- 26 Ekim 2007'den beri üye
Kendisi Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı
Alp Olcay ŞİMŞEK (05.12.1988)
1988 Haziranının ilk cumasında,cuma namazına müteakip saat 14.00 sularında Antalya'da doğmuştur.Her ne kadar kafa kağıdında Aralık ayında doğduğu belirtilmiş olsa da aslında işin iç yüzünde tamamen babasının işgüzarlığı yatmaktadır.Bu noktada yurdum insanının önünde koca bir tabu olarak duran çocuğun doğduğu günün nüfus kayıtlarında yer bulamamasının büyük bir rolü söz konusudur.
Olcay,hırsızlık yapmanın bolluk derecesinde har vurulup harman savruluyorken iyiliğin azlık derecesinde kıt kanaat yapıldığı bi coğrafyada Şimşek ailesinin ilk çocuğu olarak doğmuştur.Ailenin tek çocuğu olmasının kendisine verdiği şaşalı yaşamı 2000 yılında kardeşi Ece'nin doğmasına kadar sürdüren Olcay,komşularının "Artık pabucun dama atıldı"manasızlığındaki esprilerine ise hiçbir zaman gülmemiştir.
Haram helal ver Allahım garip kulun yer Allahım zihniyetindeki bir devlet memuruna inat harama uckur çözmeyen namuslu bir türk esnafının oğlu olarak dünyaya gelen Olcay'ın annesi ise ev hanımlığının bir meslek kisvesine büründürülüp "Ne iş yapıyorsunuz?"sorusuna tereddütsüz "Ev hanımıyım" cavabını iliştirebilen bir kadın kitlesinin bulunduğu bir diyarda hala ev hanımlığı yapmaktadır.
Memlekette deliden bol ne var?Olcay 5 yaşında mahallesinde bir delinin kendisini kovalaması sonucu korkuyla tanışmıştır.Biz toplum olarak zamanın her şeyin ilacı olduğunu düşünmez miyiz?Eee ortaya attığımız bu teori de doğru çıkınca Olcay artık daha az korkmaya ve delilerle daha az muhatap olmaya başlamıştır.
Hayat rüzgarında yeni şeyler öğrenecektir artık Olcay,ilkin belediye otobüslerine yalnız binebilmeyi tabi.Daha sonra mahalle bakkalının kızına aşık olmayı ve mahallesindeki çocuklarla mahalle maçlarında attığı golün nizami olup olmadığı yönündeki tartışmalar sonucu kavga etmeyi...Bir vakit sonra okula başlayacak ve matematik derslerinden sınıfta kalmayı öğrenecektir Olcay.Hayat bu öğretecektir tabi.Hayatının bütün evrelerinde matematiği gereksiz bi ders olarak görmüştür Olcay.Hal böyle olunca matematik öğretmenleri de onu gerekli bi öğrenci olarak görmekte ısrar etmemişlerdir.E canım matematik bilmemek ayıp değil ki armuda sap üzüme çöp veren yüce mevla okulların ders proğramlarına matematiğin yanında tarih diye bi dersi de ihsan eylemiştir.Hal böyle olunca Tarih öğretmenleri de Olcay'ı Alparslanla Anadoluyu fethe,Fatihle Bizansı çökertmeye davet etmişlerdir.Davete icabet etmek asilliğin şanındandır diyen Olcay artık tam bir tarih aşığı olup çıkmıştır.Tarih konularında o kadar otoriteleşmiştir ki anadolunun kapılarının türklere 1071 malazgirt savaşıyla açıldığını bile ezbere bilecek kıvama gelmiştir.ilköğretim yıllarını öğretmen ders anlatırken arka sıralarda inzivaya çekilerek geçiren olcay lise yıllarında girdiği bir sınavda şans eseri üniversiteyi kazanmıştır.Hala dünya üniversitelerinde ilk 500ün içinde bir üniversitesi olmayan bir ülkenin konya gibi bir diyarında tarih öğretmenliği okuduğunu zannederek kendini kandırıyor...
(Bu arada,Olcay artık delilerden korkmuyor...) Alp Olcay ŞİMŞEK/ KONYA