- 22 Eylül 2015'den beri üye
Kendisi Hakkında Yazdığı Tanıtım Yazısı
Bülent Özcan, 25 Şubat 1973, Sarız-Kayseri doğumlu. A. Ozan Akgüneş, Özlem Günay Aytekin, Can Ozan imzalarını da kullandı. İlk, orta ve lise öğrenimini Gaziantep’te tamamladı. Londra’da Southgate, Nottingham’da New Kolejde okudu. Gaziantep’te yayımlanan Doğuş, Önder, Sizin Gazete, Gaziantep Ekspres ve Arena gazetelerinde Sanat Yönetmenliği, Doğan ve Şok gazetelerinde Yazı İşleri Müdürlüğü yaptı. Şiir sergileri açtı. Şiir ve yazıları, Aykırı Sanat, Berfin Bahar, Damla, Dem (Almanya), Demokratik Gündem (Almanya), Edebiyat Gündemi, Gaziantep 27, Gülpınar, Hayat, Hürriyet Kelebek, Kırk Merdiven, Kuzeysu, Müzik Magazin, Olay Gazetesi (İngiltere), Ses, Şafak (Yunanistan), Şiir Defteri, Öteki-siz, Wird (Almanya) başta olmak üzere pek çok yayın organında yayımlandı. Çeşitli antolojilerde şiirleri yer aldı.
1988 yılında Türkiye Çocuk dergisi tarafından ‘Yılın Araştırmacısı’ seçildi. Şiir sanatına yapmış olduğu katkılardan dolayı 1990 yılında, Müzik Magazin dergisi tarafından ‘Onur Belgesi’ ile ödüllendirildi. 1992 yılında İsveç’te bulunan Hümanist Enternasyonal tarafından düzenlenen çok yönlü yarışmada, Jüri Özel Ödülü’nü; Türkiye dergisi ve Bay Ajans tarafından düzenlenen şiir yarışmasında ise ‘Barış Şiiri’ ödülünü aldı.
Şiirleri, Naser Feiz, Khazar Ahmetnijadi ve Hengameh Heidari tarafından Farsçaya çevrilerek, İran’ın önde gelen edebiyat dergilerinde ve antolojilerinde yayımlandı.
2 Temmuz 1993’te Sivas’ta meydana gelen insanlık dışı olaylara, Gaziantep’te ilk tepki Bülent Özcan’dan geldi; Gaziantep’te bulunan Atatürk Anıtı’na “Sivas’ta Katledilen Sanatçıların Anısına” yazılı bir çelenk bırakarak, böyle bir katliama insanların tepkisiz kalmasını eleştirdi.
Şiirlerini, Şubat 1994’de ‘En Güzel Ben Ölürüm’ adlı bir kitapta topladı. Nisan 1995’te, Bağbozumu Ortak Betik’i yayımladı. Mayıs 1996’te yeni şiirlerle birlikte ‘En Güzel Ben Ölürüm’ün ikinci basımı, Ankara’da, İlke Kitabevi tarafından yayımlandı. Bazı şiirleri, Ali Ekber Eren, Cihangir Bostancı ve Hasan Ali tarafından bestelendi.
İnsanların toplumsal olaylara karşı duyarsızlığını eleştirmek amacıyla, bir dizi protesto girişiminde bulunma kararı aldı. 8 Kasım 1996’da, Galata Köprüsü üzerinde kitaplarını denize attı. 25 Şubat 1997’de ise Gaziantep Asri Mezarlığı’nda, ölülere bir şiir dinletisi sunarak, mezarlıklara şiir kitaplarını bıraktı. Mayıs 1997’de Londra’ya yerleşti.
1996-2002 yılları arası yazdığı şiirleri, Ocak 2002’de, Hera Şiir Kitaplığı’nca, ‘Gelincik Tozları’ adıyla İstanbul’da yayımlandı. Bu kitabın ikinci basımı, yeni şiirlerle birlikte, Ağustos 2006’da Ankara’da Kül Sanat tarafından yayımlandı. Londra’da yayımlanan Olay Gazetesi’nde 2003-2007 yılları arası ‘Kültür-Sanat’ yönetmenliği de yapan Bülent Özcan’ın şiirleri, İngilizce’ye çevrilerek İngiltere’de yayımlanan antolojilerde yer aldı.
Bülent Özcan, internette yer alan pek çok kültür-sanat ve edebiyat sitesinin Genel Yayın Yönetmenliğini yapmakta…
BÜLENT ÖZCAN ŞİİRİYLE İLGİLİ NE DEDİLER... DÜNDEN BUGÜNE...
"İlginç buluşları var. Kısa boyutlu denemeler içinde duygu ve düşüncelerini rahatlıkla billurlaştırmaya özen gösteriyor..."
Şemsi BELLİ, Şiir Defteri Dergisi, Ağustos 1991, İstanbul
"Az dizeli şiir çalışmaları içine büyük bir duygu ve düşünce yoğunluğu yükleyen bir şair."
Şemsi BELLİ, Şiir Defteri Dergisi, Şubat 1992, İstanbul
"...Yaşantısında olduğu gibi, şiirlerinde de kaba iddialardan arınmış. Haz veren yapısı ile ruhlarda taht kurmuş bir abide... İstemeden ve zorlamadan övdüren, kendiliğinden sevdiren bir lirizm..."
Yaşar KARAMAĞRALI, Ana Dergisi, Haziran 1992, İstanbul
“Kimilerine göre şairlik "Hak vergisidir" yani anadan doğma şair. Bu sözlere ben de katılıyorum. Bunun bugün aramızda yaşayan en güzel örneği Bülent Özcan'dır.”
Dr. Cemil Cahit Güzelbey, Gaziantep'te Bugün Gazetesi, 18 Ağustos 1992, Gaziantep
“...Çok iyi bidiği Türkçe ile bazen garip, bazen alaycı mısralar yakalıyor. Halk şairlerimiz gibi Türkçenin ses güzelliğini kullanıyor. Bazen kafiyelerden yararlanıyor. Bazen hece tutturuyor. Şöyle bir düşünce hâkim oluyor okuyucuda: Çok kolay yazmış. Aslında, kolay gözüken bu şiir en zor şiirdir. Bir kelimeyi çek bakalım şiir ne olur.”
Hasan ŞAHMARANOĞLU, Kent Gazetesi, 2 Ekim 1992, Kilis
"...Şiirlerindeki içtenlik, sâdelik ve özellikle özgünlük dolayısıyle kendisinden varlığından kuşku duymadığım şiir yeteneği ister istemez onu layık olduğu üne kavuşturacaktır."
Reşit M. ERTÜZÜN, Kuzeysu Dergisi, Kasım 1992, Samsun
"...İnsanı şaşırtmak ve sarsmak isteyen incelikli tepkiler içeriyor bir çoğu."
Kemal ÖZER, 1 Şubat 1993, İstanbul
"...Bülent Özcan'ın sadece 'Gül Yüzlü Sabahlara' adlı şiiri bile yeter belki, onu çağdaş şairler kervanına katmaya..."
Fırat DELİSU (Şaban PALA), Kuzeysu Dergisi, Şubat 1993, Samsun
HALK OĞUL
SANAT OĞUL
Yitip giden sevdaları
Arar mısın bulur musun
Bir lokma ekmek için
İbadet eder gibi çalışan
Gecesi gündüzüne
Gerçeği düşüne karışan
Halkımın oğlu Bülent
Benim de oğlum olur musun
23 Eylül 1993, Ankara
ALİ YÜCE
“Siz şiir'i tanıyan, kelime'yi kurmasını, mısra’yı yoğurmasını bilen birisiniz. Size kimse şiiri öğretmeye kalkışamaz; siz şiir'i biliyorsunuz.”
R. Mithat YILMAZ, 1 Mayıs 1994, Elazığ
“Bülent Özcan’ı şuna veya buna benzetmek doğru olmaz. Her gülün, her çiçeğin kendine özgü kokusu, rengi, yaprağı ve mevsimi vardır. Bülent Özcan da mevsiminden erken açan güle benzer.
Her şeyden önce sevmeyi sevilmeyi bilen, insancıl tutkusunun yanında, içindekini çekinmeden dışa vurabilen bir şair.”
Ahmet AYAZ, Hedef Gazetesi, 5 Mayıs 1994, Gaziantep
“En Güzel Ben Ölürüm”ü okurken yoğun bir duygu seline kapıldım. Çok eskilerimi yeniden yaşadım. Duygular sözcüklerle bu denli mi güzel iletilir, anlatılır, yazılır…
Eğer Bülent Özcan’ı şiirlerinden önce tanımamış olsaydım, bu denli genç olduğuna ihtimal vermezdim.”
Necati Çetin DEMİRALP, 20 Temmuz 1994, Gaziantep
“O düşleri zamana, zamanı şiire kuran biri, iklimini yitirmiş bir serçe, esmer gecelere sığınan sesini yitirmiş bir şehir, sevgilisiyle gözleriyle anlaşan, içinde aşk olmayan içeriksiz aşklara karşı çıkan, dudakları kan-kiraz sevgililer düşleyen, insan bir yalnızlıktır diyen, EN GÜZEL BEN ÖLÜRÜM iddiasında olan, şiir için, şiirle yaşayan bir şiirkolik…”
Şahin TAŞ, Yeni Gazete, 18 Ağustos 1994
“…Çok yönlü içerik ve biçim arayışlarına yer veriyor. Yaşamı dolu dolu algıladığı için hem sevgiyi hem de sövgüyü bir arada yaşatıyor. Bu O’nun halkla omuz omuza olduğunu gösteriyor. Kimi zaman varlıkların öte yüzlerini irdeliyor. Birtakım bilinçli sorularla temelde insanın ve evrenin gizli yanlarını sergilemeye çalışıyor.
Varlığın çelişkilerini ve diyalektiğini öne çıkarmak üzere yer yer tersimlemelere (paradokslara) başvuruyor. Ayrıca, tasavvufa, aşka, sevgiye, umuda ve yaşama sevincine büyük ağırlık veriyor. İnsanın o derin iç yalnızlığını ustaca yansıtıyor. İmgeleri de dille tam kaynaşmış durumda.”
Mehmet AYDIN, 5 Eylül 1994, Ankara
“Şiir, yaratıcı Tanrısal bir güç ona göre...”
Seyfettin BAŞCILLAR, 23 Eylül 1994, NewJersey, USA
“Bülent Özcan her konuyu rahatça şiirleştirebilen, duygusal olduğu kadar gerçekçi, bireyci olduğu kadar toplumcu ve kavgacı olduğu kadar da uzlaşmacı olabilen bir dil ustasıdır.”
Yılmaz AYBAR, Ana Dergisi, Eylül 1994, İstanbul
“Bakınca sanatının zirvelerine aşağıdan
Şapkalarımız düşecek şaşkınlıktan
Dilerim hâlâ sanata saygılı bir avuç insan kalır da, Bülent Özcan'ın ününü besler... Hak edilmiş ünü toplumu etkiler.”
Uğur DURU (Yazar-Yapımcı-Yönetmen), Eylül 1994, Gaziantep
“Ben O Zamanlar Genç Bir Şairdim' bana 'Elsa'nın Gözleri'ni hatırlattı, ama ondan daha güzel.”
İlhan BAŞGÖZ, 15 Ekim 1994, Blomington USA
“...'En Güzel Ben Ölürüm'de gönül okşayan şiirler de var, yürek burkan şiirler de. Bir çoğu keskin bir zekânın ışıltıları; bir çoğu da derinden duyan, yaşayan, seven bir ruhun şakıması gibi... Neşeyle hüznün, iyimserlikle umarsızlığın böyle sarmaş dolaş olduğu pek az kitap biliyorum.”
Talât Sait HALMAN, 28 Aralık 1994, New York USA
“Hepsi de pırlanta gibi...”
Coşkun ERTEPINAR, 14 Ekim 1994, Ankara
“...`humor`la süslü aydınlık ve umut veren şiirler...”
Şinasi ÖZDENOĞLU, 14 Ekim 1994, Ankara
“İnce bir zekânın ürünü olan ironiye bolca rastlanıyor şiirlerinde. Sevgiyi görüyorum yüreğinde.”
Tamer K. BİLGİN, 27 Ekim 1994, Ankara
"...Bana öyle geliyor ki, ilerde adından çok söz edilecek."
Şemsettin MURAT, 28 Temmuz 1994, Gaziantep
“‘Günümüzde yaşı genç, kalemi güçlü bir şairimiz kimdir?’ diye sorsalar, yanıtım Bülent Özcan olurdu... Şiire başlamanın, şiir yazmanın nasıl ki yaşı yoksa, güçlü şiir yazmanın da yaşı olmadığını söylediğimde Bülent Özcan’ın “En Güzel Ben Ölürüm”ünü okuyanlarınız bana hak vereceklerdir.
Yıllar önce bu genç şairimizin şiirlerine çeşitli gazete ve dergilerde rastladığımda ‘işte gerçek bir şair yetişiyor’ dediğimde yanılmadığımı bugün daha iyi anlıyorum.”
Meral MAVİNİL, Mavi Nil Kültür Sanat Bülteni, Mart 1995, İstanbul
"Sarız'dan gelip Gaziantep'te bir kır çiçeği gibi açan, halkımın güzel, kavruk, onurlu ve yakışıklı delikanlısı, sevgili şair kardeşim Bülent Özcan'a gözlerinden sevgiyle öperek..."
Ataol BEHRAMOĞLU, 15 Nisan 1995, Gaziantep
"Bülent, kendi deyimiyle 'Gaziantep'e sevda şehri adını takan ozan'. 'Bağbozumu' adında bir de dergi çıkarmaya başlamış... Yoksul, kavruk, mahzun, ama kalbi sadece Türkiye'nin değil dünyanın her yerinde çarpan bir Orta Anadolu çocuğu... (Ailesi Gaziantep'e Kayseri-Sarız'dan göçmüş...)"
Ataol BEHRAMOĞLU, Cumhuriyet Gazetesi, 29 Nisan 1995
"Çorak topraklarda yeşeren bitkiler, fışkıran pınarlar gibi, halkımın sevgilil ozanı Bülent Özcan'a gözlerinden sevgiyle öperek..."
Ataol BEHRAMOĞLU, 25 Mayıs 1996, Tüyap / Ankara
“ ‘En Güzel Ben Ölürüm’ adını verdiği kitabında şiiri sonsuzluğa açılan bir kapı olarak değerlendiren şair, üstü kapalı olarak “en güzel şiiri ben yazarım” iddiasını da gündeme getiriyor olabilir. Ölüm de sonsuzluğa açılan kapının binbir adından binbirincisi değil midir?
Bülent Özcan, kâh Yunus gibi, kâh Pir Sultan gibi, kâh Enver Gökçe gibi, kâh OrhanVeli gibi yazıyor. Şiir yazıyor ama, yazarken de arıyor kendi ‘ölümünü’. Ölüm, Özcan’a göre, ‘üç noktadır’. Üç nokta ise çok şey anlatır.
Bu çocuk bir ölürse gerçekten güzel ölecek... O ölecek büyük bir şair gelecek...”
Yaşar İLİKSİZ, Matbûat Dergisi, Eylül 1995, İstanbul
“Bülent Özcan, gönlünü şiire kaptırmış bir şair. Şiir soluyor, şiir yaşıyor, şiir yazıyor.
Coşkulu duygularını zaman zaman hırçınlaşan söylemiyle, zaman zaman uysalca dizelerle aktaran Bülent Özcan, zekâ ürünü şiirleriyle, has bir şiir emekçisi olduğunu kanıtlıyor.”
Öner YAĞCI, Kitap Gazetesi, Eylül/Ekim 1996, İstanbul
“Bülent Özcan’ın “En Güzel Ben Ölürüm” adlı şiir kitabını okuduğumda, ‘en güzel ölen değil’, ‘en güzel yaşayan’ şair olarak selamladım Bülent’i.. Çünkü O, ölümden söz etse de, yaşamdan yana estiriyor rüzgârlarını, bunu yaparken de şiirle yatıp şiirle kalkıyor ve şiirle doyunuyor.”
Ruşen HAKKI, Özgür Kocaeli Gazetesi, 18 Kasım 1996
“...Coşku ve düşüncenin harmanlandığı bir yerde duruyor Özcan, ama O’nun çoşkusu kararsız bir enerjiyi içermiyor. Şairliğiyle buluşan, sevişen, umut dolu bir coşku bu, çünkü onun şiirleri 'Hayatın ensesine geçiriyor dişlerini'...
Bülent Özcan, bir varoluş durumu ve pratiği olarak algılıyor şiiri... Şiirleri çok çağrışımcılğın serasını yaratıyor insanda... Şiddet ve kırımın, zulmün, çürüme ve kokuşmanın karşısında insana yaraşan kavgalarla birlikte... Sürekli yazıyor ozan, çünkü Özcan’da yazma eylemi yaşama nedeninin de göstergesi. Ölünecekse bile ‘en güzel ölünmeli’ diyor ozan.”
M. İrfan BENLİ, Kocaeli Yenigün Gazetesi, 20-26 Kasım 1996
“Büyük şehrin edebiyat mafyasının cenderesine düşmemiş, taşrada ölümsüzlüğü arayan genç bir şair Bülent Özcan.
Şiirinde kâh Orhan Veli’yi, kâh Yunus Emre’yi, kâh Anadolu ozanlarını yanı sıra, Neruda’yı da yaşıyorsunuz.
Aşkı, acıyı, sonsuzluğu, koyu hüznü, solmayan gül’ü; sevgiliyi, ` En Güzel Ben Ölürüm`de arayan Özcan’ın görebildiğimiz en güçlü yanlarından biri de belki de “günümüzün Nefî’si olmasıdır. ‘Belki de’ fazla oldu. Kelimenin tam anlamıyla Nefî.”
Cuma Dergisi, 15-21 Kasım 1996, İstanbul
"Türkülerle, manilerle, şiirle dolu bir yapıt "En Güzel Ben Ölürüm". Dizeler arasındaki armoni bir müziğü çağrıştırıyor sanki. Sözcükleri yaşam sofrasına kendi dizmiş de, aramasına gerek yok gibi çekip alıyor ve uyak düşüyor.. Dizelerdeki rahat söylem biçimi söyleyenden "özneden" kaynaklanıyor aslında. Böylesine dizelerin kolay yazılamayacağını biliyorum ve kutluyorum Bülent ÖZCAN'ı.
Ustalaşmanın zamana koşut bir olay olduğunu bilen, "şiir için yaşamaktayım" diyen bir şairin "ölüm şimdi benden çok çok uzakta" demesi de doğaldır. Söz eskimez, yüzlerce yıl sonra alıcısını bulur. Ölümsüzlük de budur. Bu bağlamda da kutluyorum Bülent ÖZCAN'ı."
Bülent GÜLDAL, 25 Şubat 1997, Edremit
"Bülent Özcan, yaşamın türküsünü söyleyen bir şair; insanı düşünmeye, ümit etmeye, kendi kendinin sahibi olmaya davet ediyor, rahat bir kurguyla, rahat bir söylemle anlatıyor anlatacaklarını.
'Tanrı öldü / Allah rahmet eylesin' söylemindeki ironi ve rahatlık cilt cilt kitapların okunduğunu duyumsatıyor bu konuda."
Bülent GÜLDAL, Kıyı Kültür Sanat Dergisi; Sayı 143; Şubat 1998
"Bütün şiirlerinde ona has bir büyü ve albeni var. Rengi, tadı ve tınısı çok çok özel ve ona özgü olağanüstülüklerle süslü."
Bilsen BAŞARAN, Ankara Üniversitesi Dil Dergisi, Kasım 2001, Ankara
"Şiirle müziğin yan yana olduğu, son derece özgün bir şiirdir Bülent Özcan şiiri. Felsefeye açar kapılarını, ince bir matematiği, çok renkli bir metafiziği vardır. Onun şiirlerindeki gizemli işçilik neredeyse bir elmastaki kusursuz estetiğe dönüşür."
Ali Zülfikar DOĞAN, Berfin Bahar Dergisi, Eylül 2003, İstanbul
"Pek çok şiirinin ortalama her dizesi, yeni bir şiir değerinde olan Bülent Özcan, şiirini acılardan, düşlerden damıtır. Dizelerin içinden süzülerek, balözü toplayan arı gibi, sözcükleri tek tek gezer. En uygun söz yapısını kurar. Kalıcı şiirler için, sabırlı işçiliğini sürdürür. Sonunda, en uygun sözcüklerle örülü, en yetkin dizeleri yakalar. Şiiri bir meteor yağmuruna dönüştürür."
Ahmet İNCE, Günebakış Gazetesi, 26 Mayıs 2005, Trabzon
"Bülent Özcan’ın şiir dünyasını, imgeyle zenginleşmiş, ama imgeye boğulmamış bir içerik ve imbikten damıtılmış doğal bir anlatım biçimlendirir."
Tahsin ŞİMŞEK, Eski Dergisi, Eylül - Ekim 2005, İstanbul
"Bülent Özcan şiiri, sloganlara kulaklarını tıkamayı bilen bir şiirdir. Bülent Özcan, arkadaş gruplarıyla ayakta kalan şairlerden değildir. Onun için şiir, sonsuz umut ve istençtir.
Kendi kuşağından pek çok şairi özgün imgeleriyle, doğallık ve yalınlıktan beslenen güçlü dizeleriyle, kısacası, özgün şiir evreniyle etkilemiştir."
Tahsin ŞİMŞEK, Olay Gazetesi, 17 Mart 2006, Londra
"Sevdiğim şair Bülent Özcan, benim ilk kez Gaziantep'te tanık olduğum yürüyüşünü epeyce bir süredir Londra'da sürdürüyor. Dilinden, Türk şiirinin ana gövdesinden kopmak şurda dursun, her yeni çalışmasında bu gövdeye daha yakından eklemlenerek..."
Ataol BEHRAMOĞLU, Avrupa Gazetesi, 7 Ekim 2004, Londra
HAKKINDA:
“Şair Bülent Özcan” Halil Özden (Gölge Aylık Sanat Dizisi, Nisan 1991 Antalya;
Neclâ Ünal - Necmettin Selçuk / Ana Dergisi Şiir Antolojisi (1991) : Ana Dergisi Şiir antolojisi (1991-2) : Ana Dergisi Şiir antolojisi (1991-3) : Ana Dergisi Şiir Antolojisi (1992) : Ana Dergisi Sevgi Damlacıkları Şiir Antolojisi (1992) :
Ahmet Otman / Bizim Ece Şiir Antolojisi (1991) : Bizim Ece Şiir Antolojisi (1992) :
Vural Şahin / Müzik Magazin Dergisi - Mısraların Dili Şiir Antolojisi (1992) :
Turhan Bayraktar / Türkiye Dergisi Şiir antolojisi (1992) :
“Gerçek Sanatçılık” - Yılmaz Aybar
(Eflâtun, Sanat-Fikir-Kültür-Aktüalite Dergisi, Yıl: 24, Sayı: 278, Şubat 1992, İstanbul) :
“Şiir Defteri’nden Portreler: Bülent Özcan” (Şiir Defteri Dergisi, Şubat 1992, İstanbul) :
“Genç Şair Başarıya Koşuyor” (Gaziantep Sabah Gazetesi, Gaziantep, 11 Mayıs 1992) :
“Delikanlı Bir Şair Bülent Özcan ve Şiirleri” Dr. Cemil Cahit Güzelbey (Gaziantep’te Bugün gazetesi, 18 Ağustos 1992) :
“Bülent Özcan”- Süreyya Eryaşar,(Damla Sanat Dergisi, Edirne, Sayı: 20, Ekim 1992) :
“Bülent Özcan Hakkında”, Reşit M. Ertüzün, (Kuzeysu, Kültür ve Sanat Dergisi, Samsun, Yıl: 3, Sayı: 31, Kasım 1992) :
“Önce İnsan Sevgisi” (Hürriyet Gap Gazetesi, Güneydoğu özel eki, 26 Aralık 1992) :
“Şairlerimiz Konuşuyor / Bülent Özcan” (Giresun Son Haber gazetesi, 9 Aralık 1992) :
“Özcan’ın Başarısı” (Hürriyet Gap Gazetesi, Güneydoğu özel eki, 29 Mart 1993) :
“Haftanın Konuğu: Bülent Özcan” İ.Bülent Çelik, (Hürriyet gazetesi eki, Kelebek Televizyon Gazetesi, 16 Mayıs 1993) :
Nuşin Kavukçuoğlu - Nedim Saatçioğlu / Eflatun Dergisi Şiir Antolojisi II, (1993) :
“Özcan Ödül Avcısı” (Gaziantep Sabah gazetesi, Gaziantep, 5 Haziran 1993) :
“Ozanlarımız: Bülent Özcan” (İsmail Alper Yılmaz, Ozan Dergisi, Adana, Kasım 1993) :
“Bülent Özcan’la İlgili Yorum” Ahmet Ayaz (Hedef gazetesi, Gaziantep, 5 Mayıs 1994) :
İsmailoğlu Mustafa Yılmaz / Ozan Antoloji -1 (1993) : Ozanlar Güldeste (1994) :
“Bülent Özcan ile Söyleşi” (Yeni Gazete, Gaziantep, 11 Haziran 1994) :
“Bülent Özcan’dan ‘En Güzel Ben Ölürüm’” (Türkiye Dergisi, İstanbul, Ocak-Şubat 1995, sayı: 384-385) :
“En Güzel Ben Ölürüm: Bülent Özcan” Meral Mavinil, (Mavi Nil Kültür Sanat Bülteni, İstanbul, Mart 1995) :
“Bir Şiirkolik: Bülent Özcan” Şahin Taş (Bağbozumu Ortak Betik, Gaziantep, Nisan-Mayıs 1995) :
“Anadolu’nun Aydınlık Yüzüne Yolculuklar” Ataol Behramoğlu, (Cumhuriyet gazetesi, 29 Nisan 1995) :
“Şiirde Genç Bir Nefes: Bülent Özcan” Yaşar İliksiz (Matbûat Dergisi, Eylül 1995) :
“Şair Portreleri: Bülent Özcan” (Yeni Adana gazetesi, 11 Aralık 1995) :
Öner Yağcı (Kitap gazetesi, Eylül-Ekim 1996) :
“En Güzel Yaşayan...” Ruşen Hakkı (Özgür Kocaeli gazetesi, 18 Kasım 1996) :
“Ölüm Zaten Güzeldir” (Cuma Dergisi, İstanbul, 15-21 Kasım 1996) :
“En Güzel Ben Ölürüm” M.İrfan Benli (Kocaeli Yenigün gazetesi, 20-26 Kasım 1996) :
“En Güzel Ben Ölürüm / Değerlendirmeler” (Ozan gazetesi, İstanbul, Aralık 1996, sayı:6) :
“Şiirin Kıyılarında” Bülent Güldal (Kıyı Dergisi, Şubat 1998) :
“Bülent Özcan Şiiri” Bilsen Başaran (Köşe Taşı dergisi, Londra, Kasım-Aralık 1998) :
Gülpınar, Fikir-Sanat-Edebiyat Dergisi, Ankara, Yıl: 24, Sayı: 278, Haziran 1999 :
Aykırısanat, Kültür, Sanat, Edebiyat Dergisi, Adana, Yıl: 9, Sayı: 49, Temmuz- Ağustos 2001 :
Ankara Üniversitesi Dil Dergisi, Ankara, Sayı: 109, Kasım 2001 :
“Doğrucu Davut Bülent Özcan” Fırat Delisu - Şaban Pala (Kuzeysu Dergisi, Samsun, Yıl: 3, Sayı: 34, Şubat 1993) :
“En Güzel Ben Ölürüm”den “Gelincik Tozları’na” Ali Zülfikar Doğan (Özgür Politika Gazetesi, Almanya, 26 Ekim 2002) :
“Yaşamı Şiirle Kuşatan Şairin Öyküsü” Ali Zülfikar (Dem Gazetesi, Almanya, Aralık 2002) :
M.Halit Umar / Anafilya İzdüşüm Serisi I, Derleme, Almanya (2003) :
“‘En Güzel Ben Ölürüm’den ‘Gelincik Tozları’na” (Olay gazetesi, Londra, 7 Ağustos 2003) :
“Yaşamı Şiirle Kuşatan Şair Bülent Özcan” Ertuğrul Genç (Demokratik Gündem gazetesi, Almanya, Eylül 2003) :
“Gündemdekiler ‘En Güzel Ben Ölürüm’” (Avrupa gazetesi, Londra, 15 Ocak 2004) :
“Sevdiğim Şair Bülent Özcan” Ataol Behramoğlu (Avrupa gazetesi, Londra, 7 Ekim 2004) :
Sabit İnce / Anadolu Şiir Antolojisi-3 (2004) :
“Çağdaş Türk Şiiri” (Khazar Ahmetnijadi, Heyderbaba gazetesi, 11 Ocak 2005, Tebriz, İran) :
Halil Temel / Elçi 2004 Yıllık (Ocak 2005, İstanbul) :
Aşkın Ayrancıoğlu / İnat Yeryüzü Mizahı-3 (Ocak 2005, İstanbul)
Kaynak:
http://www.biyografya.com/biyografi/1536
https://tr.wikipedia.org/wiki/B%C3%BClent_%C3%96zcan
https://www.haberler.com/gaziantep-in-yetistirdigi-sairden-sevgililer-gunu-5648899-haberi/