- 3 Ağustos 2021'den beri üye
Kendisi Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı
1973 tarihinde rize çayelide doğdu.üniversite öğrenimini yarım bıraktı.siyasal görüşleri nedeniyle takibata uğradı.çeşitli dergilerde şiirleri yayımlandı.bir ara yeşilçam için senaryo yazarlığı yaptı.türkiyede sanat akademi çecresinde tartışılır.ressamlar için bulunmaz nimettir eğitim kurumları.resimle felsefeyi tanıştırmakla mesul tutmuştu kendini.mona lisadan dalinin gerçeküstücülüğü.türk sanat ortamında bu olguların varlığı ne şekilde yer alıyordu..kabullenilme böyle bir yargının ürünü gibi düşünürdü sanat dergilerine olan merakından.yıldız kenterinde böyle bir özelliği vardı.haldun tanerin teşkilatçılığına hayrandı metin akpınar.sonra ferhan şensoyla yakalamıştı sanatla kazanılmış tutkuyu.büyük kitapçılarda bulunan resim koleksiyonları.bunları görmenin dışında yabancılaşmada bulmuştu yazgısında var olan ayrıksılığı.nerval gibi hayal aleminde vardı tutkusuyla yaşadığı masallar.belkide dağınınklığı resim fırçalarıyla yaralıyordu gönlünü.suçtur umutsuzluğa kapılmak diyorya şair.bu umudu büyütmenin biricik yoluydu sanat.jane eyre romanı aydınlatmıştı ruhunu katı bir eğitimden geçmesiyle romandaki gibi.charlotte bronte eğitimin içinden bakar bu romana toplumun fotoğrafını çekerken.bu konuları anlamakla değişime inanır insan.jack londonda trajediye dönüşür yaşam artık kopuşlar yaşandığından hayatta.yanlışlıklar komedyasına dönüşünce yaşam.sanatın içinden bir arkadaş edinmekte güçsüzleşince hayatında.hayalleri söndürmeye yetiyordu insanların kabalığı.amerikan hayat tarzında ekonomik özgürlükle ölçülür bağımsız yaşam hakkı.marilyn monroe gibi sanatçılar fırtınalı hayatlarında bir çok hayal kırıklığı yaşamış.neyi aramakla hakikate ulaşır insan.buldum diyenler yanılmıştır evrendeki bu sonsuz çaba içinde.ilk çağ filozofları dünyadan vazgeçmekle ermişliğe inanırdı diyojen örneğinde olduğu gibi.sokratresin erdemin dışındaki bilgiler için kendini cahil görmesi modern felsefenin konusu.insana ait bilginin tercih edilmesi vahye karşı.bu ikilem tartışılmış orta çağda.ancak kuranın nasıl bir kitap olduğu tartışma konusu selman rüşdi gibi yazarlarda.turan dursun bilinçlenmeryi din dışında görmüştü dini bilgilerin tabu olduğu kanaatiyle.laik görüşlü aydınlar ülkenin gelişmişliğini hayal ediyordu bağımsız kişilikte olduklarından.ancak günümüzde o dönemle kıyaslanmayacak oranda yazar ve sanat eleştirmeni var.skolastik felsefeye son vermişti descartes.john locke gibi aydınların konusuydu bilginin özelliği.pozitivizme evrilen bir geçiş döneminden sonra hegel dialektiğini soruşturdu sosyalistler.marksın eleştirisinden nasibini almıştı felsefe sınıf mücadelesinden görülünce dialektik.sanatın burjuva için anlamı açıktı hayat çelişkilerine bakınca.sovyet deneyimi ne kazandırdı kültüre.bunun anlaşılması soğuk savaş için kutuplaşmak demekti.tek yol devrimden sonra post modern dünyanın kavramlarıyla tanıştı insanlık.gri alanlarda vardı hakikat sonrası fikir.buda kapitalizmin kendini tanımasıydı kültürde.ancak uzayın varlığında yapay zekanın her alanı işgal etmesi demekti sınıfsallığa karşı.doğa rutkay ve pelin batuda vardı gerçek hayatlarında sanatın etkisi.pelin batu kısa süren evliliğini sona erdirdikten sonra bir süre amerikada yaşamış ancak türkiyeye dönüş yapmıştı amerikada yalnızlık yaşadığından.türkiyede sinemanın yüzü olmakta yetmiyor sanatçı sayılmaya.toplumun işlediği suçlar sanata maledilir daima.burjuvanın sanattan anladığı bir yaşamsal öğretiden ziyade insanı boşluğa düşüren bir zırvalar bütünlüğü olması.sinemanın desteklenmesi mali destek anlamına geliyor olsada pekala para kazanmakta mümkündür seyirciyi etkileyecek filmler yapmakla.film endürtrisi farklı bir anlam taşımıyor dünyada.yahudilerin bu konulara merakı olması dünya sisteminin bir açmazı.oysa sanat faşizme karşı yahudilerin yanında olmuş her zaman.bir haksızlık gördüğünde kötülüğü teşhir eden açıklamalarda bulunur.şindlerin listesi gibi filmler bunun tek örneği değildir.asıl sorgulamada faşizme karşı sosyalist bir bilinçtir tarihte.ırkçılığı savunan bir topluluk faşizmin tuzağına yakalanır er yada geç.lenin ve stalin savunduklarıyla sosyalizmin eşitlikçi görüşünde görmüş adil düzenden anlaşılan idealizmi.savunulan yalnızca bir devletçi rejiim değildir günümüzde anlaşılan şekliyle.ezgilerle geçen öğrenciliğinde bu gerçekle yüzleşmişti çocukluk denecek çağda.gelecekle ilgili bir düşüncesi olmayınca insanların.belkide bir çevre felaketiyle son bulacak tarih.bu konuda azımsanmayacak görüşler olduğu biliniyor.bunları düşünmüşmüydü fukayama tarihin sonu tezini hazırlarken.insanlar o kadar bilinçsizki çevre konusunda.stendhalın kırmızı ve siyahı bir hayal ürünüydü zengin olmanın olağanlığını işlediğinden.tıpkı yeşilçamın zenginleri gibi baş döndürücü bir hızla yaşarken korkuları.neyin arayışı vardı ulysseste james joyce'un sınır tanımayan düş gücünü hayatımıza yerleştiren.her konuda mit yaratma telaşı ne kadar doğruydu yaşam için.yazılar sinematografik bir resimdi perdeye yansıyan şekliyle.yeşilçamlı yıllar bir rüya gördürüyordu topluma her konuya bir hikaye yakıştırdığından.birgün yazarı burhan şeşen filmlerin ruhsuzlaştığı görüşünde farklı kaygılarla çekilen sinemasal anlatımın gerisinde kalmasıyla yeşilçamın.ödüllü türk filmleri gözlerden ırak tutuluyor nedense.ideolojik kaygılar kunusu itibariyle bu kültürle hesaplaşmanın hikayesiyle kadraja girmeli.günümüz sorunları nasıl yer almalı sinemada.bunları düşünmenin gereğine inanmıştı.dizi sektörü kadar sinemada belli bir özeni hakediyordu.sinemanın büyüsünü edebiyatla anlamak mümkündü.yeşilçam estetiği haklılığını halkçılıktan alıyordu senaryoya sadık kalmayla.pastoral anlatımıyla bir şiirselliği yakaladığından değişik hayat rarzları arasında bir bağ kuruyordu.kemal sunaldan sadri alışığa sağlam hikayelerle kotarıyordu filmin gerçekle temasını onun için.günümüzde televizyon filmleriyle gündemde yeşilçam.film şirketleri böyle bir çabanın içinde değil.ekonomik sıkıntıyı aşmak sinema için bir kazanç değil.yüz yıllık tarihinde sinemayı besleyecek bir edebi külliyat vardı.sinemada denenmiştir farklı anlayışların estetik gücü.hayatı düşünülecek kıymette görmenin çelişkileri vardı toplumda.sinemanın yüzyılı farklı denemelere sahne olmuş onun için.her şeyden önce anlaşılmayı bekliyor sanat yönü bu filmlerin gerekli ilgiyi haketmesiyle dünya sinemasında.atilla dorsayın kitaplarıyla yaşamak isterdi sanatı oysa.vatansız bırakılmıştı yalnızlığı.filistini daha iyi anlıyordu kalbinde büyürken aynı anlamdaki şiirler.bombalara direnen çocuklarla aynı toprağa bağlamıştı umudunu çünkü..kudüste yaşama isteği çok uzaktı aslında hayatına.nede olsa vatan olarak seçmişti sığındığı yalnızlığı.cengiz dağcıya benziyordu kaderi bir anlamı olmayışıyla hümanizmanın.neden intiharı seçmişse büyük şairler..dünya ülkeleri için düşündükleri türkiyenin kimliksiz varoluşu etkili olmuş.dünya siyasetini şekillendiren olaylar.hollywood bu izlekte yahudi tarihini konu almış uzun zaman.ancak yahudiler için mazlum millet denmesi günümüz koşullarında pek mümkün değil..uzun zaman esaret altında yaşamaları insanlara bakışını değiştirmiş yahudi halkınnın..tarihte en fazla acı yaşamış millet olmalarıyla islama kin beslemeleri kaçinilmazdı.filistin için vadedilmiş toprakların yahudi halkına geçmesini açıklayamazdı tarih.akdeniz iklimi insanların sıcaklığını akla getirir bir yurt bulmanın gerekçesi olunca inanç.dünyayı yahudilerin yönettiği savına inanması beklenemezdi dünya ülkelerinin.hayatında düştüğü boşluk gerçek kimliği konusunu unutturmuştu vicdanına.bir ülke olmanın tipik özelliğini taşır israil devleti.bu nedenle yahudiler için bir hayal olmuştur bu ülkeye yerleşmek.yalnızca terörle anılmak sorunların başında geliyor.bir ülkü birliğine inanmak için çalışmanın sonuçlarıdır gelişen israil ekonomisi.türkiyeyle iyi ilişkiler kurmak gibi bir amaç taşıyor dış politika.kafka ve walter benjamin gibi yazarlar çıkarmıştır yahudi ulusu.yazar türk edebiyatına yabancı kalmamıştır edebiyata şiirle başladığından.sinemanın büyüsüne kapıldığından sinematografik yazılarla bilinmiştir dünyada.nereye ait olduğu konusundaki kararsızlığı.dini bir eğitim almasında aile yaşantısı etkili olmuş.çocukluğu yaylalarda geçmiş olsada böyle bir hayata alışması kolay olmamış.orman içlerinde yaban hayatın korkusuyla yaşıyordu.sonraki yıllarında bu hatıraların acısıyla yakalanacaktı sonbahara.saygı duyulacak bir hayatın ıstırabıydı bütün çırpınması.belkide çocukluğu bir aile faciası demekti asla etkisinden kurtulamadığı.şehrin ışıklı caddeleri süslemiş hayallerini kıyıda yaşamanın albenisini düşünürken.yaşadığı ailevi sorunlarda kendini suçlu görmüştür sorumsuzluğu nedeniyle.zorlu geçen bir eğitim döneminde ailevi baskıları üzerinde hissetmiş yalnız bırakıldığından.ilk okuldan sonra üç yıl kuran kursunda okudu.sonra bir yıl süleymancıların yurdunda kaldı.gaziosmanpaşa imam hatipten sonra cumhuriyet üniversitesinde iktisat okudu.arkadaşlarıyla diyalog edebiyat dergisini çıkardı.sistem eleştirisi geniş yankı buldu dünyada.uzun zaman hastalıkla savaştı zamana aykırı düştüğünden.türkiyedeki bölünmüşlük sorun ettiği bir konu olmuştu emperyalizmin oyun alanı olduğundan ülke.yaşanır bir ülke olmasını yurttaşlık bilincinde görmüştü onun için.herkesin şikayet ettiği vesayet siyasetin çıkış noktasıydı.yazar bunlarla yaşamanın sarsıcı etkisi altındaydı.anadoluyu tanımak bir bozkır rüyası olmaktan çıkarmıştı nefreti hayatından.iki yıl nevşehirde devlet yurdunda kaldı.bu yıllarda batı şiirini düşünmüştü.90 yılında istanbula geldiğinde halkın yoksulluğunu görmüştü gerçek anlamıyla.beyoğlunda geçirdiği zaman içinde bir yalnızlığa hapsetmişti onu hayat.kutsala olan bağlılığa aykırı işliyordu zaman.bu nedenle kültür tartışmalarına duyarsız kalmamıştı.günümüz dünyasını şekillendiren bu yabancılaşmaydı aslında.tarihe bakışını netleştiren evrimcilik için düşünülmeye değer bulmuş sosyalizmi.marksın kültüre getirdiği tanım içinde gelişmiş düşüncesi.halide edipten can yücele ne değişmişti.keynezyen ekonomiden neo-libaralizmin eşitlikçi görüşüne geçilmişti.yeni türkiyenin başka öncelikleri vardı dış politikada.bölgesel güç olmasında şeriatın etkisi fazlaydı.uğur mumcu gibi yazarları arıyordu cumhuriyet.mustafa kutlu rengini kaybeden bir ülkenin savrulduğu hakikatte horasan dervişleri için anadolunun yazgısını arıyordu gelenekte.oysa değişen islamcılık özgürlüğü keşfetme bilincine inanmıştı.türkiye sıfır sorun politikasıyla bakıyordu dünyaya.yeni aydın tipi laikliğe hayati anlam yüklemiyordu.azınlık iktidarı için güç demekti siyaset.geleneği savunmanın sığlığını keşfetmişti islamcı yazarlarla.akif emrenin hayata bakışı merak uyandırmıyordu yazara göre.bu nedenle kültürün dolaşıma girmesinde güçlük yaşanıyordu.hikmet çetinkayanın kültüre vurulan prangaları kırmasında sorunlu bir hayat tarzı engeldi.bilgiyi yaygınlaştırmakta neyin etkili olduğunu sanatsal duyarlılığa bağlı kalarak anlarız.bir içe kapanmanın delilikle sınanmasıdır iradenin felce uğraması.turan dursun gibi ateistlerin eleştiri mantığında vardı hakikat arayışı.sanatsız düşüncenin açmazındaydı yazarlar onun için.nietzschede bulduğu derinlik felsefenin sorgulayıcı yönünü tamamlıyordu erdemin odağındaki savrulmalarla.kesin bilgiden sözedenlerde vardı kimliksizlik.sanıldığı gibi zaman ve mekan ussal düşüncenin dışındaymıydı.islam filozoflarından ibni halduna göre her uygarlığın çöküşü mukadderdi.bilginin çürümeyle noktalandığı gibi.sanatın konusu olmalı zamanüstücülük.kendini savunmak kadar olağan bir şey yoktur felsefede.sartrenin akıl çağı dediği bize yabancı bir olgumudur.geçmişl uygarlıkların anlaşılması çağdaş bilimin ışığında mümkündür görüşü.deliliğin tarihinde bu konuları düşünür foucault.bu nedenle sofinin dünyası gibi kitaplarda başlamalı hayata.yitik bir kuşağın yağmalanmış hayatına sığan bir yalnızlıktı çocukluğu.türk tarihi tartışmalar içinde gerçek kimliğini arıyordu.imparatorluk sonrası ulus devlet kültür devrimi adı altında redd-i mirasta bulunmuştu.cumhuriyet çökmüş bir devletin tek şansıydı nihat genc gibi yazarlara göre.bunu geleneksel kültürüde dahil ediyordu kemalist yazarlar.oysa kapitalizmin gerçeği olarak görüldü tarikatlerin şirketleşmesi.kültürün satınalma gücünü inkar edemiyordu bunu etik dışı bulanlar konu yaşam şekli olunca.çok kullanılan vandallık terimi sanatı sorgulatıyordu muhafazakarlığa.bu da taliban gibi örgütlerin topluma getirdiği nizamı akla getiriyordu.bu yüzden değişimi restore etmekte görmüştü muhalefet.hayatı bu çelişkilerde görmenin şiddetiydi terör.anayasal düzenden uzaklaşma için buna rıza göstermişti iktidar.muhafazakarlığın iktidara taşınması siyasetle olmuştu.bir coğrafyanın kaderine dönüşmüştü bu ideoloji.bu nedenle kaosun içinden geçiyordu ülke.ihtilaller bu ülkenin gerçeğiydi askeri vesayet nedeniyle.mısırda ihvan-ı müslimim iktidara gelmesi bir darbe nedeni olarak kabul edildi.türkiyede refah partisi seçimleri kazanınca aynı suçlamayla karşılaşmıştı.anayasal düzende neyin meşru olduğuna halk karar verirdi.millet ittifakında bu tarışmalar vardı gündemi meşgul eden.güçlendirilmiş parlamento gücünü halktan almışsa seçimlerin anlam kazanması söz konusu olur.mecliste çoğunluğu sağlamak seçim sistemiyle alakalı.dün olduğu gibi bugünde halk iradesi meclise aitti..müesses nizam bunu gerekli görüyordu islamcılığın iktidarında.osmanlıdaki meşrutiyet istibdadın gölgesinde kalmış.neden tefrikaya neden oluyor meşru yönetimler.bu meseleleri düşünmüştü gençliğinde.onlar işlerini şura ile yürütürler ayeti vardı.bunun vucüt bulması demekti cumhuriyet.jean jacques rousseauden önce tartışılmıştı meşru yönetimler islam dünyasında.nizamülmülkten yusuf has hacibe kadar yönetimde adaleti tartışmaya açmıştı bilginler.islamdaki zulüm kavramı hakikatini neye borçludur tartışması.erbakan adil düzen derken öze dönüşü savunmuştu ali şeriati gibi.belkide anarşizmin karşısındaydı islam.karl popperin açık toplum ve düşmanlarını özetliyordu dikta rejimleri..peyami safanın faşizme karşı bir hayranlığı vardı müşterek hareket etme fikri nedeniyle.demokrasinin halka sorulmasını hoş karşılamaz necip fazıl gibi yazarlar.tarihi gerçekler atatürkü önder kabul eder siyasette.başöğretmen sıfatı devrimlerin haklı oluşuna işaretti.bir çok insanın ideali hürriyet namına cumhuriyeti savunmaktı.çağdaş uygarlık bunu gerekli kılmıştı aydınlara göre.efruz beyin sevdalandığı dava.bunu anlatırdı ömer seyfettin.falaka hikayesi bir kuşağın hürriyet surürü olmuştu.sanıldığı gibi inkılaplar cumhuriyetin getirdiği bir yenilik değildi.abdülhamit tahttan indirilince meşrutiyetle istibdatın kalkacağına inanmış bir ülkenin dağılma macerası.rıza tevfik bu durumu anlatır yazdığı şiirinde.bu nedenle cumhuriyet aşılmaz bir duvarın önünde yaşamaktı albert camusnun deyimiyle.savaş sona erdikten sonra istiklaline düşkün bir ulus için en büyük tehlikeydi irtica.mustafa kemalin dehası bir korku toplumu yaratmıştı.chpnin dışındaki bütün partilere bu gözle bakılmıştı cumhuriyet tarihinde.çağdaşlık aksi düşünülmeyecek bir kurtuluştu falih rıfkı gibi aydınların düşüncesinde.karşı çıkanlar olmuştu sait nursi gibi müelliflerle.sol düşüncenin yasak kabul edilmesi rejimin en büyük zaafıdır siyasal çoğulculuk açısından.sebahattin ali cinayeti bunun ilk örneklerinden olmuştu.yaratılan havayla muhalif basın susturuldu.yalnızca yakup kadrinin yaban tanımına uygun kategoriye tanınmış bir ayrıcalıktı fikir hürriyeti.hüseyin rahmi ve reşat nuri gibi aydınlarla batcılık oynuyordu ülke.nurullah ataç kadar refik halit karayada bakmak gerekiyordu fikirlerin anlaşılması için.bilge karasunun anlamın derinliğindeki arayışı.ülkeyi anlamıştı oğuz atay yabancılaşmanın getirdiği tutunamayanlarla.sait faik şiirsel diliyle sonbaharın hüzünlü albenisi için düşünüyordu.özdemir asafın anlam oyunları orhan veli şiirinde garip akımına dönüşmüş.bedri rahmi ressamdı aynı zamanda rimbaud gibi şairlerin diline yabancı kalmamakla.behçet necatigilin öğretici şiiri cumhuriyet tarzı bir yenilişkten geliyordu.cahit sıtkı 35 yaş şiirinde olduğu gibi hayatına anlam veren ölüm duygusuydu ömrünü yalancı baharın sevinciyle karşılayan.baudelaire gibi şairlerin dünyasında vardı kötülük çiçekleri.belki bu nedenle tanrısal iradeyi reddetmiştir artaud.bu çelişkilerin ışığında doğuyu kavramaya çalışmıştır hilmi yavuz.zaten goetheden anlaşılan kötülüğün kökeninde vardı insan doğasının karanlığı.ted hughes gibi şairleri intihara sürükleyen bu karamsarlık olsa gerek.islamcılık geleneği vardı osmanlıda.muhammet abduh ve efgani gibi yazarlardan etkilenmişti mehmet akifin asımın nesli dediği.diğer yanda ahmet haşim gibi yazarlar vardı sanat akımlarından haberdar.tevfik fikretin bir örümcek beni hakka ulaştırır ifadesinden bihaber değildi ziya gökalp.izmir iktisat kongresinden sonra karma ekonomik modele geçilmişti.bir çok ülkede uygulanan ekonomi politiği işletiyordu devlet aklı.ancak fikirleri tehlikeli buluyordu rejim.bu yüzden bize özgü bir modernleşmenin verdiği fotoğrafla yaşamak zorundaydı türk halkı.dönemin aydınlarından çetin altan gibi bir uygarlık sorunumuz vardı enis baturda.nobel edebiyata hak görülen orhan pamuğu yalnız bırakmıyordu elif şafak ve bejan matur gibi yazarlar.türk edebiyatını dünyada tanıtmanın yolu sinemadan geçer görüşündeydi yinede.her alanda bir yaratımla bakmak gerekiyordu dünyaya.erkek egemen toplumda bunu başaracak sanatçılardan biride pelin batuydu çokkültürlüğü savunan sanatıyla.dünya kültürüne getirdiği eleştiri için anlaşılmayı hakediyordu.yaşar kemaller orhan kemaller ve kemal tahirler için halkı ayağa kaldırmak demekti edebiyat.toplum eleşrisi mizahla gün ışığına çıkmıştı aziz nesinin kitaplarında.yeşilçamın bu kaygıları anlaması uzun sürmemişti.roman ve hikayeleriyle öne çıkan fatma barbarosoğlu ahmet hamdi tanpınarın izinden gidiyordu.islamcılığın yaşadığı kimlik çatışması gelenekle çözülürdü ancak.gelenekten ne anlaşılacağını sorguluyordu murathan mungan.oryantalizmin dışında yaşayan bir kültürün anlaşılma sorunları.çalıştığı konular arasındaydı şehircilik.aşk hayatında başarısız ilişkiler yaşadığından toplumu suçlamıştır önyargılar için.tanzimatla başlayan batılılaşmanın taklitçilik olmadığını kabul etmekle ikinci yeni ve sonrası için şiirin sefaletle bağını sorgulatmıştı ona zaman.halen istanbulda hayatını sürdürmektedir.mensubu olduğu hutoğlu ailesi rizenin tanınmış köklü ailesidir.babasıda şair olduğundan bu kavganın içinden geliyordu.cemaat tarikat henüz yozlaşma yaşamadığından dar bir çevrede hissediliyordu şiir.buna rağmen insanların kültüre saygısı fazlaydı.babasının yönelişlerde yayınlanmış kuraklıkta şiiri kendi çocukluğunada ışık tutan öğeler taşır.toplumun hercümerc olduğu ilişkiler bağlamında büyük fotoğrafı görmek için dramların rengini anlamak gerekiyor galiba.süleyman unutmazın mesnevi okuyan kızlar şiirinden anlaşılanda bu hayat mücadelesidir.şehrin iki yakası diyorya haydar ergülen.kendisi gibi cemil meriçi anlamak isteyen yazarlar vardı cündioğlu örneğinde olduğu gibi.ancak felsefenin çıkış noktası olmalıydı eylemsellik hali.bir kuşağın hafızasına kazınan devrimciler için böyle bir dava kuşanmaktı amaç deniz gezmiş örneğindeki gibi.tarih ve kültüre bakışımız sığlaşmıştır günümüzde.neo-osmanlıcıkla kemalizmin arasında toplum adına duyulan umutsuzluk.adnan oktar bilimi hedef almıştır bu çelişkiyi farkettiğinden.yapay zekanın tartışıldığı bir dünyada hawkingin yazdığı zamanın kısa tarihi kitabı.uzay çağına girerken abdülhamitle mustafa kemalin iki farklı görüşe neden olmaları.islamın batı düşüncesindeki yeri tartışmaya açmıştır geleneği.dinin bir yük olmasını istemiyor batılı insan.roger garaudy ve martin lingste bulmak mümkünmü nihal atsız gibi yazarların aradığını.islamcı dergilerde bir sorundur gelenek hala.şeyh bedrettin gibi aydınlar islam dünyasında mülkiyete bakışı değiştirmiş.ebussuut efendi irşat makamında görür nefsi terbiyeden geçirmeyi.sonraları rönesansın etkisiyle halk kavramını görürüz siyaset biliminde.islam dünyası bir çöküş yaşamış sanayi inkılabından sonra.krallıklarla benzer kaderi yaşamış devleti aliye.erbakanın öncülüğünde eskiye dönüşün emaresi sayılsı teşkilatçılık.belki tartışmanın odağında mustafa kemalin olması çağdaşlığın vazgeçilmezliğini akla getirmiş..necip fazıl sezai karakoç ismet özel ve cahit zarifoğlu gibi yazarlardan etkilendi.herkes gibi nazıma karşı bir hayranlığı vardı.sürrealizmden dadaizme geç kalınmış bir denemeydi şiiri.atilla ilhanlı yıllar eleştiriye açık bırakmıştı 80li yıllar şiirini.bu yazarlar yakın tarihi anlamanın pusulasıydı toplumda.batı etkisinden sözetmek için milli kültürün aynasında vardı sosyal çözülmeler.2000li yıllara girildiğinde 2.yeni renk değiştirdi islamcılığın kültürel alanı işgal etmesiyle.apolitik bir tavrın azınlıkta tuttuğu bir iktidar arayışıydı tecrit edilme hissi.faşizmin varoluş biçimini açıklıyordu faili meçhüller.binlerce yoksul cesedin direnişe sürülmesiydi cezmi ersözün yazısında olduğu gibi.küçük iskenderin şiirleriyle aşılmak istenmişti radikalizm onun için.adnan oktar kitaplarında metin yazarlığı yapması yanlış anlaşılma nedeniydi aslında.saldırıya uğraması şiirle olan bağını koparmıştır adeta.şairin kimliğindeki tuhaf temayüller işkence görmesindede haklı bir nedene yaklaştırmıştır onu.hayatını mahveden tesadüfler suçlayıcı bir görüş olarak kullanıldı inançları nedeniyle.ayrıca siyasi geçmişinde kahreden arızaların olması başıboş bırakılmayacak kıymette görmüştür hayatını.annesi ve kardeşleriyle zor bir hayatın içinden geliyordu.sorunlu bir çevrede yetişmesinde etkili olmuştu zorlu koşullar.hayatı güzelleştirmek geç kalınmış bir rüyaydı çalıntı düşlerin gölgesinde.daima kaçtığı hatıralarıyla yakalanmıştı zamana.müzik ve sinemada beklediği başarıyı yakalaması yazgısını değiştirmemiş yaşadığı aşklar dışında.her konuda yaşadığı talihsizlik sanat dünyasındada hayatını kabüse çevirmesine neden olmuş onca üretkenliğine rağmen.düşünce tarihi kiminle başlar sorusu sorulmuşmudur felsefede.şehir devletleri böyle bir olanak sağlamıştır felsefeye.talesle başlayan doğa felsefesi atom çekirdeğine kadar vardırır madde üzerindeki düşünceleri.sokratesin talebesidir platon.gerçek dışı görülmüş felsefesi ütopik bir tasnif getirdiğinden siyasete.bu eksiği tamamlamıştır aristo siyasal sistem tasnifine giderken.ortaçağda rönesansa şahitlik etmiş klisenin din yorumu.doğu batı ayrımına gidildi bu tarihlerde.islam bilimi moderne kaynaklık etmiş kurandan alınan ilhamla.bir çok ayette evren hakkında bilgiler var uzay yolculuğunu imkan dahilinde gören.islam mitolojisine bu açıdan bakmak gerekiyor anlamak için çağdaş felsefeye evrilişini klasik felsefenin.çağrı filmiyle verilen mesaj islamın çıkış felsefesini açıklamaktı.islamın başlangıcında cahiliye toplumu vardı eski bir medeniyetin izlerini taşıyan.hicretin anlamı islamcılıkta neşvünema bulmasıydı fikirlerin.tüm dünyada yankı bulan bir hareket için sadece mistik bir uzaklaşma zaviyesinden bakışta yanlıştı.nitekim romayla karşılaşması savaşla başlamış tarihte.mekkeli müşriklerle yapılan savaşlar arap yarımadasına yayılmıştı bedir uhut ve hendek savaşlarıyla.hz.muhammet arap birliği için savaşırmıydı sorusu.ancak islamın verdiği mesajda vardı birlik ruhu.peygamberin arap oluşu için islamın bir gerçek oluşunu sağlıyordu kazanılmış zaferler.mekke fethedilmiş ve toplumsal düzende görülmüş üstün bir kültür ancak.hilafetin lüzümüne inanmanın getirdiği anlayışla dünyayı fethe çıkmıştı islam.işte islamın kılıçla yayılmış olması bir olasılıktı batı için.bernard shaw islamın fütühat kültüründen söz ederken savaşların nedenini doğu despotizminde görür kendini tartışmaya açmayan.herkes gibi zihnindeki sorular şüphe uyandırıyordu konu islam olunca.cahiliye toplumuna ne vadetmişti tevhit inancından başka.tabiki diğer dinlerdeki pagan etkisini görüyordu peygamber.sizin üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak islamı seçtim ayetiyle vedası demekti peygamberin.kuran ve sünneti miras bırakmıştı kendinden sonrakilere.çağdaş islam düşüncesi çıkışını tevhitten aldığı için.mevdudiyle başlayan hereketin moderni bozguna uğratmasıyla sonuçlanmış geleneksel islama karşı dinin modern yorumunu ideolojik bir açmazda gören.bu yolu takip etmiş sait havva gibi müellifler.seyyit kutubu idama götüren islam kültürüne duyulan özlemmiydi yalnızca.türkiyede radikal islamın çıkışı demekti cumhuriyet.sait nursiyi takip eden yıllarda necip fazılın fikirlerinde vardı islamın modern yorumu.islamcılığın çıkışında görülmüştü fikir çilesi.islamcı örgütlerin açmazıydı bir toplum inşası.ibda-cnin fikre açtığı pencerede mirzabeyoğlunun üstattan aldığı davanın etkisini görmek mümkün olsada devamı gelmemiştir moderne alternatif geleneksel yorumun.silahlı mücadele açmazıydı çağdaş düşüncenin.11 eylül saldırısı bu düşünceyi tartışmaya açmış olsada batıda.medeni kültüre savaş açmanın sonuçlarına şahit olunca dünya.islam inkılabı hayal kırıklığı demekti iran ve afganistanda.islam tarihinde böyle bir homojenlik yoktur rivayetlere bakınca.mesele böyle bir kimlik kazandığından kendine ihanet görmüştür her şeyden uzaklaşma anlamındaki selefiliği.ibni teymiyyede iddia edilen bidat vari gelenekte din dışı bir hurafeydi çağdaş islam düşüncesinde.üstün meziyetler bir sanat olarak görüldü başlangıçta.sonraları farklı kültürlerin çatışmasına sahne oldu.tasavvuf ve felsefenin açtığı alanda genişledi irfan olgusu.10.yüzyıla gelindiğinde tamamlanmış gözüyle bakıldı müsbet ilimlere.islamın maruz kaldığı saldırılarda dinin etkisi fazlaydı.peygamberin ölüm döşeğindeki tavsiyesiydi hilafette gözetilecek liyakat.islam tarihi kendi asrını tartışmaya açıyordu hilafete layık olma ehliyetiyle.ahirete irtihaline yakın zamanda başlamıştı ehlibeyt kavgası.en yakın arkadaşı ebubekri halef tayin edince kendine.ahaliden biat alma bir sünnet olarak görüldü daha sonra.kendi rızasını beyan etme hakkı varmıydı halifenin yönetimine katılmakla.kaynaklar ne kadar güvenilir islam hukukunu sünnetin bir gereği görmek için.anlaşılan selefilik tartışması islam kadar eskidir.yinede halkın desteği siyasette belirleyici bir etken cumhuriyet gibi.aslında tamamlamış bir inkılaptı islam şeriatı savaş hukuku ve beytülmal gibi kurumlar peygamber döneminde ihdas edildiğinden.halifenin kureyş kabilesinden olması bekleniyordu.nevi şahsına münhasır bir yönetim şekliydi hilafet.hz.muhammet sizler bu ümmetin yusuflarısınız demişti aşkı tarif ederken ashabına.islam estetiği peygamberle şekilleniyordu zihinlerde bu şekilde.aşkın nasıl yer aldığı peygamberin hayatında.ayşeyi rüyasında görmüştü evlenmeden önce.islamda özel hayatın varlığından sözetmek.tarikatlerin günümüz sosyolojisi içindeki yeri bu açmazı açıklamaya yeterdi.bir toplum eleştirisi vardı peygamberin hayatında.cahiliye kültürü deniyordu pagan inancına estetik dışı tutulmasıyla hayatın.nitekim peygamber kızının rızasını almış evlilik konusunda.başlangıçta kadınlar aktif şekilde katılmıştı hayata.sonraları toplumda cariyelik ve kölelik ihdas edildi.karşı çıkanlar cezalandırıldı haccacı zalimde olduğu gibi.bu tarihlerde islam adaleti aramış yönetimde.hastanelerde vardı kendini peygamber görenler.bunlarla anlaşma olanağı yoktu zaten kendisini ateist görmesinden.inancı olsada amel nıktasında modern yaşam için çalışıyordu.bağlı olduğu bir ideoloji vardı içinde bulunduğu.örgütlü toplumu savunmakla suç işlemişti egemernlerin gözünde.fanzinlerde bu açmaz görülüyordu açık şekilde.laik bir ülkede yaşıyordu cumhurbaşkanı ne kadar dindar olsada.zaten islamcı oligarşi anlamıştı tükenmişliği sonlanırken vesayet.anap öeneğinde görülmüştü halkı aldatmanın bedeli baraja takılan partilere bakınca.islamcı ideolojinin kominizme karşı çare görülmesi demektı yapay ve sahte bir din anlayışı sunulması topluma.inançla bağdaşır durumda değildi siyasal islamın gerekçeleri.üniversitelere taşınınca başörtü mücadelesi.düzene karşı bayraklaştırıldı cemaatlerin savunduğu akıl.hak batl mücadelesi deniyordu böyle bir ayrışmaya 28 şubata gelindiğinde.demokrasiye ayar çekilmişti generallerin ifadesine göre.hapisten çıkan erdoğan ak partinin başına geçince 1000 yıl sürecek denilen 28 şubatın toplumda karşılığı olmadığı görüldü.12 eylülün apolitik ortamına yakışır bir sonuç çıktı ortaya ideolojik anlamda savunmasız kalmasıyla kitlelerin.terör eylemleriyle anlaşılıyorsa ideolojiler.avrupada sendikal haklar sol partilerin önceliği.sık sık eylemlerle haklarını arıyor çeşitli meslek grupları.bu ülkeler sanayileşmeyi tamamlamış ulus devlet statüsünde.gelişmişlikleri oranında göç alıyor asya ve afrikadan.işte bu gerçek bir direnci yok etmenin tek aracıydı düşüncesinde.düzenin yabancılaşması demekti bir ortadoğu ülkesi olma gerçeği.yaşam çelişkileri açığa çıkıyordu bu sağlıksız ortamda.sanayileşmek birazda kültürle alakalıydı kendi halkını düşünmenin durağında.bunları konuşuyordu az çok siyasetten anlayan arkadaşları.yerlilik ve millilik düzeyinde ele alınırken demokratik talepler.az gelirle yaşamak kaderi olmamalıydı halkın.zenginliği elde etmeleri uzun sürmemişti şeytan sizi falirlikle korkutur ayetinden sonra.sermayeciliğin ilkel dönemini yaşadı medine halkı.hayatın müşterek olması vurgulandı bu hızlı değişimin içinde.peygamber bizzat katılıyordu savaşlara.tabiki işgücü demek değildi yalnızca hayat.evs ve hazreç arasındaki savaşı sonlandırmıştı kardeşliğe çağrı.geleneksel şiirler sanatsal imgelerle doluydu şarkıya döküldüğünde.günümüze gelince çok tartışılmış islam içindeki sanat.humanizm karşıtı bir inanca dönüşmüş islam.ahiret yeniden dirilişten sonradır kurana göre.kıyametten sonra canlı hiç bir mahluk kalmayacak allahın dışında.sonra hesap sorulacak amel defterinin açılmasıyla.livaülhamd sancağı açıldığında.herkes şefaat bekleyecek azaptan kurtulmak için.dantenin ilahi komedyası bu durumu tasvir eder.mahşerin varlığı kanıtlanamaz bir gerçektir ilahi adaletin iman bahsinden sonra.islamla yaşamak kurtuluştur her insanın eşyanın hakikatini çözümlerken karşılaştığı.gerçek arayışın çıktığı yegane kurtuluştur sapkınlıkla yaşamaın dışında.karamsarlık sanatçıyı intihara sürükler modern kültürde bulunmaz bir cevher olduğundan islam.fausttaki karanlıkta islamın ışığını aramış şair.varoluşçuluğun çıkışı bir anlamlandırma arayışı olması hayatın nedenselliği içinde.ahiret anlaşılır varlıklara ibret gözüyle bakıldığında.bunu geç farketmişti çaresizliğin içinden geçerken.imam-hatip yıllarında şehrin uğultusuna kaptırmıştı kendini bu konulara merak duyarken.sonraki yıllarında yoksullukla tanışmıştı yaşadığı şehrin yalnızlığında.çok geç kalmıştı hayata sanatçı kişilik kazanmasından sonra.imkan tanımıyordu ona tutkuları bir savaşın gerekçesi olması karşılığında özel hayatının.suçlandığı bir konuydu inancı dolaşıma sokmak.oysa yalnızlığın içinden geliyordu ütopyaya bağlılığı.hayatı yaşamanın şartı gibiydi inançla yola çıkmak.her dakika beklediği bir kurtuluştu vazgeçişlerini anlamlı kılan.