***

Beslediği her tane yarın umudu işler
Yağmurun ıslattığı çiçek yaprağı gibi
Ebediyet bedelli can pahasına düşler
Şehidin yurt ettiği vatan toprağı gibi


Her adım emanetti andolsun ki asıra
Mazinin ilk yazdığı kelâmından satıra
Sözünü duyurduğu sınırlardan sınıra
Aşk fihristi kalplerin nurlu evrağı gibi


Rıza rüknüne girmiş ne huri ne alevi
Nihayeti bilmiyor sonsuz katta ödevi
Ömrünü adadığı kader olmuş görevi
Sevdada yolculuğu miraç burağı gibi


Hakimiyeti devrin güç üzerine hordu
Zahirî nitelikte kuvvet denkliği zordu
İman hisarı kurdu ihyâ gönüllü ordu
Malazgirt’in desteği dua mızrağı gibi


Maviliğe bürülü yerle göğün düğünü
Aşk tılsımlı gölgesi altında aşar günü
Tarihinde kayıtlı medhe yaraşan ünü
İstanbul denilince fethin sancağı gibi


Dağı taşı uğruna candan aziz sevgisi
Nasib ile olacak bu da hakkın vergisi
Manevi duygulara hitap eden sergisi
Çanakkale davanın manâ uğrağı gibi


Yüz yıl geçmiş işte sıralı yok ki huzur
Nedeni anlaşıldı o günün değil kusur
Kardeşliğe adalı madem ki canlı şuur
Misak-ı Milli mahfûz inanç idrâğı gibi


Bir gayeyi taşırsa yürüyüşünde edep
Nefeslerde soluyan belirli gizli sebep
Niyetle işaretli şehadet meydanı hep
Hasret ıraklığının merkez durağı gibi



.

24-25.02.2016

.




.