Bazan yazmak isteriz yalnızca yazmak. İçimizden çıkmak, içimizdekini çıkarmak için yazmak. Yazmak işte yalnızca yazmak...
ŞairYazar
- 1 Temmuz 2010'den beri üye
Yazı Yorumları
Fırat Avcı
25 Temmuz 2013 Perşembe 17:46:40
Fırat Avcı
25 Temmuz 2013 Perşembe 13:45:26
Kelebekler karanlıktan korkar mı? Bence bu soru etrafımdan pek az insana sorulabilir. Bence bunlardan birisiniz. Tebrikle. Yazılarınız gözleyip anlayan olduğunuzun nişanı gibi.
Fırat Avcı
25 Temmuz 2013 Perşembe 13:35:38
Canlıydı yazı. Konuşkandı bir de. Kutladım.
Fırat Avcı
25 Temmuz 2013 Perşembe 11:34:59
Daha fazla küçülmeden gereğini yapabilmek dileğiyle. Çok anlamlıydı teşekkürler.
Fırat Avcı
25 Temmuz 2013 Perşembe 11:18:37
İnsanların yaşadıkları kimi psikolojik problemler için cinci hocalara ve muskacılara gittikleri düşünülürse, hatta yalnızca psikolojik problemler için değil fizyolojik olanlar için de aynı yolun kullanıldığından yola çıkılacak olursa bu anlamda çok d...
Fırat Avcı
25 Temmuz 2013 Perşembe 10:00:11
Şaşırtıcıydı. Aslında bir anda 11 eylül 2001 canlandı karşımda. Ve o günden sonra olanlar. Başlatılan cadı avları. Ölen ve ülkeleri için sonlara mahkum edilen insanlar. Her tarafınkiler.
Jfk filminden pek çok alıntı geliyor aklıma. Fakat...
Jfk filminden pek çok alıntı geliyor aklıma. Fakat...
Fırat Avcı
25 Temmuz 2013 Perşembe 09:52:20
İyiki yokmuş edebiyata meğiliniz. Bir de olsaymış neler olurmuş kim bilir.
Seviyorum sizin kaleminizi ben. Çok uzak yapaylıktan. Nasıl bir gündü keşfim kaleminizi bilmiyorum. Benim keşfim çok ta önemli değil hani işin doğrusu. Sizin içini...
Seviyorum sizin kaleminizi ben. Çok uzak yapaylıktan. Nasıl bir gündü keşfim kaleminizi bilmiyorum. Benim keşfim çok ta önemli değil hani işin doğrusu. Sizin içini...
Fırat Avcı
25 Temmuz 2013 Perşembe 09:44:57
Gecikmek bir trenin adıdır. Bir yolcunun mahlası belki. Gözlerini devirip uzaklara arayıp duran, elleriyle yüzünü temizleyen makyajını silen rüzgarın tanıdığıdır gecikmek.
Şimdi kaybetmek bulmak ve gecikmek koyun koyuna uyuyorlardır belk...
Şimdi kaybetmek bulmak ve gecikmek koyun koyuna uyuyorlardır belk...
Fırat Avcı
24 Temmuz 2013 Çarşamba 12:39:45
Ne hoştu bu yazı? Doğaldı bir kere. Konsantre değildi. Öğretiyordu da, öğreniyordu da. Tebrikle.
Fırat Avcı
24 Temmuz 2013 Çarşamba 12:35:57
Genellemelerden uzak dururum genelde. Hadi bu istisna oluversin. Çok var haklılık payı çünkü. Bu saptamaları aktarırken de öğrenmek var işte. İlle deneyimlenerek öğrenilmez ya her şey?
Fırat Avcı
24 Temmuz 2013 Çarşamba 11:41:28
Ne kırmızı giyiyor diye, ne de kırmızıyı giymeyi sevmiyor diye insanları ayırmak doğru değil. Bunun böyle olduğunu herkes biliyor da ne diye kırmızıyı giyenler, kırmızıyı severek giyenler, kırmızıyı sevmeyenler olarak ayrılıyoruz o halde?
...
...
Fırat Avcı
24 Temmuz 2013 Çarşamba 09:48:44
Ne çok köprülü latife gelip geçti aklımdan da, varsın gitsinler dedim şeytana uymadım hocam. Kutladım kocaman. Şu köprü işine aklım ermiyor sahi. Ben ağrı yapınca çektiriyorum. Yanlış ım acep?
Fırat Avcı
24 Temmuz 2013 Çarşamba 09:25:28
Testere gibi olmuş. Bir sana, bir bana misali. Yayın evine mektup yazısı da sizindi galiba. Bir oradaki editörün yerine koymuşsunuz kendinizi sanki, bir de editöre kitap taslağı gönderen yazanın. Kaybolmadım yazıda. Yolumu bulabildim. Yazmayı bu denl...
Fırat Avcı
19 Temmuz 2013 Cuma 17:38:52
Daim korunsun hisleriniz. Dağ zirvesindeki taze ve el değmedik kar gibiydi. Leziz ve serin. Tebrikle.
Fırat Avcı
19 Temmuz 2013 Cuma 17:01:06
Fırat Avcı
19 Temmuz 2013 Cuma 14:47:36
Yazanın kafasındaki mutlu son. Adalet yerine gelmiş, her şey yolunda. Gündelik yaşamın kelimeleri kullanılmış yazı boyunca. Örneğin hep genç diye tarif edilmiş karşı balkondaki delikanlı. Gerçi yazıları deşmemeye, okuyup geçmeye karar vermiştim. Faka...
Fırat Avcı
19 Temmuz 2013 Cuma 14:16:14
Her gitmek türettirendir aslında. Bu yüzden kızılamıyor ki gitmelere? Nasılsa gideni olur bir şeylerin. Önemli olan gidenin kalanı anlatana dönüştürmesi. Tebrikle.
Fırat Avcı
19 Temmuz 2013 Cuma 13:20:56
Umut yüklüydü yazı. Doğal ve samimiydi.
Fırat Avcı
19 Temmuz 2013 Cuma 12:23:07
Yumuşacık dost bir kadife eldi. Eldi yabancıydı aslında. Fakat eldi de aynı zamanda. Tutup kaldıran, dinginleştirip hazırlayandı yazı. Tam vaktindeydi. Kutladım.
Fırat Avcı
19 Temmuz 2013 Cuma 12:13:39
İnsan insana: Bu da benim bir yazımdı. Ne çok aynılık var düşündüklerimizde çoğunca? Aklın yolu da lisanı da bir galiba. Tebrikle.
25.7.2013 17:09:41