- 395 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
GELİN GÜZELLİKLER GÖRÜP GÜZEL YAŞAYALIM
GELİN GÜZELLİKLER GÖRÜP GÜZEL YAŞAYALIM
Güzel Dostlarım, Corona Virüsünden dolayı evde karantinadayız.
Bir kaç tane yağlı boya resime devam ettim. Kitap okudum. Üç şiir üzerine çalışıp çok şükür bitirdim. Facebook sayfamda ve WhatsApp grubumda paylaştım.
Otuzaltı yıldır hanımla bu kadar evimizin içinde beraber olmamıştık: Bir çok arkadaş, sosyal medyada bu yüzden sorunlarının olduğunu yazıp yayınlıyor. Hele bir de okulları zoraki kapatılmış olan bir kaç öğrenci evde ise... evdeki sıkıntıyı varın siz gözünüzün önünde canlandırınız.
Evde bir iki çocukla başa çıkamayan ana babalar, okullarda yüzlerce çocukla uğraşan öğretmenlerin kıymetini anlamışlardır artık diyebilir miyiz? (Bir öğretmen olarak fısıltı da olsa takdirleriniz için teşekkür ederim.)
Bir kaç gündür evdeki işler bitince aramızdaki sosyal mesafe de önemini yitirip bakışlar sertleşti.
Yemekte salata yapımına yardımcı olursam inşallah bu sorunlar ortadan kalkar diye düşündüm. Hanım emretmeden keskin zekam ile nereye bakıyorsa; baktığı yerdeki işleri yapmaya başladım.
“En iyisi yemek yapalım” dedi. Üç saatte üç türlü yemek yaptık. Bu arada Türkçe - Almanca televizyon yayınlarının sesini dinliyorduk. Ölenlerin sayısı, hastalar, hastanelerdeki durumlar, tavsiyeler ve spotları takip ediyorduk.
Bu spotlardan birisinde “Yaşlılarınızı, günde bir kaç kere telefonla arayıp hallerini sorunuz!” deyince telefona sarılıp yaşlı akrabaları aradık.
Artık ben salata için kırmızı lahanayı önüme çekip vazifeme başladım. Özene bezene yavaş yavaş kırmızı lahanayı kıymaya koyuldum. İnsan bir işle meşgul olunca; inanın sorun ve kavga çıkmıyor.
Burada da “meşguliyet terapisinin” ne kadar önemli olduğunu anladım. (Bundan dolayı da meşguliyet terapisini bizzat mesir macunu ile keşfeden büyük alim ve doktor Merkez Efendi’yi rahmetle yad ediyorum.)
Demekki aileler birbirleriyle sevgi, saygı ve güven duygusu ile yaklaşıp; ortak yönlerini beraber veya ayrı ama saygı sınırları içinde yaşarlarsa sanırım sinirler gerilmez.
Kırmızı lahanayı ince ince kıyıp kök kısmına geldiğimde şöyle bir baktım ve hayretler içinde kaldım. Bir ressam olarak bu güzelliği görünce hayran oldum.
Bu güzelliği sizinle paylaşırken; gözleriniz önünde demekki nice güzellikler var... Sinirleri gerdirip tartışmaya ne gerek.
Geliniz bu bela olarak gördüğümüz bu olaylarda ne gibi hayır ve hikmet vardır onları anlayalım. Vazifemizi önce yapıp; görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler deyip, güzellikleri görüp güzel yaşayalım.
Her şey güzel günler için...
Halil GÜLEL
Düsseldorf / 30.03.2020
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.