- 786 Okunma
- 2 Yorum
- 8 Beğeni
*** İLK ÇIKIŞ TI GURBETE ***
******************************************
O gün gözlerimizde yaş vardı, herkesin yüzünde hüzün. Ayrılık otabüsümüz sırıtırken garda, etrafına dizilen ailem ve arkadaşlarım vedalaşmanın senaryosunu en acı şekliyle yazıp ve çizmişlerdi yüzlerinde.
O akşamüzeri ; ben kardeşim Servet yine bir yakınımız üçümüz birlikte bir hafta sonraki uçakla Berlin’e uçacaktık. Ve biz bir hafta öncesinden İstanbul’a gidiyorduk. Sema bizimle İstanbul’a geliyor, Sema kardeşim Kadir’in nışanlısı. Sema ile okul sıraları aşık olup nışanlanmışlardı. Kadir ise Berlinde bizi bekliyordu özlem içinde. Onlarda ayrılıktan payını almış Sema bu kavuşmayı Türkiye’de , Kadir Berlin’de vuslatı bekliyorlardı.
Sema benim de en iyi arkadaşlarımdan biriydi. Birlikte İstanbul’a yola çıkarken ailem ile vedalaştıktan sonra neler olacaktı, nereden bilecektim. Küçük kardeşim Feridun’la ayrılırken içimdeki acının sebebini daha sonra anlamıştım. O, o gün benimle vedalaştıktan sonra otobüs henüz yola çıkmadan bir daha yanıma gelip benimle yeniden sarılıp gözyaşları içinde ayrılırken : ’ Abla gidince benide alacakmısın yanına ’ diye ağlıyordu.
’Tamam ’ dedim ’seni de ilk fırsatta alacağız üzülme’ diye defalarca öptü ben onu öptüm. Feridun bu sözden mutlu yüzünde bir tebessümle indi otobüsten. Oysa biz o gün Feridun’la son vedayı yapmışız. Son görüşmemizmiş meğer.
İstanbul’da bir hafta Sema’ların dedesinin evinde kaldık gezdik. Son bir günde ben Küçükyalı’da ki arkadaşıma gitmeye karar verince Servet beni bahçelievlerden oraya götürdü. Nükhet teyzenin evine gelip onunla görüşüp yeniden eve dönerken o beni bırakmadı. ’ Madem Almanya’ya gidiyorsun bu gün bende kal, kimbilir bir daha ne zaman görüşürüz ’ diye bırakmadı. Kardeşim ise ’ İşlerim var ’ diye gitti. Ben o gün Nükhet teyzede güzel bir gün bir gece geçirdim. Küçük yalıda evi denize karşı ve o güzel görüntüleri akşam içtiğimiz çayı sohbeti unutmadım hiçbir zaman...
Nükhet teyze ile arkadaştık arkadaş derken aynı yaşlarda aynı şehirde olmaya gerek yok insan sevince her yaşta arkadaş olurmuş. O kaybettiği kızı Nermin’in yokluğunu benimle beraberken unutuyor mutlu oluyordu. Ben ondokuz, Nükhet teyze kırkeş yaşlarında vardı. Torunu Melike ise o gün bizimle güzel bir zaman geçirmiş gece de sohbetlerden sonra uyumaya çekilmiştik . Nükhet teyze bilgi dolu bir kitap gibiydi, dört yabancı dil biliyor,hep okuyordu bana verdiği öğütlerini unutmadım bir de dostluğunu .
Melike o sıralar sinema oyunculuğuna başlamış, Nükhet teyze ise bu durumuna kızıyor onun önce okulunu bitirmesini istiyordu. Ama Melike’ye dinletemiyordu.
O akşam Melike ve Nükhet teyze ile güzel bir zaman geçirmiş çaylarımızı denize karşı içerken ; Melike’nin bana , benim de ona yazdığımız şiir ve anı yazılarla renkli bir uykuya çekilmiştik. Evet, renkli diyorum ; şimdi o renkli ve güzel dostluğumuzun kıymetini daha iyi anlıyorum.
Ertesi gün kahvaltıdan sonra ayrılmıştık onlardan. Nükhet teyzenin yol tarifleri ile Küçük yalıdan bahçeli evlere gitmiştim.
O gece Sema’lar bizi gece üç gibi Berlin uçağına getirdikten sonra vedalaşıp ayrılmıştık.
İşte gök yüzündeydim ve ilk defa biraz korku biraz heyecan ama Almanya hevesi ile mutlu muy dum. O heyecan la hepsi her duygu birbirine karışmıştı.
Sonra Berlin, ayrılık, Frankfurt ve geçen gurbet yılları neler getirdi bana, neleri götürdü. Her şey mazide şimdi...
Gurbet Trenini hala içimde söylüyor bir eski radyo...
’’Gurbet anıları ’’
Günay Koçak 15. Ekim .2022
YORUMLAR
Bazen insandan neler getirip neler götürdüğü belli olmaz lakin anılar her ne olursa olsun asla unutulmaz...
Emeğinize yüreğinize kaleminize sağlık üstadem güzel bir anı yazısı...
Saygı ve selamlarımla
Aygün Deniz
Saygılarımla.