Yazar
- 6 Aralık 2010'den beri üye
Yazı Yorumları
cizgilikagit
2 Kasım 2011 Çarşamba 09:58:45
cizgilikagit
2 Kasım 2011 Çarşamba 09:37:41
Siena'yı görmüştüm ama aklım hep oteldeki peynirlerin neden zar gibi olduğu, öğlen güneşinden kaçmak için nereye sığınmak gerektiği, tarakları sıkan ayakkabımı Türkiye'ye döndüğümde iade alıp almayacakları ve paramın hem hediyelik eşyalara hem de yem...
cizgilikagit
2 Kasım 2011 Çarşamba 09:13:04
Karamsarlığa kapılmayalım yine de. Çocuk ruhu hamur gibi. Annesi yoğurur, babası yoğurur, öğretmeni yoğurur, belki de ortaya çok güzel olmayan bir şekil çıkar. Ama hiç tanımadığınız halde siz gelip, saçını okşayıverirsiniz ya da şakalaşırsınız ayaküs...
cizgilikagit
31 Ekim 2011 Pazartesi 21:11:08
Benim de bir ara yazdığım bir yazı vardı bu konuda. Aynı şeyleri gözlemlemişiz. Yalnız bizde ağıt yakma yoktur onu da görevli gittiğim bir şehirde görmüştüm.
Ölümün anlam derinliği başlı başına ayrı bir konu. ama ölüm bir sosyal olay olarak halamın ...
Ölümün anlam derinliği başlı başına ayrı bir konu. ama ölüm bir sosyal olay olarak halamın ...
cizgilikagit
31 Ekim 2011 Pazartesi 20:58:03
cizgilikagit
31 Ekim 2011 Pazartesi 16:45:36
Yine çok hoş bir hikayeydi. Bu konuları nereden buluyorsunuz ona hayret ediyorum. Bunlarda bir gerçeklik payı varsa "vay dünya" diyeceğim, tamamen sizin hayal gücünüzden çıkmışlarsa da, sizde nasıl bir hayal gücü var, neler düşünüyorsunuz, özel bir b...
cizgilikagit
30 Ekim 2011 Pazar 19:28:15
Bazıları genç ölmenin talihsizlik olduğunu düşünür, bazıları mezarlıkları kasvetli bulur, cenazelerden kaçar. Belki de kendi sonumuzla yüzleşmekten korkuyoruz diye. Oysa bunun sürüp giden bir yolculuk olduğunu düşünsek ölümün bitiş olmadığını anlasak...
cizgilikagit
30 Ekim 2011 Pazar 19:13:29
Dilden dudağa gelmesi hiç de kolay olmayan ağır bir konu seçmişsiniz. Ama okuyucuya eziyet edecek bir üsluptan da kaçınmışsınız zira zaten ana olayın ağırlığı yazıya da okuruna da yetiyor. Ben bu anlamda kendi içinde bir denge barındırdığını ve okuyu...
cizgilikagit
29 Ekim 2011 Cumartesi 10:47:32
İnsan içinde neler taşıyor, kimine kuş tüyü gibi hafif gelen kiminin göğsünde gülle gibi oturup kalıyor. Öksüz ya da yetim olmayanlar için de bir ders var burada. Çocuğun istediği sevgiden başka birşey değil. Çocuk odası, Barbie bebek, Bakuganlı çant...
cizgilikagit
29 Ekim 2011 Cumartesi 10:40:57
Ankaranın kendine has gencecik bir tarihi var. Çocukluğumun arka bahçesi, gençliğimin kalabalık caddeleri, üniversitem, şimdi işim ve yazları biber kızartması kokan, kışın çamura bulanan mahallem hep Ankara.
Hepimizin bayramı kutlu olsun.
selamlar.
Hepimizin bayramı kutlu olsun.
selamlar.
cizgilikagit
28 Ekim 2011 Cuma 11:42:13
Yeğenlerim koca adam oldular artık, böyle diyaloglar silinip gitti hayatımızdan.
Bu yazıda çok şeye özendim ama içlerinden kendi hayatımda deneyebileceğim tek şey şimdilik, yumurtasız menemen.
Elinize sağlık.
Bu yazıda çok şeye özendim ama içlerinden kendi hayatımda deneyebileceğim tek şey şimdilik, yumurtasız menemen.
Elinize sağlık.
cizgilikagit
28 Ekim 2011 Cuma 11:37:58
Kahramanın adının Hikmet olması da ne güzel bir rastlantı olmuş. Böyle öyküleri sık sık yazın ya da biz dönüğp dönüp okuyalım zira hayat ümit ve ümitsizlik arasında sarkaç gibi sallanmakla geçiyor ne yazık ki.
Ellerinize sağlık.
Ellerinize sağlık.
cizgilikagit
26 Ekim 2011 Çarşamba 14:56:45
(Proust gitmiş bir çocuk gelmiş bu arada isminiz yanına.)
Yazınızı bir tirat olarak düşündüm. Sahnede yetenekli genç bir adamın oyunculuğuyla izlediğimi hayal ettim. Belki de böyle bir şey yapsanız çok hoş olur. Elinize sağlık.
Yazınızı bir tirat olarak düşündüm. Sahnede yetenekli genç bir adamın oyunculuğuyla izlediğimi hayal ettim. Belki de böyle bir şey yapsanız çok hoş olur. Elinize sağlık.
cizgilikagit
26 Ekim 2011 Çarşamba 14:09:36
Başkalarının ne gördüğünden ziyade, astarıyla yüzüyle kendi ceketini bilmek...Bu içgörüyle insan insan oluyor galiba aslında.
Elinize sağlık.
Elinize sağlık.
cizgilikagit
26 Ekim 2011 Çarşamba 11:47:34
Yazılarınızı kaçırmış olduğumu -hem de kurdeleleli oldukları halde- ancak farkettim. Bize nisbeten uzak olan bir kültürü bu öyküyü doğru yazabilmek için araştırmış olmanızı ayrıca tebrik etmek isterim. Üçü de çok güzeldi. Ellerinize sağlık.
(not: i...
(not: i...
cizgilikagit
25 Ekim 2011 Salı 16:19:36
Başlığınız çok hoşuma gitti. Sondaki balık hafızası mizahı da çok zekiceydi. Keşke daha uzun olsaymış, zevkle okumaya devam ederdim. Ellerinize sağlık.
cizgilikagit
25 Ekim 2011 Salı 15:57:40
Güzel ama ürpertici bir öyküydü. Ellerinize sağlık.
Bir kez daha görmüş oldum ki bir sanatçı, sanatın her dalında güzel ve zarif olanı arayıp buluyor.
Bir kez daha görmüş oldum ki bir sanatçı, sanatın her dalında güzel ve zarif olanı arayıp buluyor.
cizgilikagit
24 Ekim 2011 Pazartesi 12:29:32
Herkes öyle güzel şeyler söylemiş ki bana yazacak birşey kalmamış. Bu sefer uzun bir ara oldu, nerelerdesiniz diye merak etmiştim. Anlıyorum ki, yine sözleri iğne oyası gibi ince ince işlemekle meşguldünüz.Öyküde çıtayı yükselltikçe yükseltiyorsunuz,...
cizgilikagit
21 Ekim 2011 Cuma 21:58:25
Güzel bir hikaye. Bu karakter gerçekten yaşamış demek. Aslında iki taraf da çok zor bir süreçten geçmiş, aynı evi paylaşan ama evli sayılmayacak bir çift, beğenilmemiş bir kadın, gönlüne eşini beğendirememiş bir adam. Hiç kolay olmasa gerek. Yazınızı...
cizgilikagit
20 Ekim 2011 Perşembe 11:43:23
Yazı dizinizin başını kaçırmışım. Geriye dönük okudum. Olan oldu imzalar atıldı. Kerem de kaderine razı olacak herhalde. Ya da olmayacak mı? Merakla devamını bekliyoruz, elinize sağlık.
Bu arada ben ne güze...
28.10.2011 22:13:52