Bilinç Farkı

• 17 Eylül 2022 Cumartesi 21:54:57

BİLİNÇ FARKI
Sevgili Üniversiteli dostum,
Çok insan bir Üniversite mezununun göreve atandığı zaman, bir de yüksek lisansı varsa gelişiminin tamam olduğunu zanneder. Halbuki “bilinç farkı”nın anlamını bilen ve bilinçlenmeye gayret eden insan ömür boyu gelişimin devam edeceğini bilir ve ona göre davranır. Kendisine bir şeyler öğreten insanlar ile tanıştığı zaman onlardan her zaman faydalanmanın yollarını arar ve saygılı olur. Bu saygı da O’nun daha kolay öğrenmesini sağlar. Tabii saygılı olmayan, küçümseyen ve önem vermeyen öğrenemez o insandan.
Sevgili Üniversiteli dostum,
Son zamanlarda “o atandı” veya “şunun kızı atandı” diye sevinen insanlara çok rastladım da bugünlerde. Bende sevindim ama “bilinç farkı” nı bilmeyen insanların “hayat okulunda” , “okul hayatından” daha çok zorlanacağını görerek biraz da endişe ile baktım.Tabii hemen anlamayacaklar bu farkı, zamanla anlayacaklar.
Sevgili Üniversiteli dostum,
“Bilinç farkı” nedir diye soracak oluran? Bilinç insanın candan, içten hissederek ve karşılık beklemeden işini en iyi derecede yapması ve bunu kalbinde hissetmesi olarak algılıyorum. Yani insan karşılık beklemeden gücü oranında insanlık için çabalaması. “Bilinçsiz” insanın ise öylesine, yani görev yerine getirilsin diye işlni yapması. “İşini yapmak” başka “işini gücünün en yüksek kapasitesi ile yapmak “başka. Bunun farkına varan bilince de ermiş demektir. Sen de bunu daha Üniversitede iken farkına vararak derslerini bilinçli olarak öğrenmek için yaparsan bu alışkanlığın sana iş hayatında kolaylık sağlar.
Sevgili Ünversiteli dostum,
Çünkü “ben daha gelişmedim” diye düşünen ve mesleğe başladığı andan itibaren okul hayatından daha gayretle çalışan insan her zaman hem iş sahiplerine, hem iş arkadaşlarına hem de hayatta rastlayacağı her insana aynı zamanda ilham veren insan olur.
Sevgili Üniversiteli dostum,
Hayata baktığın zmaan hocaların ve arkadaşların arasında bilinçli olarak çalışanla öylesne çalışan insnaı hemen görebilirsin. Bunu fark ettiğinde ve gayretini artırdığında senin bilincinde artar.Amacımız hem hayat kalitenizi artırmak hem de bilgimizi çoğaltmak olmalı.
Sevgili Üniversiteli dostum,
Sana bunları yazarken sosyal medyada şu söze rastladım.
“İbret al yere düşen yapraktan.
O da tepeden bakardı toprağa”
Mevlana
Mevlana bu sözü herhalde boşuna söylememiş.
Sevgili Üniversitei dostum,
Biz de insanlara biliçliyiz, geliştik diye hava atarsak bir gün biz de çaptan düştüğümüzde bizlere de “biz de senden daha çok geliştik” diyenler bulunuacaktır. Bu yüzden biliçli olmaya her boş zamanımızda okuyarak, faydalı konuşanları dinleyerek, inceleyerek hem kendimizi hem de bizi ciddiye alarak dinleyen, okuyan insnalar için konuşmaya ve yazmaya deva edeceğiz.
Sevgili Üniversiteli dostum,
“Bilinçli insan” olmaya mesleğin her aşamasında da devam edersek olabilir ki şimdiden bizi anlayan olmaz belki ama “ilerde anlayan olacaktır” umudu ile gelişmeye ve okumaya devam ediyorum ben.
Sevgili Üniversiteli dostum,
Mektuplarımda sana sosyal medyadan alıntılar yapıyorum ki , sosyal medyada faydalı olan yazılar ve sohbetlerin varlığından bilinçlenmek isteyen insanlar da haberdar olsun ve faydalansın.
Sevgili Üniversiteli dostum,
Bilinçli olmak kendimizi başkaları ile kıyaslamamayı da içerir ve “başkaları okumuyorsa bende okumayayım” demeden okumak, başkaları eşlerini tekdir etmiyor, bende eleştireyim demeden takdir etmek, “başkalar bilinçli insanlardan faydalanmıyor, onların yanına gitmiyor” demeden bilinçli insanlar ve faydalı bilgi vereni ziyaret etmen her zaman seni başka Üniversitelilerden farklı yapar. Dikkat et “üstün yapar” demiyorum “farklı yapar” diyorum. Ben farklı olmak ile her zaman gurur duyarım. Varsın bunu üstünlük gibi algılayan olsun. Ben anlattıklarımdan sorumluyum, onların ne anladığından onlar sorumlu.
Sevgili Üniversiteli dostum,
Sana bunları yazarken bir ilahiyatçı dostumun gene sosyal medyada paylaştığı, “Kur’an-ı kerimi bile anlatmak istediği gibi değil de anlamak istediğimiz gibi anlıyoruz” diye yazmış. Bu hayatın her aşamasında var. Biz anlatıyoruz bakıyoruz ki muhatabımız başka şey anlamış. İnsan şaşırıyor. İnsanları şaşırtmak kadar şaşırmak da hayatın bir gerçeği. Yanlış anlamayı alışkanlık haline getirenler ile daha iletişim kurmamaya çalışmak da insanın faydasına. Zira iletişime devam edersek daha çok yanlış anlayarak bizi üzecek demektir.
Sevgili Üniversiteli dostum,
Bunları yeşillik olsun diye yazmadım herhalde. Üniversite hayatında çok karşılaşacağın ve bizim de zmaanında karşılaştığımız ve mezun olmamızın üzerinden 30 yıl geçmiş olmasına rağmen bunları halen yaşadığımıın tecrübesi ile sen de ders al ve önlemini ona göre al diye yazdım. Bilmem sen faydalanacak mısın? Her mektubun amacı faydalı olması. Ama bugün ama yarın. Bunun faydasını zaman gösterecek.
Sevgili Üniversiteli dostum,
Sen de Üniversitelerin açıldığı bugünlerde bir sınıf daha atlayarak kıdemli Üniversiteli oldun. Tatilde sana verdiğm kitapları okuyarak bir adım daha ilerledin. Bu öğretm yılında da sana kitaplar hediye etmeye ve gelişimi hayattan örnekler ile anlatmaya devam edeceğim. Umarım senin gibi faydalanan Üniversiteliler çoğalır ve Üniversite kalitesi artar. Umudumuz her zamanbu. Bunu başaracak olanlarda azimle okumayı ve tecrübeli insanları severek onlardan faydalanarak sizler oluşturacaksınız.