1920ler ile 1970 yılları arasında yaşamış bir kızın hikayesi mücellâ...
Modernleşme çağına giren bir dünya ve eskide takılmış bir anne...Eski ve yeni arasında kalmış olan mücellâ sert kurralı annesi tarafından yönetilir.Ama gelişen zamanın etkisiyle bir adım öteye gidemez. Ne annesi memnun ne de mücellâ...

Mucize her şeyi tüm sebepleri aciz bırakan demektir ve buna göre bir sineğin yapılması bile bütün sebepleri aciz bırakan bir mucizedir.her birşey hem kudret hem rahmet hem ilim mucizesi olan bir ilahî sanattır.

Bize yıllarca hep bilimin 'nasıl'a,dinin ise 'niçin'e cevap verdigini soyleyip ikisini birbirinden ayirdilar.Peki gerçekten böyle mi?
Okul kitaplarında cansız,şuursuz varlıkların sözde birbirini yaptığını kafamıza işlediler.Bir tek sineği bile yapmak için gerekli olan sonsuz kudret ilim,iradeyı,hayatı, cansız şuursuz sebeplere atfettiler Bütün dalalet'te buradan çıktı sonucun olmasını sebebe verince yaratıcıya bir yer kalmadı.Boylece yaratıcının ispatı ıçın her gün gordukleri mucize olaylarını bırakıp başka şeyler istediler.Oysa mucize;a-c-z kökünden gelip aciz anlamında her şeyi aciz bırakan demektir.Sanatcıyi sanatından başka yerde aramamak gerekir.Bu yüzden yaratıcımızın eserleri olan fizik,kimya,biyoloji gibi ilimleri incelemek öğrenmek en çok müslümanların hakkı.Umarım Kuran kitabını okuduğumuz kadar kainat kitabını okumayı başarabiliriz.Risale nurdan feyiz alınmış bu çalışmayı herkesin okuması gerektiği fikrindeyim iyi okumalar...