Kitabı okuyan çok şey bulacağına eminim . yazılanların kaynaklarının da verdiği için sağlam varsayımlarla yaklaşıldığının bilinmesi gerek
II.Abdulhamit ülkeyi 33 yıl boyunca küresel oyunculara niye teslim etmediğini oysa Sultan abdulaziz döneminden paylaşılması kararlaştırılan Osmanlının onca yıl nasıl ayakta kaldığını ve Osmanlıyı yıkan dışardakiler değil kendi yetiştirdiği aydın sınıfın yıktığını. İttat Tarakkinin Hürriyet için Fransız ihtilalini örnek almış olması ancak ihtilalin hangi süreçte nelerden kaynaklandığını bilmeden, Sosyolojik farklılıkları gözetmeden. Başkalarının yapısını adapte ederken. 18,yy milliyetçiliğin ortaya çıkardığı ayrışmayı göz ardı ederek imparatorluğu yok etmiştir. Ön kaynak olarak okunması b yönde birkaç eser daha okuduktan sonra dünün yanlışını bu günde tekrarını yapmak isteyenlerin amaçlarını çok iyi anlaşılacağına inanıyorum.

Kitap okumasını sevmeyenlerin bile resim ve minyatürlerle zevkle okuyacağı bir kitap. Gerçi kanuniyi anlatmaya bu kitabın üç katıda olsa yetmez ama en azından başlangıç olarak okunmasını tavsiye ederim

Bu konuda yazılmış araştırma kitaplarından biri ancak anlamak isteyenlere istisna, anlamak istemeyen yine bildiğini okur. Oysa bizi parçalayacak diye yola çıkan önce içerde sebep aradığı için dışarıyı görmez. Katledilmiş bir amcası tahta çıkarılımş yarı akıllı birinden sonra padişah olan II.Abdulhamit darbe çetelerini çözmek ve yerini sağlamlaştırmak yıllarını aldı ancak bozulan ekonomi ve sosyal çalkantılar kim yaptı kimin işine yaradı. O dönemde en çok Müslüman barındıran İngiltere iken Halifelikle ne kadar etkin olacaksa o kadar oldu .engeller ve tuzakların üstesinden gelmek için neler yaptı bilmeden. Yazılanı anlamak istemeyenler okursa iyi olur.

Eseri okumadım ANCAK; Doğu kara deniz Doğu Anadolu Kafkasya göçmenlerinin sığınak noktası olduğu kadar bu alanlarda hüküm sürmüş bir çok ulusun mitolojik yapıtları vardır büyük çoğunluğu da ilgisizlikten bilgisizlikten yok olmuştur En az Ege bölgesi kadar tarihsel verilere sahipken göz ardı edilmiştir. Günümüzde araştırma olanakları daha kolay inşallah birileri el atarda bizde sebepleniriz.

Fillandiyanın varoluşunun öyküsünü okurken güzel bir eserdi birde bizim kuruluşlarımıza bakınca 1920 den öncesi sisli oysa nerelerden buralara kadar geldiğimizi bilmeden kendi kendimizi tanıyacağımızı idda etmek ne kadar boş keşke bilinse!!!

Kafkasya tarihi doğru dürüst inceleme yapılmamış bir derin kuyu. Bilhassa Rusların buradaki halkları kendine tabi etmek için sosyolojik yapıları yerlerinden yurtlarından etmiş . Tarifsiz acılar bırakmıştır. Anadolu halkının yüzde yetmişinin bu topraklardan canını kurtarmak veya esir tüccarlarının elinden kaçarak yerleştiği bir vatan. Bu bölge için anlatılanlar az ve doyurucu değil Cünki her yazar kendi gördüğü pencereyi size açıyor.