- 1380 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
1. MEKTUP
Sevgili Yasemin
Öncelikle Yüce Allahtan Acil şifalar diler Bir an önce sağlığına kavuşmanı temenni ederim böylelikle belki zarif mesajlarına kavuşmuş olacağım…
Bu mektubu “ben yazmasam da sen bana yaz” sözünden cesaret alarak yazıyorum…Aslını istersen sana mektup yazmaktan başka yapacağım bir işte yok..şu anda gecenin ilk saatlerinde beni Allah’tan başka kimsenin görmediği ve haberdar olmadığı evimden annemden babamdan arkadaşlarımdan hasılı memleketimden uzakta gurbetten Balıkesir Gömeçten yazıyorum..
Değerli Arkadaşım
Bizler bir şekilde aynı kaderi paylaşmış insanlarız hayatımın son 12 yılının neredeyse-ki bunun büyük çoğunluğu Bakırköy ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde geçti-1.5 yılını hastanelerde yatarak geçirdim. Şikayetçi miyim ilk başlarda belki biraz isyan ettim ama neden sonra hastalığımı sevdim hele ki atak geçirirken ki o metafizik duygular çağrışımlar insana başka bir dünyanın kapılarını açıyor…
Biliyorsun ben İmam Hatip Lisesi Mezunuyum Ayrıca –Kitapta yazmıyor- Kuran hafızıyım yani kuranı kerimi ezberledim toplamda 8 sene din eğitimi aldım. Bu yüzden sahip olduğum kimlik ister istemez dini bir boyut kazanıyor. Bu anlamda belki de dünyaya farklı pencerelerden bakıyor olabiliriz... Ama yukarıda da söylediğim gibi maalesef üzülerek veya sevinerek aynı kaderi paylaşıyoruz…
Ben hayatımın-bir sene öncesine kadar 14 yılını beden işçisi olarak yani bir nevi hamal olarak babamın yanında çalışarak geçirdim..fakirdim 400 tl maaş alıyordum bazen neye sahip olduğumun muhasebesini yaptığımda giyecek elbiselerim ve küçük bir dolabı dolduran kitaplarımdan başka bir şeye sahip olmadığımı anlıyordum…Ailemin gözünde bir baltaya sap olamamış sanki sığıntı gibi yaşayan değersiz bir bireydim… kardeşlerim bana hakaret etmekte herhangi bir mahzur görmüyorlardı…. Hayatımı düzene koymak ve para kazanmak için yaptığım her hamle boşa gidiyor evden her ayrılma çabam tekrar onursuzca eve geri dönmemle sonuçlanıyordu… Ama ben çabalamaktan asla vazgeçmedim… Planlar yaptım hayal kurdum… Bu günlerde bana tek inanan kişi diş teknisyenliği yapan arkadaşım cihangir idi. Bana inanıyordu. Bir tek onun yanındayken sabaha kadar sohbet eder bazen okan bayülgen’in programını seyrederdik fazla zengin değildi ama çok cömertti. Annesi vefat etmiş babası ile de küstü yalnız yaşıyordu. Ben beni evine kabul ettiği için ona teşekkür ederdim o ise bana yanlızlığımı paylaşıp arkadaş olduğum için teşekkür ederdi…. Ona annemin kardeşlerimin olumsuz tavırlarını anlattığımda bana o evde bir dakika durma derdi oysa benim o evden ayrılmak için ne birikmiş param nede işim vardı ailemin desteği olmadan ertesi gün karnımı doyurmam bile mümkün değildi. Çok uzatmayalım cihangir bana “bir gün başaracaksın mutlu bir işin olacak şunu unutma külün içinden çıkan demir kaliteli çelik olur çabaların filli dua hükmüne geçecek diyordu diyordu… ben dua ediyordum hem fiili hem sözlü çaresizdim yalnızdım acizdim ama şunu biliyordum Allah var ve beni görüyor çok çaresizim Allahım diyordum O günlerde bir ayet takılmışdı dilime “vasbir uluazmi vastabir la ne eslüke rızkah nahnu nerzukuk vel akibetü littakva” ayeti az buçuk anlıyordum ama mısırda okumuş bir arkadaşım tercüme ettirdim manası şöyle imiş ululazm peygamberler gibi sabret sen bize rızık verecek değilsin biz sana rızık vereceğiz akibetin en hayırlısı Allahtan korkmaktır.” tam o sıralarda hayat bana yüreğini açıyorda hikayelerim yayınlandı biraz moralim yerine geldi.
Ve bir gün kardeşim milli eğitim bakanlığının sınavla 5000 özürlü personel alacağını söyledi sınava girdim kazandım ve gömeçe tayin oldum bir anda ayda 1300 tl maaş alan kendi evi olan hatta ev eşyaları olan toplumda az buçuk saygı gören birine dönüştüm arkadaşım cihangir dediği olmuştu. Hayal ettiklerimin yüzde ellisine sahip olmuştum. Bana hakaretler yağdıran kardeşlerimin bakışı değişmişti. Bir zamanlar kendilerinden harçlık istediğim kardeşlerim artık benden harçlık bekler hale gelmişti. İlçemiz küçüktü- 5000 nüfuslu- ve işler azdı. Çok rahattım ve halende rahatım. Bu arada bursadayken cihangirin evinde – hastanede yatarken solcu ve ateist bir hasta bana nazım hikmetin tahir ile zühre şiirini okumuştu bende tahir ile zühre destanını yazacaktım- ama cihangir tahir ile zühre yazıldı sen cihan ile mesela yağmuru yaz dedi. Ve bende cihan ile yağmuru bir tiyatro oyunu olarak yazdım ve cihangir tüfenk e ithaf ettim. Neden sonra bunu üzerinde ufak değişiklik yaparak yarışmaya gönderdim ve bir kez daha kitaba girdim. Bir süre sonra kitaptakileri arayıp arkadaş olmalıyım diye düşünürken senin face ni buldum ve ekledim. İlk başlarda cevap vermeyince bende konuşmak istemediğini düşünüp neredeyse sizi arkadaşlıktan çıkaracakken sizin hasta olduğunuzu öğrendim…
Değerli Arkadaşım
Buraya kadar anlattığım geçmişti şimdi ise Muhasebe yaptığımda rahat nispeten zengin ve gittikçe artan bir maaşım var zamanla istediklerime sahip olacağıma inancım var.ama nedense mutlu değilim bana sıradan bir hayat cazip gelmiyor evlenmek çocuk sahibi olmak benim için cazip değil.ben hep daha büyük hayallerin peşindeyim . kurduğum hayaller eğer bunları plan haline getirseydim belki gerçekleşirdi ama sadece düşünüyorum bütün dünyaya hakim olduğumu dünyanın en güçlü ama bir o kadar mütevazi hayat yaşayan bir devlet adamı olduğumu düşünüyorum… yine mutlu olamıyorum bu yüzden bana ölüm çok cazip geliyor.
Bizim hocalarımız dünya müminin zindanı kafirin cenneti der.Çok zengin olmak istiyorum acaba o zaman mutlu olur muyum bilmiyorum. Çok tanınan bir yazar olduğumu düşünüyorum hatta yazdığım senaryonun Oscar kazandığını hayal ediyorum acaba o zaman mutlu olacakmıyım. Çok şeyi hayal ediyorum ama yanımda kimse yok. Kendimi hep yalnız hayal ediyorum. Belki mutsuzluğumun en büyük nedeni yalnızlık olabilir mi. Beni evlenmem için kızlarla tanıştırıyorlar hiçbirisi yanımda görmek istediğim insan değil. Bazılarını ben reddediyorum Allahtan ki bazıları ise onlar beni reddediyor…
Yalnızlık sigara külü kadar yanlızlık dizeleri aklıma geliyor.insan aşık olmalı bence . birgün karşıma çıkacak mı acaba yüzüne baktığımda sanki uzak bir ülkeye gitmişim gibi hissedeceğim elini tutunca hiçbir şeye ihtiyacım kalmayacak göğsüne yaslandığımda bütün hayallerimden vazgeçeceğim biri olacak mı? Bilmiyorum
Peki ben bukişiyi arıyorum da bunun için bir gayret gösteriyo rmuyum hayır. Neden. Onun Benim karşıma çıkıp işte ben geldim demesini bekliyorum ben geldim işte tam 33 yıldır beni bekliyordun ben geldim artık herşey bitti. Ben geldim demesini bekliyorum. İşte onu hayal edince galiba mutlu olduğumu hissediyorum
Mektubuma burada sona erdirirken sana acil şifa ile birlikte bir sonraki mektubuma kadar güzellikler saygı ve sevgi diliyorum
Baki selam Muhammet Hanefi Taşkın 29/12/2011 Gömeç Balıkesir
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.