- 5338 Okunma
- 14 Yorum
- 3 Beğeni
ERTUĞRUL KARAKOÇ (Eğitimci, Şair, Yazar)
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Kahramanmaraş ili, Elbistan ilçesinin Ekinözü (Cela) Köyü’nde 1936 yılında dünyaya gelen Şair, Yazar ve eğitimci Ertuğrul KARAKOÇ, şair Karakoç kardeşlerin üçüncüsüdür.
İlkokulu köyünde, ortaokulu Elbistan’da okuduktan sonra Gaziantep Öğretmen Okulunu ve Necatibey Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü’nü bitirmiş, yurdumuzun çeşitli yerlerindeki okullarda öğretmenlik ve idarecilik, Milli Eğitim Müdürlüğü, Milli Eğitim bakanlığı Müfettişliği görevlerinde bulunmuştur.
Hikâye, makale şiir ve denemeler yazan Karakoç’un ilk şiiri 1953 yılında yayımlanmıştır. Lise yıllarında “Ozan” adlı bir dergi çıkaran ve Alev Dergisi’nin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü de yapan Ertuğrul KARAKOÇ’un yazı ve şiirleri Ozan, Alev, Gaziantep Kültür, Ocak, Meşale, Su, Ilgaz, Kök, Kavşak, Zeren, Elif, Hareket, Varlık, Çaba, Çele, Kumru gibi dergilerde yayımlanmıştır.
İlk (1956-Şiir), Kan Ağrısı (Şiir-1966), Altay Türküsü (Şiir-1966), Yurt Güzellemesi (Antoloji-1988), Turnama Ağıt Yakamam (şiir-1998) yayınlanmış eserleridir.
Şairimiz Ertuğrul Karakoç’u Adana’da evinde bir grup şair arkadaşla birlikte ziyaret ettik. Gaziantep’ten geldiğimizi duyunca çok sevindi, mutlu oldu. Eşi de hemşerimiz olunca ev daha bir sıcaktı. Misafirperverliklerine teşekkürü burada anmazsak hak yerini bulmaz diye düşünüyorum.
Ertuğrul Karakoç üstadımızın evinde şiir ve şair üzerine birçok hususta konuştuk. Konuşmalarımızdan edindiğimiz intibaları ve görüşlerini siz okuyucularımıza aktarmak istedik. Bir hatamız olduysa/olursa şimdiden affola diyoruz.
Bana Atatürk’ten başka yol yok, benim her şeyim odur;
Ertuğrul Karakoç, Atatürk’ü çok sever, sözünün bir yerinde: “Herkesin bir fikri olur, düşüncesi olur, bir partiye gönül vermesi olur, bunu doğal karşılarım ve saygıyla anarım. Ama bana Atatürk’ten başka yol yok, benim her şeyim odur.” demektedir.
Şiir yazması konusunda kendisine; ağabeyleri Bahaeddin ile Abdurrahman Karakoç’tan etkilenip etkilenmediğini sorduğumuzda, ağabeylerinin şair olmalarından, şiir yazmalarından etkilendiğini ancak, onlar gibi olmak istemediğini, kendisinin Ertuğrul Karakoç olmak istediğini, üsluplarının farklı olduğunu söyler.
Bizim Türkiye de Üç çeşit şair vardır;
Şiir hakkındaki düşüncelerini bakın nasıl açıklıyor Ertuğrul Karakoç hocamız:
- Türkiye’de Üç çeşit şair vardır. Bunlar; kendini şair sananlar, gerçek şairler ve şiir sevdasında olanlar.
-
“Hece şiiri yazmak hem kolay hem zordur. Batı etkisinde serbest şiir yazan iyi şairlerimiz var, ama hep de iyi değil” der ve bir örnek verir:
“Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü, kör oldum.
Yıkadılar aldılar, götürdüler,
Ummazdım babamdan bunu
Kör oldum”
“Bu da şiir öbürleri de… Şiir etkileyici olmalı, bunu yapan şairler bugün çok az” demektedir.
1954 yılında Pazar Postası Dergisi’ndeki şiir;
1954 yılında bir şiir yazdığını, Cemil Sait Barlas’ın (Mehmet Barlas’ın babası) o zaman Gaziantep’te “Pazar Postası” isimli bir dergi çıkardığını, oraya gittiğini, İki sayı sonra dergide, Ertuğrul Karakoç’a mektup diye bir yazılan bir yazıda öz olarak, “böyle bir şiiri Türkler görmedi bugüne kadar, bu büyük bir başarı” şeklinde bahsedildiğini söyler.
Ben, ben gibi olmak istedim.
Özgün yazmanın önemini belirtmek adına, “Ben Bahattin abim gibi de olmak istemedim. Abdurrahim abim gibi de olmak istemedim. Ben, ben gibi olmak istedim” demektedir.
Söylediğimin sonuna kadar arkasındayım
Kendisine, Bahaeddin abisinin “ben elime kalemi aldığımda, ya rabbi beni yazdıklarımla yargılama derim” dediğini hatırlatarak, sizin de böyle bir düşünceniz var mı diye sorduğumuzda: “Yok, ben söylediğimin sonuna kadar arkasındayım. Tanrı beni nasıl yargılarsa yargılasın” demektedir.
Şiire ilkokul çağında başladığını, Orta Okula gittiğinde Elbistan’ın sesi isimli gazetede yazılarının yayımlandığını, Öğretmen Okuluna gittiğinde de yazılarının Varlık Dergisi’nde yayımlandığını anlatmaktadır.
*Emmideşim Karacaoğlan
Maraş’tan çok şair çıkmasının sebebi nedir sorusuna Ertuğrul Karakoç şöyle cevap verir:
- Bahaeddin abim yazdığı “Emmideşim Karacaoğlan” isimli makalede Karacaoğlan’ın bizim sülaleden olduğunu savunur. Bu makaleye karşı kimse evet veya hayır dememiştir. Bu makale tutarlıdır. Çünkü Karacaoğlan’ın kullandığı dille bizim köyde kullandığımız dil aynıdır.
-
Yörenin dağlık olması gibi unsurların şairleri etkilediği fikrine katıldığını ancak her dağlık yöreden de şair çıkmadığını ilave eder.
Hâlâ şiir yazmaya devam eden Karakoç şiirlerine konu olarak toplumsal konuları seçtiğini söylemektedir. Çamaşırhanenin gazetesine yazılan şiir, köprü şiiri en sevdiği şiirlerinin başında gelmektedir.
Ertuğrul Karakoç’a şiirin ne olduğunu ve şiirde imge konusundaki düşüncelerini sorduk;
Şiir bir anıttır
“Şiir bir anıttır. Şiir sıradan söz değil ki, bir şafağı vardır bir aydınlığı vardır, bir gücü vardır şiirin” demektedir.
En sevdiği şairleri sorunca “Turgut Uyar, Cemal Süreya, Orhan Veli ve Cahit Sıtkı Tarancı’yı çok severim” demiştir.
Nazım Hikmet’i sever misiniz sorumuza da “Nazım Hikmet’i de çok severim” cevabını verir.
Şair bol bol okumalı;
Şair ne yazmalıdır sorumuza, “şair yaptığını bilmeli, ne yapacağını bilmeli, şair bol bol okumalıdır” diye cevap vermiştir.
Şiirde, başkaldırı olsun, kavgacı olsun;
Şiir türlerinden ise Didaktik şiirleri, nasihat veren şiirleri sevmediğini söyleyip, “ben kendi yoluma kendim giderim” der ve ekler:
- Şiirde, başkaldırı olsun, kavgacı olsun bunu isterim, şiirde gerektiğinde küfür de olabilir.
-
*Bu dilin sahibi yoktur
Divan Edebiyatı mı, Halk Edebiyatı mı, Sosyete Edebiyatı mı diye sorunca tercihinin sosyete edebiyatı olduğunu söylemektedir.
Okullarımızda okutulan kitaplardaki yabancı kökenli kelimeler hakkındaki düşüncelerini sorduğumuz sorumuza ise “Bu dilin sahibi yoktur” diye cevap verirken Kumru Dergisini beğendiğini ve okuduğunu ifade etmiştir.
Ağır bir hastalık geçirmiş olan Şairimiz Ertuğrul Karakoç üstadımıza Dergimiz adına sağlıklı, sıhhatli ve huzur dolu bir ömür diliyoruz.
OLA Kİ
Ola ki bir gün barıştan söz edelim
Denizlerden, şiirden, aşktan
Çocuklardan söz edelim bayram sabahlarında
Ola ki bir gün sevgiden söz edelim
Elimize silah almadan
Ola ki bir gün denizden söz edelim
Maviliklerden, balıklardan pul pul
Sıcak ülkelerden, dostluktan, kardeşlikten
Avuçlarımızda gün ışığı pırıl pırıl
Ola ki bir gün sizden söz edelim
Bakışlarımıza kin dolmadan
Ola ki bir gün kırlangıçlardan söz edelim
Gelinlik kızlardan telli duvaklı
Yorgun askerlerden, avuçlarında zeytin dalı
Ak çeşmelerden söz edelim cığıl, cığıl akan
Ola ki turnalardan söz edelim
Avcılar uyanmadan
Buğday başaklarından söz edelim
Konya Ovasından, Harandan
Seyhan’dan söz edelim, Karacaoğlan’dan
Erzurum’da Emrah olalım, Sivas’ta Veysel
Ola ki bir gün Çukurova’dan söz edelim
Kalksın göç eylesin Avşar elleri
Ola ki bir gün kapım sabah rüzgârlarına açıla
İçime siz dolasınız
Bir bardak ayran içelim birlikte
Elleriniz ellerimde
Ola ki bir gün mavi düşlerden konuşalım
Silahların sustuğu cephelerden
Pamuk tarlalarından söz edelim
Pirinç tarlalarından
Ola ki türküler söyleyelim birlikte.
---------- Ertuğrul KARAKOÇ -----------
Gülhun ERTİLAV
Kumru Dergisi Genel Yayın Yönetmeni
YORUMLAR
su_misali(Gülhun Ertilav)
ben teşekkür ederim arkadaşım okuduğun için
sevgilerimle
Önce geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Ve güzel bilgilendirici yazınızı gönülden kutluyorum.
su_misali(Gülhun Ertilav)
teşekkür ederim
sevgiler
Sayenizde Eğitimci, Şâir, Yazar Ertuğrul Karakoç'u tanımış oldum. Teşekkür ederim.
Sağlıcakla...
su_misali(Gülhun Ertilav)
teşekkür ederim Salih Bey
saygılar
çok teşekkür Gülhun hanım...
sayenizde bir büyüğümüzü daha tanıma şerefine eriştik...
daim başarı dileklerimle sevgiler...
su_misali(Gülhun Ertilav)
ben teşekkür ederim okuduğunuz, yorumladığınız için
sevgilerimle
su_misali(Gülhun Ertilav)
ben de teşekkür ederim
sevgilerimle
Değerli şairimiz Ertuğrul Karakoç'a geçmiş olsun dileklerimi yazınınızın şahsında iletiyor
ve
bu çok değerli söyleyişi ve başarınızı tebrik ediyorum.
selamlarımla...
su_misali(Gülhun Ertilav)
çok teşekkür ederim
sevgilerimle
yeterince bilgilendim payıma düşeni aldım iyi ki varsınız hocama ve size saygımla
su_misali(Gülhun Ertilav)
teşekkür ederim Azimet Hocam
saygılarımla
su_misali(Gülhun Ertilav)
teşekkür ederim abim
saygılarımla
su_misali(Gülhun Ertilav)
teşekkürler kardeşim
saygılar
gülhun hocam bu güzelliği bizimle paylaştığınız için
sonsuz teşekkürler... ne güzel demiş şair herkes kendi olmalı şiirlerinde diye....
gönülden alkışladım paylaşımınızı
sağ olun var olun
su_misali(Gülhun Ertilav)
çok teşekkür ederim Ahmet Hocam, vefalı kalem
saygılar her dem
Ahmet ÖRNEK
ve bu değerli çalışmayı buraya taşıyan gönülleri
bir kez daha kutluyorum
su_misali(Gülhun Ertilav)
değerli yorumunuz için ben teşekkür ediyorum Fikret Bey
saygılar
Teşekkürler Gülhun Hanım.Yazarlar içinde pekte tanınmayan ama kardeşleri dev birer şair olan çok az isimli birinden söz ediyorsun.İsmini biliyorum ama hiç şiirlerini okumadım.Oysa Bahattin ve Abdurrahim Karakoç'un bütün şiirlerini ve kitaplarını okudum.Çoğunu da ezbere bilirdim.Gizli kalmış bir şair diyelim ve bu güzel tanıtım için sizlere teşekkürlerimizi sunalım.Selam ve saygılarımla..
su_misali(Gülhun Ertilav)
okuyup, değerli yorumunuzu bıraktığınız için ben teşekkür ediyorum Kemal bey
saygılar