- 535 Okunma
- 7 Yorum
- 10 Beğeni
O HALDE YAZDIM GİTTİ DEFTERE...
‘’Birçok mesele çözüme bağlanamadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı. Sana, durup dururken yazmak zorunda kalmasaydım. Bütün meselelerden kaçtığım gibi uzaklaşmasaydım senden de.’’(Oğuz Atay)
Ruhumu tetikleyensin.
Teyakkuzdayım bir ömür.
Bir imgenin başkaldırısında şehre denk düşüyorum ve içimin de uleması iken şiirler tek tek takıyorum yakama bir rozet endamı ile.
Binlerce duygunun istila ettiği gecenin de yatıya kaldığı bir iklimden yazıyorum sana her gecenin güne iken öfkesi benimse kendime duyduğum saygı ve büyüyen bir sevginin de arifesi.
Uyruğu yok kalemimin.
Kalibresi bilinmez iken içimdeki sözcüklerin.
Bazen uçuşa geçtiğim bazense sözcükler uçuk çıkaran bense pilot kabinindeyim kalem denen uçağın.
Dün vapurdum yarınsa belki de araba bir gün sonra ise geride kalmış patlak bir lastik bu yüzden kış lastiği mi taktım da düştüm yola ne de olsa İstanbul beklemede karı bense karacağım kadar önümdeki geçit vermez karı…
İhya edilesi yüreğim.
Muzip ve tanrısal bir dokunuş iken sevgi.
Müdavimi olduğum mevsim ve şakağıma dayamışken kalem denen silahı.
İçimdeki ilah.
Dışımdaki nizam.
İfrata kaçan bir sevgiden ne zarar gelir ki?
İçimde kalan ukdelerden binlerce şiir ördüğüm: sevgiyi de saygıyı da asaleti de ailemde gördüğüm demek oluyor ki; yaşamak ve umut etmek adına ne çok sebebim var.
Bir g/izin tarihçesidir sözcüklerim bense ulemasıyım şiirlerin ve bodur makilerden arakladığım yeşillik gözlerime yansıyan bazense yine gözlerim yıldızlar saçan.
Efkârın da müdaviyim ve yasın artık bir yasa addedildiği.
Ölen çocuklar ölen masumiyet ve yuvasında katledilen kadınlar:
Ah, artık bana kimse aşktan bahsetmesin.
Mazlum ve masumiyet.
Bir çocuk olarak kalmanın hatırı ne büyüktür oysa gel de şimdi anlat bunu insanlara.
Kıblemdeki dolunay.
İçimdeki gül bahçesi.
Beynimdeki ana yol ve tali olan nicesi bense tahliye edemediğim gitti mutluluğu ve işte inkılapları cumhuriyetin bizlerse yılmaz bekçileri iken ülkenin.
Ülkümde saklı.
Ölümün öncesi öğütlediğim iç sesim.
Aymazlığında yalnızlığın ve işte demetlerce çiçek taşıdığım ölü şairin kabrine.
Bir kebir defteri belki de içimde saklı tutulası bense veresiye defterine geçiriyorum duyguları:
Bir kilo mutluluk…
Başka ne vardı?
Azıcık da sevgi ve hoş görü…
O halde yazdım gitti deftere.
Ulvi bir makamsa aşk ve uhrevi duygularsa başkaldıran ve işte şiirin tıpasını çoktan açtım kendimi de aştım aşalı ve zaman aşımına uğramayan yüreğim en çok da duygularım iken üstüme çektiğim yorganım.
Bir bültenden fazlası gün.
Bir övünç ise sevgi.
Bir de öğretilerle dolu iken insanın zihni.
Hem zikri de fikri de aynı iken dervişin.
Ve işte seyyah sözcükler ve işte sefil gölgeler.
Açılımın devasa boyutta ruhun ve hüznün peçesine saklanmışken umut elbet yatıya kalan bir sözcükten inşa ettiğim onlarca sayfaya da serdiğim yüreğim adeta alt yazı geçtiğim günün de güftesi iken kalemin gücüne giden bazen bazense yorgunluktan sızan güneş sabaha telaşla koşan ve ben geceden de firar edip sabahın ilk ışıklarında uykuya bodoslama atladığım ve sabahı dualar eşliğinde karşıladığım.
Müzmin bir sevgiden ibaret benim yüreğim.
Müdavimi olduğumsa umuda dair…
Elbet istimlak edilmiş ömrün de yıkımına izin verip yeniden örecekken zamanı sözcüklerin şeceresine kayıtlı kalemle sözlendiğim gün ve gecenin de devindiği o parmak arası yalnızlığa da bir selam verip geçiştirdiğim delişmen yüreğimin hızına zor yetiştiğim yoksa durduk yere yazar mıydım?
YORUMLAR
Müdavimi oldum Gülüm arkadaşım..
Zamanım oldukça okuyorum.
Kitablarınız çıktığı an inşallah.
Kitabınızı alıp imzalatacağım ömrüne bereket..
Sevgiler saygılar
Gülüm Çamlısoy
Nasıl bir derya nasıl bir sunumu var hayatın sevgili arkadaşım.
Tam da bitti derken nasıl başlıyor yenide hikayemiz nasıl.
İçten ve güç veren güzel yorumun güzel varlığın canım arkadaşım ve gerçek manada bana çok şey katan sizler ve sevgili Edebiyat Defterinin varlığı.
Yüreğimle yaşadığım kadar yüreğimle yazdığım ve aranızda olduğum inanılmaz şükre delalet.
Bazen hava öylesine kararıyor ki ama umut ama inanç ama emek ama sevgi ve işte bizi ayakta tutan.
:))
Çok çok teşekkür ederim.
İnşallah canım arkadaşım en büyük hayalim İnşallah Allah ''ol'' dediğinde.
Sevgimle en içten selamımla yürek dolusu.
Müzmin bir sevgiden ibaret benim yüreğim.
Müdavimi olduğumsa umuda dair…
Elbet istimlak edilmiş ömrün de yıkımına izin verip yeniden örecekken zamanı sözcüklerin şeceresine kayıtlı kalemle sözlendiğim gün ve gecenin de devindiği o parmak arası yalnızlığa da bir selam verip geçiştirdiğim delişmen yüreğimin hızına zor yetiştiğim yoksa durduk yere yazar mıydım?
"Ölen çocuklar ölen masumiyet ve yuvasında katledilen kadınlar:
Ah, artık bana kimse aşktan bahsetmesin.
Mazlum ve masumiyet.
Bir çocuk olarak kalmanın hatırı ne büyüktür oysa gel de şimdi anlat bunu insanlara."
Okusam da bu bölüm hâlâ bitmeyen süregelen savaş yüzünden insanın içini sıkıntı basıyor, Allah korusun aynı durumda bizler de olabiliriz sonuçta herkes can taşıyor herkes insan ama gel de bunu anlat dünyayı ateşe verip kendileri de ateşe 🔥 girecek olanlara.
Duyarlı yüreğinize ve kaleminize sağlık diliyorum.
Sonsuz selam ve saygılarımla.
Allah'a emanet olunuz.
Gülüm Çamlısoy
Çok güzel çok, arkadaşım. Kutlarım. Sevgimle Gülüm
Çiğdem Karaismailoğlu tarafından 11.3.2022 20:49:32 zamanında düzenlenmiştir.
Gülüm Çamlısoy
Eksik olma sevgili arkadaşım benim.
Kocaman sevgimle sevgili Çiğdem
Gülüm Çamlısoy
Teşekkür ederim biricik arkadaşım.
Kocaman sevgimle
Seferi rüzgârıyım yüreğin ben iklimlerden arakladığım sağanağın rahmetiyim ve Rabbime odaklı ne de olsa büyükten büyük Allah var ve ben kimleri gözümde büyütmüşken dersimi aldığım:
Göz göz odalar saklı ruhumda elbet endamlı bir ruhum var beni bazense göze geldiğim belki de gözleme yapan yaşlı teyze gibi göze alamıyorum ateşi: hani içine düştüğüm ateş hani ateşe verdiğim dünyam hani ataşesi dünümün bense Mümin yüreğimle sınıf atlarken kulluktan hidayete…
Ah, keşke erebilsem en tepe ve ulvi bütünlüğe ve malum olduğu kadar da korkuyorum içimdeki saf çocuktan.
Ne salya sümük ne de revnak bir kelime ne de sağdıcı olduğum duygular ve işte kimse bana kulp takan bense belki de bir Kupa Kızıyım ki seneler var ki iskambil destesini elime almamışım ve her halükarda Papaz olduğum insanlar ve pespaye gölgelerin uzağına kaçsam bile peşime düşenler: ya, ben neyin mi peşindeyim?
Huzura delalet bir arayış benimki ve de hüzünlü.
Kaftanım sökük. Kaybolmanın da meali iken içimdeki iklimi devşirdiğim bense dünde kalan bir devşirmenim ve devirdikçe putları insanlığımı sunuyorum insanlara bazen yaftalandığım bazen dikizledikleri mahremiyetimi bazense mağdur ama başım hep dik ve işte diktiğim sancağım yürekte kordan heceler ve Kordon boyunda yürüyorum yalnızlığımın.
Şehrin ve şiirlerin şahikası.
Esvabım düzgün yüreğim ütüsüz saçlarım dalgalı yüzüm pembe yüreğimse devasa…
,
Ve işte yüreğimin gamzeleri.
Suretimde saklı huzur hüzün de.
Hümayunu aşkın Rabbime telaşla anlattıklarım ama O her şeye muktedir ben demesem bile tek tek biliyor içimden geçenleri yine de Rabbimle münazara ediyorum aralıksız ve görünürde yalnız addedilsem de ve insanların nezdinde alaya alınsam da…
Gülüm Çamlısoy
Çok çok teşekkür ederim güzel yürekli dost şairim.
Sonsuz içten selam ve saygımla
Gülüm Çamlısoy
Durduk yere yazılmıyor dost yürek.
Bizler durduk yere sevmiyoruz.
Hayata tutunmanın diğer adı sevgi ile icra ettiklerimiz.
Sonsuz selamımla
Yüreğiniz dert görmesin