YazarKimlik Onaylı
- 28 Nisan 2012'den beri üye
Yazı Yorumları
nitemtran
16 Ağustos 2015 Pazar 01:57:28
nitemtran
16 Ağustos 2015 Pazar 01:55:24
Sahi kentinden, doğduğu yerden ellerine vurula vurula sökülüp, hiç istemediği, ait olmadığı yere zorla gönderilen ne kadar çok insan var di mi? Onların çektiği acıyı anlatmanın imkanı var mı bilmem? Ve tarih çok kutsal sebeplere dayandırılmış böyle ...
nitemtran
15 Ağustos 2015 Cumartesi 21:39:21
Kaybetme korkusu olmayan neyin değeri olur ki? Hele de aşk...
Zaten aşkın tadı da buradan geliyor galiba. Aşk acısı dedikleri hani...
Kaleminize sağlık,
Zaten aşkın tadı da buradan geliyor galiba. Aşk acısı dedikleri hani...
Kaleminize sağlık,
nitemtran
15 Ağustos 2015 Cumartesi 21:32:50
Çok absürt ve matrak. Hayal gücü oldukça zengin.
Kolay gelsin.
Kolay gelsin.
nitemtran
15 Ağustos 2015 Cumartesi 21:31:46
Benzer amma çok durum yaşadım ben de. Araya giren onca zamandan sonraki görüşmelerde, uzun uzun yapılan muhabbette sadece geçmiş vardır. Aradaki yılların kesiştirdiği hiçbir şey olmadığı bilinir elbet. Ve ayrılırken alınıp verilen telefonlar iyi niy...
nitemtran
15 Ağustos 2015 Cumartesi 21:21:39
Şehri de kahramanı da iyi betimlemişsiniz.
Ben olsaydım o durumda, sarhoş yani tanıdım derdim. çki her insanda farklı bir psikoloji yaratıyor.
Öykünün isminin bu şekilde yazılışı da gayet akıllıca olmuş.
Tebrik ederim.
nitemtran taraf...
Ben olsaydım o durumda, sarhoş yani tanıdım derdim. çki her insanda farklı bir psikoloji yaratıyor.
Öykünün isminin bu şekilde yazılışı da gayet akıllıca olmuş.
Tebrik ederim.
nitemtran taraf...
nitemtran
15 Ağustos 2015 Cumartesi 21:03:13
Çok güzel bir anlatım. Duyguları o kadar güzel aktarmışsınız ki, okur da aynı hüzünlü atmosfere taşınıyor.
Kaleminize, yüreğinize sağlık
Kaleminize, yüreğinize sağlık
nitemtran
15 Ağustos 2015 Cumartesi 16:26:24
nitemtran
15 Ağustos 2015 Cumartesi 04:50:24
"Aşk yerlerde çiğnenmekte ya da sakız gibi ve tükürülüp atılmakta günü birlik tüm o menfi ve dürtüsel çağrışımlar talan etmişken duyguları."
Şimdi böyle mi oldu aşk? Bu hale mi getirildi?
Benim buna elbet itirazım olur. Hem de çook!
Ben e...
Şimdi böyle mi oldu aşk? Bu hale mi getirildi?
Benim buna elbet itirazım olur. Hem de çook!
Ben e...
nitemtran
15 Ağustos 2015 Cumartesi 04:32:54
Her şeyin ama her şeyin, bu her şeyden ne anlar, artık içini nasıl doldurursanız, işte onların ruhu Zeitgeist'e, tuz ruhundan daha beter zamanın ruhuna bağlı mıdır?
Sanki öyle gibi...
Zamanın ruhunu anlamayınca zamanın kölesi mi oluyoruz?
...
Sanki öyle gibi...
Zamanın ruhunu anlamayınca zamanın kölesi mi oluyoruz?
...
nitemtran
15 Ağustos 2015 Cumartesi 04:17:39
Anılar, anılar... Bazen bir söz, bir müzik, bir koku, bir resim insanı nasıl da sarsar, alır, sırtlayıp derin girdaplara atar. Girdabın savurduğu yer ise özelimizdir ve sadece istediğimiz kadarını paylaşır, çoğunu kendimiz yaşarız.
Kaleminize sağl...
Kaleminize sağl...
nitemtran
15 Ağustos 2015 Cumartesi 04:07:43
"Kimse kimsede sonsuza kadar kalmabilme ihtimali var mı?" Yok elbet ve herhalde insanoğlunun ilk farkına vardığı gerçeklerden biri de bu olmalı. Ama aynı zamanda farkına vardı ki, kimin önce gideceği de belli değil, işte bu ihtimale ne destanlar, ne ...
nitemtran
15 Ağustos 2015 Cumartesi 03:50:58
Mahmut hocam mazinin derinlerine uzandık sizin cümlelerinizle ve tıpkı bir keman taksimin içe işleyen melodileri gibi isyan mı etsek, ağlasak mı dilemmasında mahzun kaldık, hüzünlendik bizi bu gece.
Zaten hep hüzne mutluluktan daha yakındık.
S...
Zaten hep hüzne mutluluktan daha yakındık.
S...
nitemtran
15 Ağustos 2015 Cumartesi 03:40:21
Bu kavramı, zamanın ruhunu, yani Zeitgeist kavramını yıllarca önce Hegel felsefeye kattı. Zeitgeist kavramında, Marks'ın basitleştirdiği ve zaman boyutundan soyutladığı, sonsuza kadar götürdüğü diyalektik düşüncenin temel hatası gizli; EZELDEN-EBE...
nitemtran
15 Ağustos 2015 Cumartesi 03:28:02
Bu sekiz madde sayılanların hepsi aynı zamanda da yaratıcılığın motorlarıdır diye düşünüyorum. Onlarsız kurgulanmış insana insan denmez sanki!?
Sağlıcakla
Sağlıcakla
nitemtran
15 Ağustos 2015 Cumartesi 03:22:45
İsimleri ha bire cümlenin başına koyup, sonra da diyaloğu yazmanız bir öyküden çok, resimli romana benzetmiş yazdıklarınızı. Oysa Defter'de diyalogların nasıl aktarılacağını göstermede örnek olacak bir yığın güzel öykü var. Bir daha derleyip, tekrar ...
nitemtran
15 Ağustos 2015 Cumartesi 03:07:29
Öyledir işte, kelimeler dans etmeye bir başladılar mı, tutana aşk olsun. Mümkünü yok tutamazsınız artık. Onlar dayanılmaz danslarıyla kendi dünyalarında harikalar yaratırken, biz onların aynadaki yansımalarıyla yetiniriz sadece.
Ama kelimeler,...
Ama kelimeler,...
nitemtran
15 Ağustos 2015 Cumartesi 03:04:07
Mazide kalan bir tek çocukluk olsaydı eğer, her şey ne kadar naif olurdu yarabbi. Çünkü naifliğin tariflendiği çağ, o çağ, çocukluk çağımız değil midir?
Her şey masumdur o zamanlar. Suçlar bile…O çağlarımızda adını koyarız her şeyin ve onlar da...
Her şey masumdur o zamanlar. Suçlar bile…O çağlarımızda adını koyarız her şeyin ve onlar da...
nitemtran
15 Ağustos 2015 Cumartesi 03:01:50
Öyküler arasında bir bağ var mı kaçırdığım diye, ta başa döndüm. Bir de ne göreyim, aslında bu öyküyü okumuş ve hatta yorumladığımdan da emindim. Ya benim yorum uçmuş ya da hafızama, aslında bana bir şeyler olmuş. Hay Allah, ikinci şık daha mantıklı...
nitemtran
14 Ağustos 2015 Cuma 00:39:01
Hayatın buldozer gibi üstünden geçtiği bu çocukların varacağı yer, eğer heba olup yaşamını kaybetmezse, en iyi ihtimalle bir cezaevidir.
Kaleminize sağlık efendim
Kaleminize sağlık efendim
Hoş geldiniz.
15.8.2015 23:10:40