Ütuyopyaların distiyopların edebi akımlara yön verdiği yıllardan günümüze haykırış… Artık distopik anlatımların kendi gerçekliklerini oluşturduğu bir çağda yaşıyoruz… Hayallerle gerçekler birbirine karışıyor… Kendi gerçekliğinizi oluşturun başkasının gerçekliğini yaşamayın…. Sanal dünyadan başlayabilirsiniz…

Hollywood üzerine yazılmış bir başyapıt... Sadece Amerikalılar'a değil bize de neler yaptıklarının deşifresi... Akıl sahibi insanların derinlemesine düşündürecek bir rehber. Evlere şenlik sinema eleştirmenlerimize başucu kitabı okusunlar eleştiri nasıl olur öğrensinler... Entellektüel bakış nasıl olurmuş öğrensinler... Okudum ve çok beğendim çok...

Kitabı okuduğumda eleştirinin nasıl yapılması gerektiğini anlamıştım... Türk edebiyatının eksik yanı olan eleştiri aslında entellektüel bilgisi olmayan insanların zaten okunmayan edebiyatımızı daha da okunmaz hale getirmiştir... Sayın Alev Alatlının edebiyatın her alanında kendini hissettirmesi derin entellektüel bilgisinin tezahürü olsa gerek...

Rusyanın enbüyük edebitat ödülü olan M.A. Şoholov edebiyat ödülünü üstelik 100 yılında almak öyle sessiz sedasız bir edebiyatcının başarabileceği bir başarı öyküsü değildir. Sayın Alev Alatlı başarıya giden mozaik taşlarını sabırla döşerken, edebiyat severlerin gözlerine mozaikden ebruya geçişin lezzetini de tattırmıştır. Konuşurken ki yalnızlığını edebiyatında aşmış olan sayın Alev Alatlı yı saygıyla selamlıyorum...

Sadece kadınların değil erkeklerinde okuması gereken bir başyapıt, kitabın yazılış tarihi ve ögünden bugüne entellektüel olarak hiç tartışımamış taklitci feministlerle yobaz erkeklerin hala görmedikleri bir hazine... Okuyun aydınlanmak için...

Schrödingerin kedisi sadece Türk edebiyatı açısından değil dünya edebiyatı açısından da bir baş yapıttır. Yazarın entellektüel bakış acısı büyük ufuklar açarken yeni edebitatın okunabilir olması acısından önemli ipuçları barındırmaktadır. Nitekim bir sonraki romanı dünyanın en büyük edebiyat ödülünü üstelik yüzüncü yılında alacak kadar ses getirmiştir.
Türk edebiyatı yazım tarihinin en büyük dehalarından birinine sahip olmanın gurunu yaşamaktadır. Kalemine sağlık demek az olacağından Allaha şükürler olsun ki entellektüel aydınlarımız da var...

Kimse yok... Kimse yok burda.. Kitabın yazıldığı günden buyana on yıllar geçmiş olmasına rağmen ses veren yok... Burdan sesverenlerin sesleri takip edilip siliniyor... Kitaptaki öngörüler gerçeklesirken gözlerimizin önünde, yaşanan acılar katlanarak çoğalıyor...
Ülkeyi yönetenler kitabı okuma ve anlama zahmetine bile katlanmadan " yaşasın ölüm" çığlıklarına yaşasın ölümle karşılık veriyorlar. Yazarı atfeden sayın yönetici " önce yaşasın ölüm dedi sonra orda kimse var mı biz burdayız" gibisinden machevalist yaklaşımı yazarın gözlerinin içine baka baka söyleyebilmiştir.
Sakallı Celal hazretlerinin dediği gibi ciddiyet lütfen... Belki incele konusundaki ciddiyetsizliğimi yazar hoş görmeyecektir ama ülkenin içinde bulunduğu yaralara onyıllar önce parmak basan bir baş yapıtın ülkeyi yönetenlerce okunmamış olması kanıma dokunuyor...