- 29 Mart 2012'den beri üye
Kendisi Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı
Ben!
Ben doğduğumda 89’du.
Mayıs’tı,
Bahar’dı..
İlk sığınağım evim, ilk aşkım da annemdi.
Gözümü açtığımda o vardı yanımda.
Bana verilen ilk hediye ismim,
İlk hüznüm ise kutlanan ilk doğum günümdü..
Sırtımı dayadığım tek sağlam varlığım,
Tek yenilmez dediğim, tek kahramanım babamdı..
Ben böyle bir ailenin ilk çocuğuyum.
Adım peygamber ismi..
Biz babamızdan öğrendik doğruyu yanlışı,
İyiyi kötüyü, kardeşi kalleşi..
İnsan hep küçük kalabilse keşke.
Hep 5 yaşında olmak nasıl bir duygu acaba..
Neyse bunlar derin mevzular..
Babam hep 36 yaşında,
O dünyaya rest çekercesine dünyanın ortasına yerleşmiş,
Kendisini dünyası olan ailesine adamış bir dağ..
Annem!
Annem ise o dağın etrafını çeviren yemyeşil,
Bütün güzellikleriyle bir bitki örtüsü..
İçimiz tabii ki yeşil değil.
Biz de sıkıntı çektik ama hep dışarıya dimdik ve yemyeşil göründük..
Bu ormanın derelerini çok kuruttular,
Ağaçlarını çok yağmaladılar..
Ama biz hep karşı çıktık,
Elletmedik..
*
‘Seni ne mutlu eder?’ diye sorsalar,
Ki
Kimse sormadı bu güne kadar.
Ben;
‘Yüzümüz güneşe dönük, ömür boyu yemyeşil kalabilmek’ derdim..
Onları çok kırdım, çok üzdüm.
O zamanlar toydum, küçüktüm..
Şimdi her şeyin farkındayım, büyüdüm.
*
Bu günlere çok badirelerle, tek başımıza geldik.
Kimseyi ne sıktık ne de örseledik.
Allah’ın izniyle de sessiz sedasız göçüp gideriz buralardan,
Nasıl geldiysek o şekilde!
Ne kadar gurbette olsak da,
Ne kadar yalnız kalsak da,
Biz, kendi içimizdeki memleketimizdeyiz.
Evimizde hiç susmaz Türkü’ler.
Babam öyle der hep;
‘Çünkü Türk’ler Türkü dinler’
Hiç eksik olmaz bizde sevda yazıları,
Anlamak istemese de bazıları..
Biz yaşamış olmak için değil,
Yaşama bir şeyler katmak için yaşıyoruz.
Ve yaşamın tadını da,
Dünyanın sonuna inat, doyasıya çıkartıyoruz..
Emre İNAN-2001 Kahpe'rengi