DÜNE KEŞKE DEME BU GÜNÜ İYİ YAŞA YARIN HERKESE NASİP OLMAZ
ŞairYazar
- 11 Kasım 2010'den beri üye
bestikoc hakkında düşünceniz nedir?
bestikoc Hakkında Ne Dediler?
bestikoc hakkında toplam 7 düşünce paylaşılmış.
Güzelçamlı 2021
11 Kasım 2012 Pazar 08:57:21
Tülay Aslan
28 Eylül 2012 Cuma 02:29:24
Çok temiz bir yürek tam bir anadolu kadını ürekten yazan hüzünlü usta kalem canım arkadaşıma sağlıklı uzun ömürler diliyorum.İyiki tanıdım iyi ki var.İlhamı bol olsun. Herdem sevgimle...
metin şaşmaz
8 Ağustos 2012 Çarşamba 11:32:27
insani duyguları çok iyi bilen hayatı çözükleyebilmiş bir kişilik,
mutululuklar...
mutululuklar...
Hüdaverdi ER (Hüdai)
9 Mart 2012 Cuma 19:29:45
Tertemiz kalpli, içerisinde riya namına birşey bulunmayan, şiirleriyle topluma mesaj vermeye çalışan bir edibedir.
Delibal
4 Şubat 2012 Cumartesi 09:41:33
Edebiyat Defterinde oldukça yeniyim.
Tabir caizse henüz daha bu sitede kırkım bile çıkmadı.
Fakat bu kısa zamanda çok güzel insanlar tanıdım. Yüreklerinin izi sapasağlam insanlar. Bunların başında da siz geliyorsunuz. İlk başlangıçta bestikoç rumuzuna hiç anlam verememiştim. Besti'nin adınız olacağını hiç düşünmemiştim. Zira bu isme daha önce hiç rastlamamıştım. İsminiz dikkatimi çekti ve kütüphanemdeki biyografik dökümanları karıştırdım. Bunların içerisinde tarihin en eski dönemlerinden beri Azeri - Türk kökenli şaire kadınların hayatını ve eserlerini anlatan Rusça yazılı bir kitabım vardı. Orada sizinle aynı ismi taşıyan şair ve ozan vardı. Tevafuktur ki şiir anlayışınızdan hayatın çilelerine kadar bir çok şeyiniz örtüşüyor. Size verdiğim değerden dolayı BESTİ HANIM'ın hayat hikayesini ve eserlerini dilimize çevirdim ve aşağıya yazıyorum. Hayat hikayesinde anlatımlarda düşüklükler olabilir. Hayat hikayesini yazan kişinin düşüncesine sadık kalarak hiç değiştirmedim. Olduğu gibi sizinle paylaşıyorum.
AŞIK BESTİ
Besti; Kerbela-i Bayramali Kızı, tahminen 1830 yılında Kelbecer Bölgesinde Lev Kentinde yoksul bir ailenin bir ferdi olarak dünyaya gelmiştir. Besti savadsız olsa da akıl ve feraseti ile seçilmiştir. Aşık Elesker ve Ağdabanlı Kurbani gibi üstad aşıkların meclislerini dinlemiş, onlardan el edebiyatını derinden öğrenmiş ve şiir demeye başlamıştır.
Besti 17-18 yaşlarında iken bir çoban ile sevişmiş, lakin bu sevgi felaketle neticelenmiştir. Zamanesinin ağızlı ve hazırcevap civanlarından olan çoban beyler tarafından doğranmıştır.
Besti öz facialı muhabbetini sazla ifade etmek istemiş, kentlerinden çıkıp, el-el, oymak-oymak gezmeye, aşıklık etmeye başlamış, kalbine çevreleyen derdlerini saz ve sözle ifade ederek dolaşmış, esasen Daşkesen Rayonu’nun Kabaktepe Kentinde yaşamıştır.
Koştuğu mahnıları gözyaşları akıtarak okuduğundan gözleri tutulmuş ve el arasında Kör Besti olarak adı ile tanınmıştır.
Uzun müddet Basargeçer, Daşkesen, Gadabey ve Samuh rayonlarında aşıklık etmiş, şakirdleri olmuş ve bir çok aşıklar yetiştirmiştir.
Ömrünün sonlarına yakın yeniden doğduğu kente gitmiş ve tahminen 100 yaşlarında iken 1930 yılında vefat etmiştir.
KOŞMALARINDAN
KİMİ
A bey, ne gezirsen hallı-havalı
Süleyman mülkünü yiyesi kimi
Nedendi yahşının başın kesmeye
Hazırsan hançerin tiyesi kimi
Güvenmeyen devletine, varına
La’net olsun gayretine, arına
Hakdan zafer deysin burcu barına
Lut kalginen palaz iynesi kimi
Ağladım doyunca, gülmedim haşa
Bir ah çeksem, dağlar geler baş-başa
Betsi deyer, seni de düş ataşa
Yan Novruz şamının piltesi kimi
BİLGİYNEN
Yahşı tanı Elesker’i, Kurban’ı
Nece bele her aşığı bilgiynen
Kıymet koysun Karaylıya koşmaya
Nazmındaki yaraşığı bilgiynen
Bahtsız daşım gurbet ele atıldı
Ne derd desen benim için tapıldı
Ağlamaktan gözlerim de tutuldu
Getdi gözün nur ışığı bilgiynen
Heç bilmirsen neler yatır sinemde
Men çekeni, çelmez Aslı, Kerem de
Şirin can çürütdü möhneti gamda
Besti görüp Sen’an dağı bilgiynen
KURBAN
Acı rüzgar döydü ömür gapımı
Kara döndü ağ devranım, a Kurban
Dağlarımı duman aldı, çen aldı
Duman oldu, asimanım, a Kurban
Bu yazık canımı getirdi cana
Adaletsiz divan, zalım zamana
Ateşe pervane, oha nişana
Pilteye şam oldu canım, a Kurban
Ter şamama bu tarlardan kesildi
Ömür ağacı budaklardan kesildi
Tutak sesi bulaklardan kesildi
Hayıf oldu Han çobanı, a Kurban
DÜNYA
Meleyke boyludu, şirin lehçeli
Ezelden tamaşa olan bu dünya
Koca cadukerdi aldadar seni
Cavanlık donunda kalan bu dünya
Kananı eleyib talahsız, bahtsız
Eyibdi kaddini, gocalıb bahtsız
Çohlarını koyub eyvan-otağsız
Varlının derdine kalan bu dünya
Kamnan nay götürdüm, naladan kısmet
Görmedim bir lezzet, çekdim eziyet
Canda eşk ataşı, dilde muhabbet
Besti’ni odlara salan bu dünya
AY OLMAZ
Zulmü şebahetde beylerin tayı
Olmaz bu dünyada olmaz, ay olmaz
Ne yar yara yeter, bir murad alar
Bir kimse bay olmaz, ay olmaz
Her ne görse deyer; külli var menim
Alma menim, heyva menim, nar menim
Söndürdü çırağım biilgar menim
Çeşmim gibi bir çay olmaz, ay olmaz
Çoh ahtardık, tapammadık bir çare
Beyler günümüzü eyledi kara
Bunlar ki, var Besti daha dağlara
Ne yaz gelmez, ne yay olmaz, ay olmaz
DEYMEMİŞ
Var mı üreyim ezalım dövranda
Feleğin elinden zede deymemiş
Namerdin ucundan, nadan dilinde
Çatıb kulağına hede deymemiş
Demirem meleyem, ne de ki göyçek
Sözümde yalan yoh, gerçeyem gerçek
Ötmeyib böyrümden bir erkek milçek
Astanama soltan, gede deymemiş
Besti’yem odlara galandı canım
Bu te’neye nece dözüm dayanım
Gelmedi ağ günüm, teze dövranım
Düşman ağzın yummaz pede deymemiş
DÜŞMÜŞEM
Mecnun’suz çöllerin Leylasiyem men
İtgin yarın sorağına düşmüşem
Yahşı, aşık ile gezir çemende
Tekerinin gırağına düşmüşem
Şirin’in beyninde eşgin eseri
Ferhad gayalara vurur tuseri
Kirpik katlamıram o günden beri
Yata bilmem, gam dağına düşmüşem
Aslı’nı yandırıbközleyen felek
Namerdlik makamın gözleyen felek
Besti’ni ölünce izleyen felek
Öldür, kurtar, ayağına düşmüşem
KARAYLILAR
LALE
Yarın kanlı köyneyi tek
Kızarır yol üste lale
Han çobanı getir dile
Bir şirin can iste lale
Derdim dönüb hekayete
Canım dözer bu zillete
Yar mezarın ziyarete
Gelib deste deste lale
Hara getsen gelerem men
Ahu kimi melerem men
Betsi deyer; ölerem men
Bu dağlardan getse lale
DOLU DÜŞSÜN
Muhannete can deyenin
Dili düşsün dili düşsün
Vadesiz köy zemisine
Dolu düşsün, dolu düşsün
Dil dedim ağladı cahan
Bir sırrım kalmadı punhan
Yurdun olsun yerle yeksan
Üsten elin yolu düşsün
Düşmanla kim peyman bağlar
Sinemden getmeyib dağlar
Bu Besti’ni goyub ağlar
Zalım beyin golu düşsün
ÇOBANDAĞI
Senden akır ab-ı Kövser
Suyun baldı, Çobandağı
Bezenmisen gelin kimi
Ne calallı, Çobandağı
Kekliklerin gonur daşa
Gaggıldaşa-gaggıldaşa
Her gören eyler tamaşa
Bir hayaldı, Çobandağı
Her türlü çiçek sinende
Tapılmaz gayriçemende
Bahar faslı Besti sende
Konak kaldı, Çobandağı
DAĞLAR
Besti’nin ah nalasından
Oyan dağlar, oyan dağlar
Kan damır dağ lalasından
Sen de kana boyan dağlar
Keklikleri gaggıldaşır
Ayağı kan eyler daşı
Sel-sel olub gözüm yaşı
Hünerin var dayan dağlar
Beyler bizi getdi cana
İgitleri saldı kana
Ayrım eli zulmethana
Bec necedi o yan dağlar
DAĞLAR
Dağ üstünden çekdin dağı
De, neydi günahım dağlar
Sen mene kesildin yağı
Tutsun seni ahım dağlar
Kara gelibdir dövranım
El vurma töküler kanım
Hanı benim Hançoban’ım
Oydu kıblegahım dağlar
Niye bele yazdı felek
Ayrılığa dözmür ürek
Besti kimi sen de kal tek
Olmasın penahın dağlar
İNANMIR
Bir gamlı bülbülem
Güller inanmır
Mecnun’suz Leyliyem
Çöller inanmır
Göz yaşım sel olur
Göller inanmır
Bir garib yolcuyam
Yollar inanmır
Deyirem hesretem
Kollar inanmır
Sözüm dastan olub
Teller inanmır
Aşık Besti menem
Eller inanmır
Sinnim dohsan olub
İller inanmır
MUHAMMES
SALMA GEYLÜ KALA MENİ
Sana kurban olum ata
Verme bir ağ yala meni
Kulak as ahı naleme
Verme bir ağ yala meni
Salma geylu kala meni
Gün çıhanda günnen durram
Tandır salam hana gurram
Üçte getsem igit yorram
Bibi, çekme ala meni
Salma geylu kala meni
Adımı koydular Besti
Kardaş keleyimi kesdi
Öldürmekdi meni kasti
Atam bilmir bala meni
Salma geylu kala meni
Kurbanam kohum-kardaşa
Rahm et gözden akan yaşa
Puç ömrü vurmadım başa
Ana, verme çala meni
Salma geylu kala meni
Yaşı geçib olub elli
Ağ tuku başından belli
Ağu sözlü, seher dilli
Dile tutma, hala, meni
Salma geylu kala meni
Oğlan de bir, nedir adın
Bilmedim eşginin dadın
Allah’ım versin muradın
Salma geylu kala meni
Atam verir çala meni
Besdi deyer; yandım, yandım
Allah adı olsun andım
Zeher şerbetinden kaldım
Atam saymır bele meni
Salıb geylü gala meni
3 Şubat 2012 Küçükyalı - İstanbul
Besti hanım sizi gerçekten çok seviyorum. Bu sevgi bir şehevi aşk ile değil bir şefkat duygusuyla. Tıpkı bir ananın evladına olan sevgisi gibi. Karşılıksız ve yürekten. Şiir yazmadaki cesaretinizi ve yürekliliğinizi tebrik ediyorum. Öylesine bir duygu yoğunluğunuz ve hayal gücünüz var ki. Bunu dizelere çok güzel yansıtıyorsunuz. Siz okumadan böylesine nefis şiirlere imza atıyorsunuz. Ya bir de bu işin tahsilini yapmış olsaydınız, yani şiirin formatı hakkında bilgi sahibi olsaydınız ne muhteşem eserlere imza atarsınız.
Çevirisini yaptığım Aşık Besti nin şiirlerinde de sizi buldum. Reenkarnasyona inanan biri olsam diyeceğim ki siz o Aşık Besti'siniz.
Sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum.
Tabir caizse henüz daha bu sitede kırkım bile çıkmadı.
Fakat bu kısa zamanda çok güzel insanlar tanıdım. Yüreklerinin izi sapasağlam insanlar. Bunların başında da siz geliyorsunuz. İlk başlangıçta bestikoç rumuzuna hiç anlam verememiştim. Besti'nin adınız olacağını hiç düşünmemiştim. Zira bu isme daha önce hiç rastlamamıştım. İsminiz dikkatimi çekti ve kütüphanemdeki biyografik dökümanları karıştırdım. Bunların içerisinde tarihin en eski dönemlerinden beri Azeri - Türk kökenli şaire kadınların hayatını ve eserlerini anlatan Rusça yazılı bir kitabım vardı. Orada sizinle aynı ismi taşıyan şair ve ozan vardı. Tevafuktur ki şiir anlayışınızdan hayatın çilelerine kadar bir çok şeyiniz örtüşüyor. Size verdiğim değerden dolayı BESTİ HANIM'ın hayat hikayesini ve eserlerini dilimize çevirdim ve aşağıya yazıyorum. Hayat hikayesinde anlatımlarda düşüklükler olabilir. Hayat hikayesini yazan kişinin düşüncesine sadık kalarak hiç değiştirmedim. Olduğu gibi sizinle paylaşıyorum.
AŞIK BESTİ
Besti; Kerbela-i Bayramali Kızı, tahminen 1830 yılında Kelbecer Bölgesinde Lev Kentinde yoksul bir ailenin bir ferdi olarak dünyaya gelmiştir. Besti savadsız olsa da akıl ve feraseti ile seçilmiştir. Aşık Elesker ve Ağdabanlı Kurbani gibi üstad aşıkların meclislerini dinlemiş, onlardan el edebiyatını derinden öğrenmiş ve şiir demeye başlamıştır.
Besti 17-18 yaşlarında iken bir çoban ile sevişmiş, lakin bu sevgi felaketle neticelenmiştir. Zamanesinin ağızlı ve hazırcevap civanlarından olan çoban beyler tarafından doğranmıştır.
Besti öz facialı muhabbetini sazla ifade etmek istemiş, kentlerinden çıkıp, el-el, oymak-oymak gezmeye, aşıklık etmeye başlamış, kalbine çevreleyen derdlerini saz ve sözle ifade ederek dolaşmış, esasen Daşkesen Rayonu’nun Kabaktepe Kentinde yaşamıştır.
Koştuğu mahnıları gözyaşları akıtarak okuduğundan gözleri tutulmuş ve el arasında Kör Besti olarak adı ile tanınmıştır.
Uzun müddet Basargeçer, Daşkesen, Gadabey ve Samuh rayonlarında aşıklık etmiş, şakirdleri olmuş ve bir çok aşıklar yetiştirmiştir.
Ömrünün sonlarına yakın yeniden doğduğu kente gitmiş ve tahminen 100 yaşlarında iken 1930 yılında vefat etmiştir.
KOŞMALARINDAN
KİMİ
A bey, ne gezirsen hallı-havalı
Süleyman mülkünü yiyesi kimi
Nedendi yahşının başın kesmeye
Hazırsan hançerin tiyesi kimi
Güvenmeyen devletine, varına
La’net olsun gayretine, arına
Hakdan zafer deysin burcu barına
Lut kalginen palaz iynesi kimi
Ağladım doyunca, gülmedim haşa
Bir ah çeksem, dağlar geler baş-başa
Betsi deyer, seni de düş ataşa
Yan Novruz şamının piltesi kimi
BİLGİYNEN
Yahşı tanı Elesker’i, Kurban’ı
Nece bele her aşığı bilgiynen
Kıymet koysun Karaylıya koşmaya
Nazmındaki yaraşığı bilgiynen
Bahtsız daşım gurbet ele atıldı
Ne derd desen benim için tapıldı
Ağlamaktan gözlerim de tutuldu
Getdi gözün nur ışığı bilgiynen
Heç bilmirsen neler yatır sinemde
Men çekeni, çelmez Aslı, Kerem de
Şirin can çürütdü möhneti gamda
Besti görüp Sen’an dağı bilgiynen
KURBAN
Acı rüzgar döydü ömür gapımı
Kara döndü ağ devranım, a Kurban
Dağlarımı duman aldı, çen aldı
Duman oldu, asimanım, a Kurban
Bu yazık canımı getirdi cana
Adaletsiz divan, zalım zamana
Ateşe pervane, oha nişana
Pilteye şam oldu canım, a Kurban
Ter şamama bu tarlardan kesildi
Ömür ağacı budaklardan kesildi
Tutak sesi bulaklardan kesildi
Hayıf oldu Han çobanı, a Kurban
DÜNYA
Meleyke boyludu, şirin lehçeli
Ezelden tamaşa olan bu dünya
Koca cadukerdi aldadar seni
Cavanlık donunda kalan bu dünya
Kananı eleyib talahsız, bahtsız
Eyibdi kaddini, gocalıb bahtsız
Çohlarını koyub eyvan-otağsız
Varlının derdine kalan bu dünya
Kamnan nay götürdüm, naladan kısmet
Görmedim bir lezzet, çekdim eziyet
Canda eşk ataşı, dilde muhabbet
Besti’ni odlara salan bu dünya
AY OLMAZ
Zulmü şebahetde beylerin tayı
Olmaz bu dünyada olmaz, ay olmaz
Ne yar yara yeter, bir murad alar
Bir kimse bay olmaz, ay olmaz
Her ne görse deyer; külli var menim
Alma menim, heyva menim, nar menim
Söndürdü çırağım biilgar menim
Çeşmim gibi bir çay olmaz, ay olmaz
Çoh ahtardık, tapammadık bir çare
Beyler günümüzü eyledi kara
Bunlar ki, var Besti daha dağlara
Ne yaz gelmez, ne yay olmaz, ay olmaz
DEYMEMİŞ
Var mı üreyim ezalım dövranda
Feleğin elinden zede deymemiş
Namerdin ucundan, nadan dilinde
Çatıb kulağına hede deymemiş
Demirem meleyem, ne de ki göyçek
Sözümde yalan yoh, gerçeyem gerçek
Ötmeyib böyrümden bir erkek milçek
Astanama soltan, gede deymemiş
Besti’yem odlara galandı canım
Bu te’neye nece dözüm dayanım
Gelmedi ağ günüm, teze dövranım
Düşman ağzın yummaz pede deymemiş
DÜŞMÜŞEM
Mecnun’suz çöllerin Leylasiyem men
İtgin yarın sorağına düşmüşem
Yahşı, aşık ile gezir çemende
Tekerinin gırağına düşmüşem
Şirin’in beyninde eşgin eseri
Ferhad gayalara vurur tuseri
Kirpik katlamıram o günden beri
Yata bilmem, gam dağına düşmüşem
Aslı’nı yandırıbközleyen felek
Namerdlik makamın gözleyen felek
Besti’ni ölünce izleyen felek
Öldür, kurtar, ayağına düşmüşem
KARAYLILAR
LALE
Yarın kanlı köyneyi tek
Kızarır yol üste lale
Han çobanı getir dile
Bir şirin can iste lale
Derdim dönüb hekayete
Canım dözer bu zillete
Yar mezarın ziyarete
Gelib deste deste lale
Hara getsen gelerem men
Ahu kimi melerem men
Betsi deyer; ölerem men
Bu dağlardan getse lale
DOLU DÜŞSÜN
Muhannete can deyenin
Dili düşsün dili düşsün
Vadesiz köy zemisine
Dolu düşsün, dolu düşsün
Dil dedim ağladı cahan
Bir sırrım kalmadı punhan
Yurdun olsun yerle yeksan
Üsten elin yolu düşsün
Düşmanla kim peyman bağlar
Sinemden getmeyib dağlar
Bu Besti’ni goyub ağlar
Zalım beyin golu düşsün
ÇOBANDAĞI
Senden akır ab-ı Kövser
Suyun baldı, Çobandağı
Bezenmisen gelin kimi
Ne calallı, Çobandağı
Kekliklerin gonur daşa
Gaggıldaşa-gaggıldaşa
Her gören eyler tamaşa
Bir hayaldı, Çobandağı
Her türlü çiçek sinende
Tapılmaz gayriçemende
Bahar faslı Besti sende
Konak kaldı, Çobandağı
DAĞLAR
Besti’nin ah nalasından
Oyan dağlar, oyan dağlar
Kan damır dağ lalasından
Sen de kana boyan dağlar
Keklikleri gaggıldaşır
Ayağı kan eyler daşı
Sel-sel olub gözüm yaşı
Hünerin var dayan dağlar
Beyler bizi getdi cana
İgitleri saldı kana
Ayrım eli zulmethana
Bec necedi o yan dağlar
DAĞLAR
Dağ üstünden çekdin dağı
De, neydi günahım dağlar
Sen mene kesildin yağı
Tutsun seni ahım dağlar
Kara gelibdir dövranım
El vurma töküler kanım
Hanı benim Hançoban’ım
Oydu kıblegahım dağlar
Niye bele yazdı felek
Ayrılığa dözmür ürek
Besti kimi sen de kal tek
Olmasın penahın dağlar
İNANMIR
Bir gamlı bülbülem
Güller inanmır
Mecnun’suz Leyliyem
Çöller inanmır
Göz yaşım sel olur
Göller inanmır
Bir garib yolcuyam
Yollar inanmır
Deyirem hesretem
Kollar inanmır
Sözüm dastan olub
Teller inanmır
Aşık Besti menem
Eller inanmır
Sinnim dohsan olub
İller inanmır
MUHAMMES
SALMA GEYLÜ KALA MENİ
Sana kurban olum ata
Verme bir ağ yala meni
Kulak as ahı naleme
Verme bir ağ yala meni
Salma geylu kala meni
Gün çıhanda günnen durram
Tandır salam hana gurram
Üçte getsem igit yorram
Bibi, çekme ala meni
Salma geylu kala meni
Adımı koydular Besti
Kardaş keleyimi kesdi
Öldürmekdi meni kasti
Atam bilmir bala meni
Salma geylu kala meni
Kurbanam kohum-kardaşa
Rahm et gözden akan yaşa
Puç ömrü vurmadım başa
Ana, verme çala meni
Salma geylu kala meni
Yaşı geçib olub elli
Ağ tuku başından belli
Ağu sözlü, seher dilli
Dile tutma, hala, meni
Salma geylu kala meni
Oğlan de bir, nedir adın
Bilmedim eşginin dadın
Allah’ım versin muradın
Salma geylu kala meni
Atam verir çala meni
Besdi deyer; yandım, yandım
Allah adı olsun andım
Zeher şerbetinden kaldım
Atam saymır bele meni
Salıb geylü gala meni
3 Şubat 2012 Küçükyalı - İstanbul
Besti hanım sizi gerçekten çok seviyorum. Bu sevgi bir şehevi aşk ile değil bir şefkat duygusuyla. Tıpkı bir ananın evladına olan sevgisi gibi. Karşılıksız ve yürekten. Şiir yazmadaki cesaretinizi ve yürekliliğinizi tebrik ediyorum. Öylesine bir duygu yoğunluğunuz ve hayal gücünüz var ki. Bunu dizelere çok güzel yansıtıyorsunuz. Siz okumadan böylesine nefis şiirlere imza atıyorsunuz. Ya bir de bu işin tahsilini yapmış olsaydınız, yani şiirin formatı hakkında bilgi sahibi olsaydınız ne muhteşem eserlere imza atarsınız.
Çevirisini yaptığım Aşık Besti nin şiirlerinde de sizi buldum. Reenkarnasyona inanan biri olsam diyeceğim ki siz o Aşık Besti'siniz.
Sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum.
frezya...
16 Ocak 2012 Pazartesi 20:00:25
şair kendini ne güzel anlatmış...
yazmaya devam edin, yazdıkça çoğalırsınız...
yazmaya devam edin, yazdıkça çoğalırsınız...
Necla Kezban Turan
2 Aralık 2011 Cuma 20:20:58
kadınlar vardır hayatları elinde,
kadınlar vardır yanar kendi elinde...
beyaz kağıdın üzerinde bıraktığımızdır işte bizden
geriye kalacak olan.. ne güzel bir düşünce.
kadınlar vardır yanar kendi elinde...
beyaz kağıdın üzerinde bıraktığımızdır işte bizden
geriye kalacak olan.. ne güzel bir düşünce.
Yaşanmamış Aşkların Şairi
28 Ağustos 2011 Pazar 06:05:32
Haddim değil ama, sizi takdir ettim,,, okuma azminize hayran kaldım,, erkekler için derler ki., 40'ından sonra azanı teneşir paklar,,, siz maşallah bayan olmanıza rağmen, yani her türlü zorluğa kanat geren birisi olarak, 40'ından sonra yazmışsınız,,,
Ne mutlu size,,,
Ne mutlu size,,,
İŞTE BUDUR...
KADIN EĞİTİLMELİ, KADIN KENDİSİNE YATIRIP YAPARAK KENDİSİNİ EĞİTMELİ.
Çünkü ***ana***dır kadın.
Eline 3 kilogramlık bir maya teslim edilen bir maya.
Sütüyle karnını doyuracak bebesinin,
sevgisiyle ruhunu...
Beyni ile de şekil verecek,
keskin bir spatula kadar zanaatkâr olmalı elleri,
bir öğretmen kadar da bilgili,
demirinden harcından çimentosundan tuğlasından ,
özgün mimarisi ile şahane bir yapı ortaya çıkarabilsin.
ÇÜNKÜ YERYÜZÜNDEKİ EN ZOR İŞ İNSAN BEYNİNE ŞEKİL VEREBİLMEKTİR.
--------------------------------------------------------------------------
Kutluyorum. Öğrenmenin okumanın asla sonu yok.
EĞİTİME DEVAM...