ŞairYazar
- 3 Şubat 2007'den beri üye
NuriCAN hakkında düşünceniz nedir?
NuriCAN Hakkında Ne Dediler?
NuriCAN hakkında toplam 2 düşünce paylaşılmış.
RefikaDoğan
1 Ağustos 2011 Pazartesi 18:43:16
RefikaDoğan
20 Ağustos 2010 Cuma 02:26:13
Edebî paylaşım platformlarında yazıp çizdikleri, tuvale resmettikleriyle tanıyıp -şu canına okuduğumun dünyasında- “ özünü yitirmemiş… Özünün gözeneklerinden beslenerek yaşamın ihanetlerine karşın kendince panzehir oluşturmuş güzel insan çiçeği olarak yüreğimin dost/dostluk köşesine bitimsiz, beklentisiz masumane bir sevgi ve saygıyla yerleşen saygıdeğer insan, özümün aynası, arkadaş, dost, ağabey dediğim istisna bir isim Nuri CAN!
Bir insan; göz kamaştırıcı, cezbedici, yoldan çıkarıcı onca olanağın içinde nefsiyle, dimağıyla, damarında dolaşan kanıyla, çiğ süt emmişliğiyle nasıl olurda özünü un ufak etmeden tane tane diri, bereketli başaklar gibi boy vererek dimdik ayakta kalabilir?
Kalıyor işte… Eğer o kişi Nuri CAN ise, kalıyor! Çünkü bu güzelliğin dayanağı FARKINDALIĞI,
Nefsi terbiye ile olgunlaşmış ÖZÜ, buna bağlı olarak KALP GÖZÜ,
Yaratan’ a olan değişmez SAF SEVGİSİ,
Düşünen, üreten, -iyi olan her şeyi- İNSANLIĞIN hayrına isteyen/dileyen yüreğiyle AYDINLIK bakışı, dürüstlüğü,
Doğru yerde doğru zamanda göz pınarından damlamasını bilen GÖZÜNÜN YAŞI, sıcacık YALANSIZ tebessümü,
Riyasız, karşısındakinin gözünün içine bakabilen kara gözleri, güven veren dik duruşu,
Velhasıl; ADAM GİBİ ADAMLIĞI…
Hiç yüz yüze gelmediğim, tanımadığım, görmediğim, dokunmadığım bu güzel insan çiçeğini kalp gözümle gördüm, tanıdım, sevdim saygı duydum. O’ na yüreğimle dokundum, dokundum! İşte bu yüzden O’ na “ yürek yansımam” diyebiliyorum.
O, yaşam felsefem… O anladığım, anlattığım, anlamaya ve anlatmaya çalıştığım, anlaşılmasını istediğim hayatın ta kendisi! O’ ndan kaç tane vardır şu canım dünyada sahi? İllâ ki burada mı? Şu yer kürenin her bir köşesinde, kaç tane…
Ne kadar sitayişle dolsa da, hayata ipeksi dokunuşlarla dokunup sevgi üreten, sevgi çoğaltan özgün ve asil bir kalemdir O.
O' na sonsuz saygı, bitimsiz sevgi ve dostlukluk selâmlarımla...
Bir insan; göz kamaştırıcı, cezbedici, yoldan çıkarıcı onca olanağın içinde nefsiyle, dimağıyla, damarında dolaşan kanıyla, çiğ süt emmişliğiyle nasıl olurda özünü un ufak etmeden tane tane diri, bereketli başaklar gibi boy vererek dimdik ayakta kalabilir?
Kalıyor işte… Eğer o kişi Nuri CAN ise, kalıyor! Çünkü bu güzelliğin dayanağı FARKINDALIĞI,
Nefsi terbiye ile olgunlaşmış ÖZÜ, buna bağlı olarak KALP GÖZÜ,
Yaratan’ a olan değişmez SAF SEVGİSİ,
Düşünen, üreten, -iyi olan her şeyi- İNSANLIĞIN hayrına isteyen/dileyen yüreğiyle AYDINLIK bakışı, dürüstlüğü,
Doğru yerde doğru zamanda göz pınarından damlamasını bilen GÖZÜNÜN YAŞI, sıcacık YALANSIZ tebessümü,
Riyasız, karşısındakinin gözünün içine bakabilen kara gözleri, güven veren dik duruşu,
Velhasıl; ADAM GİBİ ADAMLIĞI…
Hiç yüz yüze gelmediğim, tanımadığım, görmediğim, dokunmadığım bu güzel insan çiçeğini kalp gözümle gördüm, tanıdım, sevdim saygı duydum. O’ na yüreğimle dokundum, dokundum! İşte bu yüzden O’ na “ yürek yansımam” diyebiliyorum.
O, yaşam felsefem… O anladığım, anlattığım, anlamaya ve anlatmaya çalıştığım, anlaşılmasını istediğim hayatın ta kendisi! O’ ndan kaç tane vardır şu canım dünyada sahi? İllâ ki burada mı? Şu yer kürenin her bir köşesinde, kaç tane…
Ne kadar sitayişle dolsa da, hayata ipeksi dokunuşlarla dokunup sevgi üreten, sevgi çoğaltan özgün ve asil bir kalemdir O.
O' na sonsuz saygı, bitimsiz sevgi ve dostlukluk selâmlarımla...
Ne şiir salt şiir yazmış olmak için yazılmıştır, ne şair şair denilsin diye şair olmuştur, ne de ben, salt okumuş olmak için okumuşumdur şiiri! Birbirinin içine geçmiş, birbirini tamamlamış bir yaşam örgüsünün şiir-şair-okur düzleminde buluşması desek daha gerçekçi olur ifadem. İyi ki sizi tanıdım ve iyi ki her bir mısraı bir öykünün ağıdı, sevinci, umudu, erinci olan dizelerinizle buluştum dostluk köprüsünde üstad!
Her daim sevgim, saygım ve dostluğumla esen kalınız...”