- 433 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
22 yaşında ki bir kadının son mektubu
Bayım siz bu mektubu okurken bir yerlerde benim yaşımdaki kadınlar gözyaşları içinde toprağa veriliyor .
Bir yerlerde evsiz kalmış çocuklar sokak köpeklerine sarılıp uyuyor .
Bir yerlerde annesinin başında ölmemesi için dua eden kız çocukları sabahı bekliyor .
Bir yerlerde bayım bir yerlerde acının bize uzak yerlerinde insanlar yok oluyor .
Bu mektubu esmer elleriyle yalnız bir bankta oturan bir kadın yazıyor size .
22 yaşımdayım ve hayatı hiç bu kadar iyi anlamamıştım.
Size en içten düşüncelerim dileklerimle nasılsınız diyorum.
"samimiyet gösterişsizdir " bayım ...
Biliyorum bunu bir kitapta okumuştunuz sizde ...
Melikeden Zanaya...
YORUMLAR
Ah sevgili Melike,
Sen, sen ki sadece 22 yaşındasın, henüz organları körpecik olansın.. Senin upuzun ve musmutlu yaşama adım atman gerekirken; dünyanın kederini sarınmışsın.
Ah, bu çok büyük bir acı, yavrucuğum.
Sen ki paramparça olmuş düşlerinle bizleri selamlıyorsun..
Oturduğun o yalnız bankta ve o esmer ellerini biz göremeden...
Ama yavrucuğum; iyi yapıyorsun bizi utandırmakla.
Söyle şimdi, söye! Önerin ne?
Utanıcımızı yüzümüze vuran sen; sence ne yapmalıyız?
Suskumuzun, duyarsızlığımızın, bu körlüğümüzün nedeni ne sence?
Biliyor musun, sevgili Melike? Köpeklere sarılarak uyuyan çocukları, gençleri, ben de çok gördüm. Hem de oturduğun o bankın az ötesinde...
Ağlayan kadınları da; hem gördüm, hem de ağladım onlarla. Defalarca.
Kendimce onlara el uzattım; ama, yaptıklarım denizde bir damla su gibiydi. Ve...sonuçta eli boş döndüm kendi küçük dünyama. Zulama sığındım. Kendimi gizlemem halinde acımın dineceğini sandım. Ama hiç başaramadım.
Şimdi de sen yüreğimi yaktın, yine, yeniden...
Üzülerek söylemeliyim ki; bu senaryo çok tanıdık. Tarihin tekerrürü adeta. Kendini hazırla bu hayata. Zira bu gördüklerin, yaşadıkların ne ilk ne de son olacak. Çünkü yavrucuğum, bu dünya, eril, erk ve sermaye ile yönetiliyor. Ve bu sistem, öylesine katletti, sömürdü ve kirletti ki bu dünyayı ve içindeki bütün canlıları... Neyse!
Düşündür sen bizi, yavrum. Düşünebilme yetimizi yitirmediysek henüz; bir şeyler yapıp bu dünyayı tabii ki iyileştirelim... Peki bu mümkün mü dersin?
Sana sevgimi gönderiyorum yavrucuğum.
Ve o güzel esmer ellerine iyi bak.!