- 227 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Babadan kızına mektup
Sevgili kızım!
Nereden, nasıl başlayacağımı bilemiyorum. Ancak sana söylemek istediğim o kadar çok şey var ki.
Sen doğduğunda sevinçten olsa gerek yolda sarhoş gibi yürüdüğümü hatırlıyorum.
Hatta hastaneden.45 gibi ayrılmıştım.
Tam yolun karşısına geçeceğim sırada as kalsın belediye otobüsü çarpacaktı..
Sonrada annen 3. Kattaki odasından beni yolcu ettiği için okurdu ile bağırıp beni uyarmıştı...
İlk zamanlar..
Geceleri ağladığın zamanlarda ve gaz sancıları çektiğin anlarda bizi uykusuz bırakırdın ve bizde, özellikle annen senin derdine derman olabilmek için uykusuz kalır elimizden geleni yapardık.
Seni ayaklarımda çok salladım. O zamanlar arabamız yoktu.
Çarşıya ve parka hep omuzlarımda taşıyarak götürürdüm. Sen ağladığında inan biz de ağlardık. Özellikle Annen.
Bir anne babanın reddedemeyeceği tek şey sanırım evladıyla ilgilenmek olsa gerek. Anne ve baban olarak her ikimizde çalıştığımız için bakım sorunu yaşadık.
Bu konuda da çok sıkıntı çektik.
Ama sana bakan ilk 11 ay babaannem ve sonrası anneannen açısından şanslıydık. (onları hiç unutma, günün birinde mutlaka ara ve ziyaret et.)
Kreşe ve okula başladığında her gün sabah okula bırakırdım. Günlük yaşantını merak eder seninle paylaşırdım. Bilgili, görgülü, kültürlü bir insan olman için seni resim, müzik, spor gibi çeşitli faaliyetlere göndermeye çalıştık.
Sana vermek istediğimiz kişilik, kazandırmak istediğimiz davranışlar gelecekte iyi ve güçlü, kendi sorununu kendisi çözebilen, ayaklarının üzerine basmayı bilen bir insan olabilmen içindi.
Bir döneme kadar çok iyi iletişim kurabilen, iyi anlaşan, birbirimizi anlayan anne, baba ve çocuktuk. Ancak son 8 yıldır ilişkilerimizde bir gerilim, birbirimizi anlayamama, çatışma ve hatta kavga düzeyinde davranışlarımız oluştu.
Seni ciddi olarak üzdüğüm ve canını yaktığım anlar oldu.
Seni anlamaya çalıştım ama anlamakta zorlandım. Belki de, seni istediğimiz gibi olmaya zorladık.
Sen ise özellikle bana direndin ve direnmektesin. Hep başarısız olmaktan korktuğunu düşündüm.
Sana bir şeyler almakla ödüllendirdiğimi sandım. Oysa öyle olmadı. Sevinçlerin çabuk geçti.
Canım kızım yaşın gereği çok yoğun ve ifade edemeyeceğin duygulara sahip olabilirsin. Senin için çok önemli şeyler bizim için çok basit olabilir. Bu tür anlayışlar birkaç yıl daha devam edecek ve bir birimizi bu nedenlerle istemesek de üzeceğiz.
Seni anlamakta zorlanacağımız için özellikle yardımcı olmanı, bunun için benimle konuşmaktan ve sohbet etmekten çekinmemen gerektiğini düşünüyorum.
Canım kızım ömrün olduğu sürece, eminim, çok farklı ilişkiler ve duygular, sevinçler ve üzüntüler yaşayacaksın. Arkadaşlarından ayrılacaksın. Belki birbirimizden ayrı kalacağımız günler olacak. Bir kız çocuğu, bir hanımefendi olarak hayatta her zaman birbirimize ihtiyacımız olacaktır. Bizlerin annen ve ben seni samimiyetle sevdiğimizi hiçbir zaman unutma.
Bu yazdıklarım sana bir Öğüt.
Ama unutma okumayı, araştırmayı ve meraklı olmayı yaşam felsefen olarak benimse, planlı ve düzenli olmayı da ihmal etme.
Başkalarına muhtaç olma. Unutma ki, başarı çalışmaktan geçer.
Başarılı olan herkesteki cevher sende de fazlasıyla var.
Ben bu güne kadar sana karşı gösterdiğim varsa kötü davranışlarımdan dolayı özür dilerim.
Sen bize sunulmuş bir hediyesin.
Cam gibi kırılgan, taş gibi yürekli, ceylan gibi alımlı olmalısın. Güzel giyinmen, bakımlı olman, iyi beslenmen kendine güvenin olması ve sağlıklı olman içindir.
Bizler senin dünyana giremeyiz.
Çünkü, o dünya bizim için erişilmesi zor bir dünyadır.
Ama o dünyanın güzelliğine katkıda bulunmamızı istersen bize kapılarını açık tut.
Seni çoook seviyorum Baban Dinçer Dayı
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.