kempol

5.3.2019 17:02:36

Şu gerçek gayet açık - seçik anlaşılıyor ki; bir milletin toplumun, ırk ve inançları farklı halkın yaşamını iyi ya da kötü yönden etkileyen unsur siyaset kurumları ve de siyaset adamlarıdır. Biz bu olguya yoğun biçimde yaşayan bir toplum haline geldik. Hele de bu oluşum üzerinde cehalet birinci derece de etkili olup hakimiyet kurunca, böylesin bir coğrafya da insanların yaşamı pamuk ipliğine bağlanmış, esenlik ve mutlulukları bütünüyle askıya alınmış olur. Peki, bu deyiş ve söylemimiz gerçek'midir? Gönül isterdi'ki yanılmış olalım; bu bizlerin yalın ve indi düşünceleri kapsamında olsun. Ama maalesef değil. Değerli şair dostumun güzel ve çok iyi niyetli, hatta sonsuz güzelliklerin özlemi içindeki bir insan olduğunu dostları ve arkadaşları olarak hep biliriz. Usta işi şiir sadece bir serzeniş değil. Oldukça fazla rahatsızlık, mutsuzluk ve sitemlerin de ötesinde kızgınlık ve olumsuzluklara duyulan öfkenin - umutsuzluğun haklı ve gerekli olan duyarlığın yansımasıdır. Bu duyguların yansımasını paylaşan güzel yürekli vatansever, toplum sever insan sayımızın %50 nin üzerinde olduğuna da inanıyorum. Peki buna rağmen niçin bu denli kapsamlı ve kahredici olumsuzlukları yaşıyoruz ?.... Tek sebebi, halkımızın umutsuzluğa düşürülerek, güvenceden yoksun kaldıkları kanı ve düşüncesine yakalanmış olmalarıdır. Buna sebep olanlarsa, " SİYASETÇİLER VE SİYASET " Kurumlarıdır. aslında mükemmel bir toplum yönetimi ve ahlak kurumları olmaları gerekirken, sorumsuz ve denetimsiz başı boş kurumlar haline gelmişler. Bu kurumlarda kümelenen çıkar ehli "Kendilerini vazgeçilmez siyaset" bireyleri sayan kimseler tüm toplum ve devlet yönetimlerinde gerekli ve zorunlu olan etik, insancıl, hak - hukuk, insaf ve vicdani duyarlık kurallarını ötelemiş ve yok saymışlar. Siyasiler ve kurumları bu denetimsizlik ve dokunulmazlığı kendileri açısından "güvence" olmasını sağlamak için, halkların güvenebileceği, tüm denetim kurumlarını işlemez hale getirmiş, kendilerine etki yapabilecek olanları da parçalara bölerek dağıtmışlar. Bir toplumda böylesin bir oluşum meydana gelince, hele de cahili bol, yanlış inanç olgusu ve pompalanmasıyla tutsak edilmiş bir toplumu maalesef zorbalık ve şiddet teslim alır. Bu gün içinde yaşadığımız acı durum maalesef budur. Toplumumuz Bir karpuz gibi ikiye bölünmüş görünümü yansıtıyor. Sebep olanlar: "Kerametleri kendilerinden mülhem" Siyaset adamlarımız ve de denetimsiz yanlış yönettikleri siyaset kurumlarıdır. Güvencesiz ve denetimsiz kalan hiç bir toplum ve halkın da böylesine kötüye giden bir oluşum ve bozulmayı düzeltme şansı hiç olası görünmüyor Değerli dost şairim, çok istememe rağmen ameliyatlı gözlerim, çalışmalarınıza yapmam gereken katkıyı sağlayamıyor, lütfen bağışlayınız. Sizi çokça esenlik ve mutluluk dileklerimle kutluyorum.
Kemal Polat