* Pendik tren garında iki arkadaş idiler
biri Gökhan, Ercan biri..ta dünden ayırtmışlardı
-varmak için Ankara’ya- biletlerini..

aynı gece saatler 24:00’ü gösterdiğinde
anlamışlardı yüreklerinde en ufak bir sevgi kırıntısının dahi kalmadığını..
süpürmüştü birileri..biri Perihan, Esra biri..

ve o iki arkadaş o zavallı hallerinin görüntüsüne düşen kaderin kıskacında
kanlı gözyaşları ile ağlamışlardı..ki ne tren gelmişti gara, ne de yakındı Ankara..
onlar, iki vefasız yüzünden (düş çağında bile olsa) gerçeğin de kendisinde olmuşlardı maskara

* Perihan ve Gökhan gerçekti; ve aslında binlerce giz vardı her cümlenin içinde..ve bilinmez / ve ne Ercan ne de Gökhan bilmezdi; ve ne de Esra..ta ki bir zamana kadar…ki aldatılmıştı, bilmem kaç kez ve hepsinde aynı kokularla, aynı öpücüklerle gelmişti yanına Ercan. / ama bilemedi her seferinde affedildiğini;


ve gerçek bir düştü ESRA..
hayallerini astı darağacına..Perihan çoktan yok etti kendini, sihir gibi, peri gibi uçtu bu diyardan..ve Gökhan, kimbilir belki aynı yazgının kurbanı Esra ile esti bir diyara.. ve bilinmeyen onlarca şey ile gömüldü Ercan sular altına... ‘’ yazık ki en çok sevdanın değil de uçsuz bucaksız bir düş/ün peşinden gidene.. ‘’ ve tabi kaybettiklerine.. sonsuzluğa...

* s/onsuzluğa mı dedin…? bilmiyorsun, yitik kentimdeki suların şimdilerde karanlık ve soğuk olduğunu..üşüyorum..bu düş çağında senin sevginle ama sensiz, girdabına düşüyorum..ESRA diyorum..nerdesin..? / ve sahi peri kızı, Gökhan’ım heeyyy…sessiz feryat..çocuklar, ahdimiz böyle mi idi sizinle..suçlusun Gökhan, gelmedin ya bir daha o istasyona..ki denerdik bir daha..belki de başaracaktık bu son defa da kaçırmayı, kızları../ BU DA SEYİR DEFTERLERİMDEN..GÖKPERİM’İN YAZDIĞI: Tarih: 02 Eylül 2009 Çarşamba 12:40:15 / bana Esra'nın telefon numarasını verir misin? // sen de suçlusun Perihan, eğer ki Esra’m ile konuşmuş olsa idin…ve yazık, be kızlar, eğer ki siz dilese idiniz…kendiniz gelirdiniz ya…ne ise..

* ve sen halâ hiçbir şeyin farkında değilsin..zil çaldı, uyanma vakti düşten..sen halâ hayal alemindesin, -düşsellik- dedin, gittin ta uçurumun kıyısına sürükledin beni de…ve geldim...aslında her adımda geldim ben sana; ama sen her seferinde defne(?)lerle süsledin hayalleri / ve kopup gitti o noktada..gel dedim ve defne kokuları ve yasemin-li öpücüklerle donattın duvarları..ve kapadım kapıları hiç açılmamak üzere..ve sonra çıkageldin yine..ve yalnız...ve benden bekleme hiçbir adım ..beklememeliydin de...ben ki yitik olmuşum ki farzet ki zaten ölüyüm...

* bir musibet, bin nasihattan daha da evla ise..farzet ki belamı buldum..ve sonunda tüm arınmışlığım ile hatalardan, geldim kapına..dilesem nice bin defne kokusu bulurum bahar dalında; nice bin yasemin öpücüğü, aşk okyanusunda..ama dilemiyorum..ki sadakatliyimdir gayet..birtek senden yıllar sonra ey sevdiğim, seni dileniyorum..sızısın ya hep içimde..senden gayrı her kim ise ilgilenmiyorum..yalnızca Esra diyorum..SENİ ÇOK SEVİYORUM!

* FARZET Kİ ÖLDÜM, BOĞULDUM OKYANUSUNDA...Esra

* tüm ölmüşlüğün ile benimsin zaten..bundandır sana bu kadar yazışlarım..indimdeki değerin fersah ötesidir hem..sen bilemezsin, ki dalga boylarında ismin ta göğe ermiş..ufuk çizgisinden tut, yakamozlu suların ışıltısına varana dek Esra'm sen varsın..sularımda öldükçe bende yaşarsın /

* sustum, ölümüne!

' ve geç kalınmış bir zamanda sustum.... susuzluğumla....... '

* ...bunları boşver, yüzünü göster
kaldığı yerde aynı hevesler
sözümü dinle, böylelikle
gel, bu duygunun gücünü göster

herşeyi boşver, duruyor hisler
dönebilir de terk edenler
bak inanmıyor kimse bana
gel de herkese gününü göster


* şarkılar dili ile / s-onsuzluğa____


susadım ama ben :) / gönlünce...


...ve -şiirkolik- işin sadece ' günlük kısmı ' olanı../ demiştin ya..sahi!

Ercan Dağcı
24.02.2009 tarihinden bu yana şiirkolik.

Yaş: 37
Cinsiyet: Bay
Yaşadığı Şehir: İstanbul
Meslek: Memur
Öğrenim: Üniversite
Seviye: Onaylı Üye

Ne yapıyorsun sorusuna şöyle demiş:

Esra-r-keş hallerde; ve Esra-r içi-YORUM..Esra-rengizliğimle, öyle..

Şunları yapmaktan hoşlanırmış:

Esra-r içmek...hepsi bu!

Şiir için şöyle demiş:

Esra & Cengiz akımı / desem de inanmayın...Esra-rengizlikte öyle, Esra & Ercan akımı...hem ustam da öyle derdi../ o, acılara tutunmak şiirinin sahibi: HASAN HÜSEYİN KORKMAZGİL /........aramakmış oysa sevmek, özlemekmiş oysa sevmek / bulup bulup yitirmekmiş, düşsel bir oyuncağı / -sahi- deyişlerimin popülaritesinde bilenler bilir beni.........şiire ne hacet..?

Yorumları: Esra Aslan - 18.07.2011 16:51:53 - Sil...meyeceğim, ASLA!

ben ki uğramıştım bir zamanlar o kıtalara...düşsel umutlarımla birlikte öyle yorgun, öyle bitkin, öyle uçarı-kaçarı bir çocuk...uğramıştım sahiline...bir yer var mı? diye sormuştum, bir yer vardır dedin, illâ ki...okyanus geniştir dedin...bayram sevinci...geldim, işte sularında yıkandım...sularım temizliktir dedin, inandm...

* olur ki geçmiş zaman / seyir defterlerimden

esra86 ( 9/1/2009 )
---------------------------------------------

haklıydım ercan kabul et, haketmemiştim oysa...sundum sana ve açık durdum karşında; ama sen bunu yapmamalıydın bana...bi daha bi daha aynısı, olmazdı.......

mamy ex LLL ( 9/1/2009 )
---------------------------------------------

orucumu da bozdurdun bana sabah sabah..sıkıntıdan sigaraya sarıldım aç karnına..
ağlamak istiYORUM..

sustum...

mamy ex LLL ( 9/1/2009 )
---------------------------------------------

Sonsuz Ol

Sen sözsüz bir şarkı gibi duruyorsun öyle
Ne söyledim de bana hala dargınsın
Ben gördüm hatamı, paylaştım seninle
( bak şarkının bu kısmı çok önemli idi )
Ne söyledim de bana hala kızgınsın
Dün sabah erken uyandım
Gittim sana güller aldım
Mutlu ol diye

Bu sabah gittiğini anladım
Ağladım sana şarkı yazdım
Sonsuz ol diye
Unutulsan mı
Unutmasam mı
Saklansan da bir köşede benle yaşlansan mı

yalın / şarkılar dili ile..

haklıydın fakat..ben de hatamı kabul ettim öyle ise..

esra86
Tarih:01 Eylül 2009 Salı 10:14:46

bu kaçıncı farkediş
bu kaçıncı affedişim peki
oyun değildi ki
kabul etmek neye yarar ki bundan sonra...

lütfen

.........//