Hayvanlarla ilgili Mucizeler 2

• 23 Kasım 2023 Perşembe 12:02:28

7- Güvercinler Sevr mağarasında Kâinatın Efendisi Aleyhissalâtü Vesselâm ve Hazreti Ebu Bekir’i ölümden kurtarmakla kalmamış, mübarek güvercin taifesi, Mekke’nin fethinde dahi Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın başı üzerinde gölge yaptıklarını, İmam-ı Celil İbni Veheb nakletmiştir.

8- Hazret-i Aişe evlerinde yaşadıkları ilginç hadiseyi şöyle nakletmişlerdir:

Güvercin gibi, dâcin denilen bir kuş hanemizde vardı. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm evde olduğunda, hiç debelenmezdi, sakin bir şekilde dururdu. Ne vakit Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm evden çıkıyordu, o kuş harekete başlardı; giderdi, gelirdi, hiç durmazdı.

9- Bir gece, Medine-i Münevverenin dışında, düşman hücum ediyor gibi mühim bir hadise var zannedildi. Sonra cesur atlılar çıktılar, gittiler. Yolda giderken baktılar; karşıdan bir zat geliyor. Gelen, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmdı. Herkesten önce gidip, gürültüyü araştırmış ve şöyle ferman etti:

“Bir şey yoktur.”

Bu araştırmayı yaparken Peygamber Efendimiz Aley-hissalâtü Vesselâm meşhur Ebu Talha’nın atına binip, Allah vergisi kahramanlığı gereğince herkesten evvel gitmiş, araştırmış ve dönmüştü. Sonra Ebu Talha’ya şöyle ferman etmiş:
“Senin atın, sarsmadan, gayet çabuktur.” Hâlbuki Ebu Talha’nın atı, katuf tabir edilen, yürüyüşsüz kısmındandı. Kâinatın Efendisi Aleyhissalâtü Vesselâmın üzerine binmesiyle at lütuf gereği en güzel at olmuş ve o geceden sonra, hiçbir at ona karşı yürüyüşte rakip olamamıştır.

10-Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm bir gün seferde, atının üstünde ilerliyordu. Namaz vakti geldiğinde, atına dedi:

“Dur.” O da durdu, namaz bitinceye kadar hiçbir âzâsını kımıldatmadı. Böylece Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm atın üstünde rahatça namazını kıldı.

11- Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın hizmetinde bulunanlardan Sefine, Yemen Valisi Muaz ibni Cebel’in yanına gitmek için, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmdan emir alıp gitmiş.

Sefine Yemen Valisinin yanından dönerken yolu kaybetmiş. Yolda bir aslana rast gelmiş; Sefine aslana demiş:

“Ben Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın hizmetkârıyım.” Aslan kükremiş, ilişmediği gibi yolu da göstermiş.

12- Hazret-i Ömer’in naklettiğine göre bir gün Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın yanına bir bedevî geldi. Elinde bir kertenkele vardı. Dedi:

“Eğer bu hayvan sana şahadet etse ben sana iman getiririm, yoksa iman getirmem.”

Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm o hayvana sordu. O kertenkele gayet açık bir dille, peygamberliğine şahadet etti.

13- İnananların annesi Ümmü Seleme’nin bildirdiğine göre:
Bir ceylân Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmla konuşmuş ve peygamberliğine şahadet etmiş.

14- Hayber kalesi fethedilmiş, Müslümanlar istirahata çekilmişlerdi. Er meydanında yenik düşen Yahudiler hile ile Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın mübarek bedenini ortadan kaldırmak istiyorlardı. Bu amaçla müthiş bir plan yapmışlardı. Bu plan çerçevesinde Zeynep adındaki Yahudi kadın, bir keçi kesip, kızarttı kebap yaptı. Çok tesirli bir zehirli pişirdiği etin her tarafına sürdü.

Sonra pişirdiği zehirli eti Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâma getirdi. Hediye etmek istediğini bildirip, eti bırakıp gitti. Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm besmele çekerek bir lokma aldı. Henüz yutmamıştı ki sahabelere:

“Ellerinizi kaldırınız. Bu keçi bana zehirli olduğunu haber veriyor” diye buyurdu. Herkes etten elini çekti. Fakat Bişr İbnü’l-Berâ aldığı bir tek lokmadan dolayı zehirlenerek şehit oldu.

Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Yahudi kadını çağırtıp, ne için bunu yaptığını sordu. Kadın suçunu itiraf edip şu cevabı verdi:

“Eğer sen gerçekten peygamber isen, bu durum sana bildirilir ve sana zarar vermez, yok Peygamber değil bir Kral isen insanları senden kurtarmak için yaptım.”

Yukarıda örneklerini vermeye çalıştığımız gibi hayvanlar da Allah’ın Resul-i Aleyhissalâtü Vesselâmı tanıyor, itaat ediyorlar. Ve Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm da mucize olarak onlarla konuşuyor.

Bizler hayvanlardan daha üstün ve akıllı olduğumuza göre onların tanıdığı bir peygamberi tanımazsak, itaat etmezsek ne hale düşeceğimiz açıktır. Böyle bir duruma aklı başında insanların düşmesi mümkün değildir.

Ayrıca Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâm hayvanlarla nasıl konuşuyorsa bu mucizeye yetişmeye gayret edip, bizlerde onlarla anlaşma yolu bulabiliriz. Şayet Allah’ın Resul-i Aleyhissalâtü Vesselâm gibi olmaya gayret edersek Cenab-ı Hak hayvanlardan her açıdan istifade etme yollundaki kapıları biz insanlara aralar. Yeter ki bizler Allah’a ve Resulüne itaat eden ihlâslı kullardan olalım.
Şimdi de ölmüş insanların Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselâma nasıl itaat ettiklerini görelim.

Ahmet TULGANER