akşam üzeri
şu akşam üzerlerini hiç sevmiyorum
kanını donduruyor insanın zaten günler kısa geceler uzun ve hüzün dolu akşam üzerleri boş geçen günlerin sonunda dolu dolu içe çekilen sigara dumanları beynini tırmalıyor insanın birde seviyorsan,ve uzaktaysa o senden birde eksilir yıllar ömründen yaşadığın hiç bir şeyin tadını alamıyorsan ve sevgilin bile heyecanlandırmıyorsa seni hiç çekilmiyor şu akşam üzeri yalnızsan,ağlamak istiyorsan hiç tanımadığın bir yabancının omuzlarında içinden çıkamadığın bir duruma itilmişsen anlamıyorsun dostunu düşmanını bir sigara daha yak şu lanet akşamın üzerine yada kendi ipini kendin çek şu akşam üzeri |
yaşadığın hiç bir şeyin tadını alamıyorsan
ve sevgilin bile heyecanlandırmıyorsa seni
hiç çekilmiyor şu akşam üzeri
yalnızsan,ağlamak istiyorsan
hiç tanımadığın bir yabancının omuzlarında
içinden çıkamadığın bir duruma itilmişsen
anlamıyorsun dostunu düşmanını
............
Akşamların hamakatının aksine;
Hoş yürekliler yaylasının cemrelerle
aydınlanmış noktalarında durarak,
En taze içtenlikte ve en taze derinlikte
sevda tomurcuğunun tozlarını içine çekerek,
Yüreğinde damıtıp safbaharlara fısıldayan bir ahenkte olmak
Çok daha hallice olurdu....
Bir akşam eşiğini yine da belirgin çizgilerle resmeden gönüle selam, saygı ve tebrikle..