- 1520 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
8.MEKTUP(TASAVVUF)
selamun aleykum
allahın selamı rahmeti bereketi sizin üzerinize olsun
ben muhammet hanefi taşkın
1979 trabzon çaykara doğumluyum
kuran hafızıyım
imam hatip lisesi mezunuyum
1995 yılın da üstadımız abdullah gürbüz efendiden talip mürid dersi yani başlangıç dersi aldım
1999 yılına kadar ismail hakkı tekkesinde zümrütevlerde dikkaldırımda evlerde zikrullaha katıldım
hatta o zamanlar nakibimiz olan mustafa efendinin okul talebeleri olarak evinde ( yavuz abinin evinde) sohbet etmiştik
2000 yılında üni versiteyi kazandım aynı yıl hasta oldum
bipolar affecktif bozukluk tanısı ile bakırköy ruh ve sinir hastanesine yatırıldım
halen ilaç kullanıyorum
ve babamın işyerinde çalışıyorum
2001 veya 2003 yılında dikkaldırımdaki misafir hanede hastalığımın etkisi ile bazı garip hallerde bulundum
ve Ayhan dilmaç (kuyumcu abdüllatif abi) abi bana "sen hastasın buraya gelen insanlar hasta olduğunu görünce tarikat insanı hasta ediyor diye düşünür o yüzden zikrullaha gelme" dedi bende o günden sonra gelmedim zaten karadağlarda gelme yöününde zorluk çıkarıyor
neyse ben bazı rüyalar gördüm ve haller yaşadım bunların nefisten mi allahtan mı onu öğrenmek istiyorum
gençlik zamanımda bu rüya ve halleri anlatamamıştım
ilk gördüğüm hatırımda kalan
Allah u tealayı görmüştüm rüyamda bir boşluk olarak
sonra mevlana hazretlerini gördüm ben karşısında 4 köşe bir sütunun üstündeyim yükseldim yükseldim ben çok utandım başımı sutunun üzerine koydum yükselmesin diye
tarikata ilk girdiğim yıllarda "allahım benim mürşidim sen ol beni sen yetiştir diye dua ettim
1997 yılında bir kitap tezgahında yabancı bir yazar "tanrı ile konuşmalar" diye kitap yazmıştı bende o kafir allah la konuşuyorsa bende konuşurum diye düşündüm ve Alah u teala ile konuşmaya başladım
içimden bişey soruyorum kitap ve sünnet çerçevesinde cevap veriyordum böylece Allahüteala ile konuşmuş oluyorum
sonra 2000 yılında hastalandım
2009 yılı ekim ayında bana değişik haller oldu
bir gün ilmihal okurken tevbe konusuna geldim ve tevbe etmeliyim dedim
hemen abdest alıp iki rekat namaz kıldım
o gece rüyamda fetih süresini gördüm
imam nablusinin rüya tabirlerini okuduğumda fetih süresi tevbenin kabul edildiğine dalalet eder diye yazıyordu inşallah öyledir...
evlilik için bir görüşmede bulundum bu sıralarda manevi bir coşku yaşıyordum evlilikle ilgili düşünüyordum nafilelerimi arttırmıştım
sürekli kuran okuyordum
bir gece uyku ile uyanıklık arasında kalbime bir ses "yarın sana bir kısım ayetlerimizi göstereceğiz dedi" ben tecrübeli olduğum ve neler yaşayacağımı bildiğim için "müsait değilim dedim.
sabah namazına kalktım
namazdan sonra kuran okumaya başladım bakara süresinde "yes elüneke anil mahız . kul huve ezen" fağtezilun ninisa fil mahizi vela takrabuhun.fi iza tedahharne fe’tuhunne min haysü emarekumullah innallahe yuhibuttevabine ve yuhibbul mutedahhirin" ayetini okuyunca ağlamaya başladım
çünkü ayet evlilik hayatı ile ilgili idi ve ve benim bir çok yanlış bildiğim şeyi düzeltiyordu. sonra taberi tefsirini okumaya başladım
Sanki Allahu teala benimle konuşuyor bana ders veriyor gibiydi
sonra odama gittim
secdeye kapandım
secdede kalbime birses "bak şuanda secdedesin bana en yakınsın sana yüksek makamlar vereceğiz o gün geldiğinde de bana secde edecekmisin . secde etmezsen seni cehnneme atayımmı" diye ses geldi aklıma firavun nemrut geldi korktum" ben "bak allahım ben nefsime güvenmiyorum o gün gelirde sana secde etmezsem beni affet" dedim
ses tamam dedi
sonra melek ilham etti
bana "sen allaha güvenmedin doğru cevap "evet o gün geldiğinde secde edeceğim" demen gerekirdi" dedi
peygamber efendimiz" bana rabıta kursaydın beni rehber edinseydin nasıl cevap vermen gerektiğini söylerdim" dedi
sonra duruldum
birkaç gün çamlıcada süleyman hilmi tunahan hazretlerinin yurdunda yurtta kalırken avucum içi yanmaya başladı ben bir hadis okumuştu hadiste" yabancı bir kadın la tokalaşanın eline kor alev konur" diyordu peygamberimiz
ben "elini uzatan kadın mahcub olacağına benim avucuma kor konulsun" diyordum
avucum içi yanınca buz koyuncada geçmedi
allahu teala "bana azabımı hafife alma" dedi
sonra geçti
sonra istanbula gittim
bu arada allah ile rabıtamız arttı
onunla müzakere yapıyordum.bir çok bilmediğim şeyi öğretti..
mesela bana
iktisat güzel bir aklın ürünüdür
çünkü iktisad ilminin kurucusu hz yusuf dur
yusuf güzeldir
allah bir eksiltirse iki ziyadeleştirir
bana insan ihtiyari ile kesbetmediği fiilin mesulumudur diye sordu
ben değildir dedim
o sen bilmezsin ben bilirimdedi
sonra her mefulun bir faili vardır muhammed mefulun faili kimdir
a) allah
b)anne babası
C kendi kendisi diye sordu
ben allah azze ve celle
sonra istanbul eminönünde başım iyice ağırmaya başladı
şöyle tarif edeyim70 milyonun başı çok şiddedtli başı ağırsa ve o baş ağrısı bir kişide olsa öyle ağırdı başım
ben bu baş ağrısını vahiy olarak yorumladım
neyse daha çok olay oldu
sonra kendim öleceğimi zannetttim ve bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesine tek başıma gittim ve yattım o sırada müşahhadede beklerken ses kaynağı olmayan yerde kapının üst köşesinden sanki bülbül sesi gibi birses geldi
o odada bulunan güvenlikçiler sesi duydu bana sen duyuyormusun dediler bende duymuyorum manasında sessiz kaldım
güvenlikçilerden bitanesi aklını yitirmiş gibi oldu. benilk önce israfil sura birinci defa üfürdü diye yorumladım. sonra bu yahudilerin işidir dedim
neyse iğne yaptılar uyudum
uykumda fatır süresini okurken gördüm
konulan teşhis mistik hezeyandı
30gün yattım ve çıktım o haller kalmadı
bu yaşadığım haller hastalıkmı
manevi bir hal mi
bakiselam
sağlığınıza duacıyım
muhammet hanefi taşkın
yaylacık köyü/nilüfer7bursa
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.