Nail Yavuz

9.11.2006 23:11:01

"Çırpınırken zoka ucunda
Sıcacık eller tuttu ansızın
Ufak bir yaraydı
Dönüşte eşlik eden"

zoka:ucuna kandırmak için yem takılan iğneli kurşun parçasıdır. Balık zokayı yuttumu
kurtulamaz bir daha misinayı koparmadıkça. koparsa bile
zokanın açtığı yara nasıl iyileşebilir ki? insan içinse zoka
kandırılmalar, inandırmalara karşın ihanetlerin gönülde açtığı yaradır.
yara ufakta olsa sıcak eller sıcak yürekler değmeden
iyileşmez bu yara.

şiirde yürümeye devam ediyoruz.

böyle bir yaşam ve duygular içindeyken;

"Uzakta gibi dururken
Güneş kırığı ışıklar
Üfledi içindekileri meltem
Kırıkları birleştirdi
Yüzüme gücün tarifini çizdi"

uzakta gibi görünen, ihtimal verilmeyen ve güneş kırıkları
gibi kesik kesik gelen sevgi kırıkları, can kırıklarını ve düş kırıklarını sarıp umutsuzluğu umuda dönüştürmüş. Bir meltem gibi
sevginin yumuşak esintisi dokunmuş yüze. Sevilmenin
yürekte yarattığı çoşku ve güç yüze yansımış.

"Soru işaretleri ünleme
Nokta virgüle dönüştü
Nefesime batanları
Kapımda yatanları
Temizleyip
Kuşbakışı yerleşti gözlerime"


ta uzaklardan esen bu meltenin getirdiği mutlulukdaki
soru işaretleri kalkınca;
nefese batanlar, kapıda yatanlar
temizlenmiş us'dan
yürekteki ikircikler yok olmuş... sadeleşmiş yürek.

ve final:

"Erişemedi kırağılar ayağıma
Şimdi sera mevsiminde içim
Zamansızlığa meydan okudum
Yürek zamanında güçlüyüm
İhanetin inadına..."

yürek coşmuş, sera mevsimi başlamış aşk'ta
ihanetlerin acıları sarılmış ve alt edilmiş ihanetler.
güçlü bir aşk büyümüş yürekte.

her ne kadar örtülüyse de dizelerin üstleri, düş gücümle
bu kadar açığa çıkarabildim şiire yansıyan duyguları.


özgün bir şiir dokusu oluşturulmuş.

kutlarım dostum

sevgiyle








Nail Yavuz tarafından 11/9/2006 11:13:47 PM zamanında düzenlenmiştir.