ŞairYazar
- 29 Ağustos 2009'den beri üye
Yazı Yorumları
Yekta Attila
2 Eylül 2015 Çarşamba 13:36:35
Yekta Attila
2 Eylül 2015 Çarşamba 13:16:56
Belli başlı damak tatlarıyla ilgili olarak hemen herkesin gülümseten, çağrışımlarının diri duyumsandığı, kâh bir aile anısına, kâh bir dostluk hikayesine götüren yaşanmışlığı vardır...
En azından benim için börek dendiğinde bu yazı gelecek aklıma g...
En azından benim için börek dendiğinde bu yazı gelecek aklıma g...
Yekta Attila
1 Eylül 2015 Salı 11:36:47
Herkesin diline doladığı hoşgörü ve kaynaşmayı sıradan bir söylemle samimiyetsizce tekrar etmektense, bunu dostlara takılarak, kendisini de kayırmadan sıcak, seviyeli, aynı zamanda edebiyatın seçkin bir örneği formunda göstermek, her kalem erbabının ...
Yekta Attila
27 Ağustos 2015 Perşembe 14:52:22
Öyle abuk bir mantaliteye sahibiz ki, yurdum insanına güzelce söylediğinizde, yelkenleri suya indirdiğinizi, taviz verdiğinizi ve giderek tepenize çıkabileceğini sanmaya başlar... Selahattin amca, ortamın olağanüstü hale gelişinin sebebinin bu türlü ...
Yekta Attila
27 Ağustos 2015 Perşembe 02:10:27
Öyle güldüm ki, değerli hocam, neredesiniz yahu? diye sitem edecektim, ama sizin Japon turist karşısında dalıp gittiğiniz gibi, anlattıklarınız karşısında, okumanın keyfiyle vaz geçtim sitemden...
Böylesi zor zamanlarda, belki daha çok ihtiyaç var, ...
Böylesi zor zamanlarda, belki daha çok ihtiyaç var, ...
Yekta Attila
27 Ağustos 2015 Perşembe 01:24:46
Şairin ve şiirin misyonu metanet, umut, iyi niyet ve her şeye rağmen yüreğinin sesiyle insanca olana moral vermek, ayağa kaldırmak değil mi?...
Zaten burası değil mi alayla, kıskançlıkla, riyakarlıkla, ihanetle çökertilmek, bozguna uğratılmak, inanc...
Zaten burası değil mi alayla, kıskançlıkla, riyakarlıkla, ihanetle çökertilmek, bozguna uğratılmak, inanc...
Yekta Attila
24 Ağustos 2015 Pazartesi 17:13:18
Sistem sorunu olarak gösterilen, saydığınız gibi birçok yozluğun, çiğliğin, çirkinliğin sebebinin sistem olmadığına; sistemin insanlara "Alçalabildiğiniz kadar alçalın! En yakınınızdakilere hayatı zehir edin! Kişiliklilik diye bir şey bilmeyin! Olabi...
Yekta Attila
24 Ağustos 2015 Pazartesi 16:55:29
Müsaadenizle yazınızı şöyle özetlemek istiyorum:
Bursa'da düğünde silah sıkarken 16 yaşındaki kızın ölümüne, babaannesinin yaralanmasına yol açan maganda serbest bırakılmış...
Dingillik bu kadar vahim bir durum yani...
Baki kalan eşeklikten öte bi...
Bursa'da düğünde silah sıkarken 16 yaşındaki kızın ölümüne, babaannesinin yaralanmasına yol açan maganda serbest bırakılmış...
Dingillik bu kadar vahim bir durum yani...
Baki kalan eşeklikten öte bi...
Yekta Attila
18 Ağustos 2015 Salı 17:19:23
Yunus gibi; “Çıktım erik dalına, anda yedim üzümü!”, “Erik dalında üzüm olmaz” denir ise bu “Öngörüdür!”, “Erik dalında üzüm aramayı yasaklamak” bu da “Önyargıdır!”; erik dalında, üzüm yemek ise “Özgürlüktür”
Diyerek, en özlü biçimde, ne güzel tev...
Diyerek, en özlü biçimde, ne güzel tev...
Yekta Attila
13 Ağustos 2015 Perşembe 17:03:02
"...Dayım beni anneme geri vermek istediğinde annem istememişti. Gerekçesi, çok terbiyesiz bir çocukmuşum. Bu durumda diğer çocuklarına kötü örnek olurmuşum..."
Bu satırlar, öyküye orta direk olduğu gibi, meselenin derinliğini ve vehametini yüzeye...
Bu satırlar, öyküye orta direk olduğu gibi, meselenin derinliğini ve vehametini yüzeye...
Yekta Attila
13 Ağustos 2015 Perşembe 15:32:54
"...Mesaja ulaşmak yerine mesaj sahibine ulaşmak isteği “İlahlar” doğurmuş. Oysa evrenin mesajı gayet açık, mutlak adaletle işleyişi mesajın ta kendisidir! Ayrıca bir mesaj arayanlar, aracıların eline düşecek, mesaj sahibini arayanlarda “İlah” üretec...
Yekta Attila
13 Ağustos 2015 Perşembe 00:53:49
Maalesef, üstadım, durum bu kadar vahim...
O yüzden, Defter'in yöneticilerini ne kadar takdir etsek azdır, diye düşünürüm...
Bu kadar vehimli, benmerkezci, haddini bilmez, agresif, kendini aliyyülâlâ sanan kişiliğin harman olduğu bu mecrada, "hava ...
O yüzden, Defter'in yöneticilerini ne kadar takdir etsek azdır, diye düşünürüm...
Bu kadar vehimli, benmerkezci, haddini bilmez, agresif, kendini aliyyülâlâ sanan kişiliğin harman olduğu bu mecrada, "hava ...
Yekta Attila
12 Ağustos 2015 Çarşamba 20:54:03
Sıradan bir durumu sade bir dille anlatırken, durumun içerdiği insanca duyarlılığı pek güzel yansıtmışsınız...
Nasıl yazmalı? Sorusuna verilecek doyurucu bir örnek kotarmışsınız...
Buradaki öznelerin somutluğu, tasvir edilen soyutlukları inandırıcı...
Nasıl yazmalı? Sorusuna verilecek doyurucu bir örnek kotarmışsınız...
Buradaki öznelerin somutluğu, tasvir edilen soyutlukları inandırıcı...
Yekta Attila
11 Ağustos 2015 Salı 23:34:58
Bu tür bir vasiyetle, ölüm karşısındaki çaresizliğimizin bilincinde olduğumuzu, bu bilincin sergilenmesini ve böylece ölüme karşı bir şey yapabilirmişiz vehmini bir nevi uyuştucu olarak hissetmeyi sağlamak istiyoruz galiba... Her ne şekilde olursa ol...
Yekta Attila
11 Ağustos 2015 Salı 06:36:31
Kimbilir, değerli hocam, yüzyıllar sonra da (inşallah görürsünüz o yılları) torunlarınızın torunlarının torunları, "Ah! Dedem sağ olsaydı da, bizi de böyle öyküleştirseydi, makaraya saracak olsa da!.." diyeceklerdir mutlaka...
İşte, bazıları böyle d...
İşte, bazıları böyle d...
Yekta Attila
9 Ağustos 2015 Pazar 18:09:24
Üstadım, barışa değinilmemiş, ama zımni olarak, paranın yerine ikame edilecek olan şeyin mutlak anlamda bu (barış) olabileceğini, pek güzel biçimde ifade ettiğiniz, insanın var oluşuna dair çelişkilerden ve çözümlerinden çıkarıyorum ben, herhalde böy...
Yekta Attila
7 Ağustos 2015 Cuma 18:37:38
Benim bildiğim efsane farklı... Şöyle ki:
Üvey annelerinin evde bırakıp gittiği biri kız, biri oğlan iki çocuk oynarlarken yağ kabını devirirler... Üvey anne eve döndüğünde çıldırır adeta; ocaktaki kızgın sac ayağını alır, oğlanın boynuna geçirir......
Üvey annelerinin evde bırakıp gittiği biri kız, biri oğlan iki çocuk oynarlarken yağ kabını devirirler... Üvey anne eve döndüğünde çıldırır adeta; ocaktaki kızgın sac ayağını alır, oğlanın boynuna geçirir......
Yekta Attila
7 Ağustos 2015 Cuma 13:01:04
Pazar ne kadar adaletli, ne kadar standart ise, o pazarın, yani ekonominin bireyleri kendilerini o kadar güvencede görürler, bu da doğal olarak ilişkilerine yansır... Yok, pazar, gücü gücüne yeten pazarıysa, Ali'nin külahını Veli'ye, Veli'nin külahın...
Yekta Attila
7 Ağustos 2015 Cuma 01:06:58
Hocam, fotoğrafa bakılırsa, Kamil Mangırcıkoğlu, kalelerinde peş peşe goller gördükten sonra morali bozulmuş, topu kucaklayıp evine kaçacak çocuk gibi görünüyor...
Siz de, bu durum karşısında iyi moral bulmuş gibi oturmuşsunuz...
Haklısınız hocam....
Siz de, bu durum karşısında iyi moral bulmuş gibi oturmuşsunuz...
Haklısınız hocam....
Yekta Attila
4 Ağustos 2015 Salı 01:28:33
Hocam, söz konusu olan dostluğu bilmiyor olsaydık bile aynı keyifle okurduk hikayeyi...
Bu sağlı sollu kroşelerden sonra Kamil nakavt olursa şaşmam...
Selam ve saygılarımla.
Bu sağlı sollu kroşelerden sonra Kamil nakavt olursa şaşmam...
Selam ve saygılarımla.
Gözlerim doldu...
Ve Atatürk'le ilgili bir durumu hatırladım...
Selanik'ten Yunanlı bir kız Mustafa Kemal'e gönül vermiş...
Fakat hiç bir araya gelmemişler...
Yunanlı kızın yılları Mustafa Kemal'e aşkıyla geçmiş...
...
2.9.2015 00:01:30