Aşağıda 1,500,000'dan fazla şiir başlıkları arasından "Tarih" terimini içeren şiirler listelenmektedir. Tarih ile ilgili şiirler "kayıt tarihine" göre listelenmektedir.
Şiirlerin "Tarih" ile ilgili alakalı olup olmadıkları sistem tarafından otomatik belirlenip içinde aradığından konu dışı bazı şiirler listelenebilir.
Tarih ile ilgili "
979
" şiir aşağıdadır.
iç cebine lavanta koymuştum gecenin nepalin buluşuydu bu belki de kayboluşu radyodan rastgele bir müzik açmıştım sizin sokağa benziyordu kulaklarımı memnun edecek şarkıyı bulmuştum
siz ekonomi nedir bilir misiniz ya açlığın ,sefaletin ne olduğunu neye el atsanız berbat utanmadan, sıkılmadan ülke yönetmeye talipsiniz elinizdeki iki belediyeyi yönetmekten aciz
bunu soruyor kardeşim bana kafamda yer etmiş düşünceler eski tüfek bir devrimcinin itirafları kafayı çekip ülke kurtarmak rakı masasında bunlardan olmadım asla sanata gönül vermekle
Rahman ve Rahîm Allah'ın Adıyla “Ve bilin ki Allah'ın Resûlü içinizdedir.” ( Hucurât Suresi 7. Ayet) Resul gelir, tebliğe başlar. Allah’ın varlığını ve bir olduğunu, vahyin yeterliliğini anlatır. Gelenekçi din anlayışını kıyasıya eleştirir. Putları fikren devirmeye başlar. Bu, müşrik toplumun tepkisini çeker. Zira müşrik ruhban sınıfının saltanatı sallanmaya başlamıştır. Müşrik oligarşi, iktidarı ezilen sınıflarla, kadınlarla paylaşmaya yanaşmaz. Zekât ve infak gibi dinî ibadetler şirk cephesinin kanını dondurur. Toplumsal dayatmalardan çekinen insanlar çoğunluğa uyarlar ve resulü yalnız bırakırlar. Bu yüzden resule, az sayıda ruh sahibi Müslüman tâbî olur. Bu, Allah’ın sünnetidir: Hakkı savunanlar her dönem azdır; batıl davanın gayretkeşleri ise çoğunluk. Resul, ruh sahiplerini yetiştirir. Küfre karşı birlikte fikrî mücadele verirler. Resul vefat eder. Resulün arkadaşları tebliğe devam ederler. Vahyin yeterliğini kavrayan çok az sayıda insan vardır. Resulden sonraki iktidar dönemi çok uzun sürmez. Münafık ve müşrikler fitne çıkarırlar. Resulün yetiştirdiği talebeleri ve onların talebeleri vefat ederler. Şehit edilirler. Münafıklar ve müşrikler iyice kudururlar ve onların sözü geçmeye başlar. Uydurdukları hadislerle yeni bir dinî inanç inşa ederler. Vahyi ya değiştirirler ya da vahyi terk ederler, vahyi unuttururlar. Vahyin yerini rivayet kültürü alır. Artık vahyin yeterliliğini tebliğ edecek kimse kalmamıştır. Ve perde kapanır. Ne demektir perdenin kapanması?