletini yönetiyor olması, insanlık adına büyük talihsizlik! Zira böyle zihniyetler her devirde insanlığın başını büyük belalara sokmuştur. Biden inanmıyorum diyor, ama Gazze’de 7 Ekim’den bugüne kadar 3 bin 38 çocuk öldürüldü. 1709’u kadın, 397’si yaşlı olmak üzere toplam ölü sayısı 7 bin 28 kişi. Biden okumayacak biliyoruz, fakat Hamas 212 sayfalık isim ve kimlik listesini dünya kamuoyuna açıkladı. İnsan hayatı konusunda azıcık haysiyet ve hassasiyeti olan Batılılara duyurulur… Cumhurbaşkanı Erdoğan bunlara soruyor: “AB’nin ateşkes çağrısında bulunması için daha kaç çocuğun ölmesi gerekiyor?” Gelgelelim AB denilen topluluk, Amerika’nın dümen suyunda sürükleniyor. ABD ateşkes demediği için o da diyemiyor. BMGK’da oynanan tiyatroya eşlik ediyor. Savaş hukukunun yerleşmiş kavramı ateşkes yerine, “İnsani yardımların ulaştırılması için çatışmalara ara vermek” gibi başı sonu muğlak bir lafı tekrarlıyor…
21 gündür İsrail Gazze’de her türlü savaş suçu işliyor. Hamas direnişini kıramayınca, daha da vahşi yöntemlere başvuruyor. Amerika ise bu konuda ha bire İsrail’e yol açıyor. Beyaz fosfor bombası, misket bombası ve daha birçok yasak silahı kullanan İsrail, şimdi de yer altı tünellerindeki Hamas savaşçılarını zehirlemek için, sünger bombası kullanmaya hazırlanıyor… 21 gündür Gazze’de bulunan insanlar susuz, aç, biilaç vaziyette hayata tutunmaya çalışıyor. İsrail kalleşlik üstüne kalleşlik yapıyor. Hem bu insanlara güneye gidin diyor hem de gidin dediği yerleri alçakça vuruyor. Böyle bir vahşeti herhâlde insanlık tarihi kaydetmedi. Netanyahu bu vahşetlerle Hamas’a karşı Yeşaya kehanetini göreceğiz diyor… Bizim inancımız şudur ki, İslamiyetin gelmesiyle birlikte kehanette bulunma, remil atma, fal bakma gibi, bütün bozuk ve sapık inanışlar topyekûn ortadan kalkmıştır. Hurafe ve safsatalarla kimse bir yere varamaz. Muharref Tevrat ve İncil’de, bu mealde yer alan yanlış ve bozuk bilgilerle insanlığın başını belaya sokmak isteyenler, öncelikle kendilerini kandırmış olur. Gelecekte neler olacağını ancak Allahü teala bilir. Her şey Onun dilemesiyle olur ve zamanı geldiğinde Onun güç ve kudretiyle yaratılmış olur. Tabiatıyla Siyonist Netanyahu ve onun amansız destekçisi, gönüllü Siyonist Biden ile 2001 yılında; Haçlı seferlerinden bahseden W. Bush, keza "ben buraya Yahudi olarak geldim" diyen Blinken ve benzeri kişiler, bu gerçekleri ne idrak etme kabiliyetine sahipler ne de inanma nasipleri var.
Anlaşılan o ki, bu tipler bozuk inançları ve kötü niyetleriyle, insanlığın başına yeni yeni çoraplar örmekte kararlı… Şunu belirtelim ki, savaş çoktan Gazze sınırlarını aşmış bulunuyor. ABD’nin Suriye’de İran’a ait yerleri bombalaması hadiseyi bambaşka bir noktaya taşıyacak nitelikte. Amerika sürekli tehditler savursa da, İran’la irtibatlı başka örgütler her an daha farklı boyutta sahne alabilirler. Nitekim İran bu konuda uyarılarda bulunmuş ve “Direniş unsurlarının durdurulamayacağını” belirtmişti. Amerika bir müddet önce Irak ve Suriye topraklarındaki üs bölgelerine yapılan saldırıları gerekçe göstererek misillemede bulundu. Bu karşılıklı tırmanmanın nerelere uzanacağı hâlihazırda net değil. Fakat durum fevkalade gerginleşiyor. Bu ortamda savaş tamtamları çalmaktan ziyade barış çağrılarına ihtiyaç var. Velakin Batı’nın bu konuda en ufak bir gayreti yok. Varsa yoksa İsrail’in savaş suçlarına destek çıkmak… Dokuz tane Arap ülkesinin (BAE, Ürdün, Bahreyn, S. Arabistan, Umman, Katar, Kuveyt, Mısır ve Fas) ortak bildiri ile ateşkes çağrısı yapması olumlu bir harekettir. Bunun devamı gelmelidir.
İş işten geçmeden, barış hesabına ne mümkünse yapılmalıdır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, meselenin Hilal-Haç çatışmasına dönüştürülmemesi yolunda yaptığı ikazlar mutlaka dikkate alınmalı. Bu konuda Papa Fransuva ile görüşmesi önemli bir tavırdır. Dünyayı kan ve ateşe boğmaya niyetli Siyonistlerle onlara yamaklık yapan Evanjelistler, şayet karşılarında güçlü bir barışçı irade bulmazlarsa, dünya çok büyük felaketlere düçar olabilir. Tekrar hatırlatalım, durum gerçekten kontrolden çıkmak üzere. Gazze’deki insani dram atom bombasından daha büyük infilaklara sebep olabilecek nitelikte… Bu kadar zulüm ve canavarlığın sonu dünya için kesinlikle felakettir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.