- 620 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Kasım ayında bir Pazar günü (Yasemin) Bölüm-1
KASIM AYINDA
BİR PAZAR GÜNÜ
Yasemin ile Murat
Yasemin ile Murat’ın
Maceraları
Kasım ayında bir Pazar günü (Yasemin)-1
********
Yasemin
Çok güzel
Bir dişi
********
Sen dişisin
O dişilerin en güzeli
Ben Erkek
Hayat seninle beraber
Yaşanması gereken
En doğru gerçek.
Kadın işe gidiyorum diye evden çıkacaktı. Adam ise o güne mahsus aylar sonra ilk defa dükkânını açmayacaktı. İki, üç gün önce sözleşmişlerdi. Bu hafta sonu her şeyi bir kenara bırakıp, bu günü kendimiz için yaşayalım.
Kadın terk edilmişliğin verdiği acıyla içi yanıktı. Erkek için ise yıllar önce terk edilmişliğin ağırlığı vardı üzerinde. Hiç aklından geçmemişti bu güne kadar başka biri. Ve hala yüreği yangın yeri gibiydi. Yangın bitmiş ama yıkıntılar hala toparlanamamıştı.
Kadın sabah altı buçukta işe gidiyorum diye evden çıktı. Adamın evine giderken köşedeki börekçiden birkaç tane poğaça aldı. Bir solukta adamın oturduğu binanın önüne geldi ve kapının zilini çaldı. Çıt sesini duyduktan sonra apartman kapısını itip antreye girdi. Merdivenleri inerek tam karşısındaki daire kapısını tıklattı. Kadın kapının dış tarafında bekliyordu. Adam hemen açtı Kapıyı. Kadın içeri girdi ve ikisinin bakışları birbirine kilitlendi birbirlerine. Bu bakışlarda çaresizlik ve geleceğe dönük umut vardı.
Yasemin_ Börekler benden çayı koymak senden arkadaşım.
Murat_ Tamam çay zaten demlendi bardaklara koyuyorum.
Murat çayı bardaklara dökerken, Yasemin’de buzdolabının kapısını açarak kahvaltılıkları masaya yerleştirdi.
Yasemin_ Dün beyaz peynir yoktu bakıyorum ben geleceğim diye almışsın.
Murat_ He öyle oldu. Şimdi bu kız gelecek masada beyaz peynir de olsun dedim.
Kahvaltımızı ağır, ağır tadını çıkartarak yaptık. Şansımıza hava günlük güneşlikti. Önce sinemaya gitmeye karar verdik Yasemin’in görmek istediği film Ateş ve Su idi bana da kabul etmek düştü. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Ateş ve Suya bilet bulamadık Tamam mı? İsimli filme girdik.
Koskoca sinemada ikimizden başka kimse yoktu sen ve ben el ele, tek bedendeydik tek yürekte. Seyrettiğimiz film aşk filmi değildi. Sakat bir gencin yaşam mücadelesini anlatıyordu. Yasemin’de filmden en az benim kadar zevk aldı. İşin aslı ne sinemaydı ne de filmin güzel olması Önemli olan Yaseminin ellerinin avuçlarımın içinde olmasıydı. Başını omzuma yaslamasıydı yanı başımda varlığını hissettirmesiydi.
Devamı var
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.