- 377 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
KARDELEN
KARDELEN
Güneş ışığının vurduğu uzak karlı dağların yamacında kar suyu çağıldarken hayata, utangaç bir çiçek açar aydınlığa. Beyaz tül giymiş vicdan bahçesinde beliren vuslatın habercisi, hüznünün mahcup yüzünü hatırlatır baharın muştusuna.
Masum yalnızlıklara yoldaş olurken dağların nazlı, yiğit kızı, sessiz çaresizliklere, ayaza inat usulca selam verir dumanlı, heybetli dağlara. Sızılı bir bir ırmak sığınırken yatağına bir sekinet, bazen bir efkar, bazen uykudan uyanış, bazen hakikatin solmayan renkleridir onlar.
Üzerinde kahırlı bir gökyüzü varken biraz mağrur, biraz mahcup, biraz üzgün ve kırılgan tutunur hayata, yaşamaya yalnızların çiçeği. Yoldaşı olan mavi bulutlara, sağanak yağmurlara ürkek bir eda ile baş kaldırır, bakar çaresizce uçsuz bucaksız ufuklara, uğultulu uzaklara.
Etrafı saran soğuk sessiz bir beyazlık usulca girerken koynuna, kırgın, kaygılı, çekinikdir, tedirgindir sevdaların narin çiçeği, hüzün eğrisi. Ötelere kanat çırpar boynu bükük efkârlı bir edayla, yitip giden zor günlere, yıkık dökük kalplere, bir tutunuşa, bir yaşama, bir hayata.
Sabahın güvercin seherinde, birikmiş rüzgârlar eser artık solan gönüllere, hoyrat eller dokunurken masum bedenlere, kaçınılmazdır kederli ayrılıklar. Al götür beni ağız, dil vermez geceye, başka başka diyarlara, masum, günahsız uzak uzak ıraklara.
Gün ikindisine yine solan bir güzellik, yine batan bir güneş, yine bir keder borcunu alıyor bu hayattan. Ömür dokusunda biri biterken diğeri başlarken, elindeki sevinçler giderken, hüzünler tutuklu olsa da vakitsiz fırtınalar ortasında, daima sabırsızdır bahara hasret yaşama sevinçleri. Ölüm ansızın toplasa da kardelenleri, kardelenler de tohum biter mi?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.