BİR ŞAİR GEÇTİ BURDAN
bir ,şair ağlıyordu sessizce,
ay ışığı bir kuyu olurdu her gece o da,düşerdi onu ordan kurtaran eller olamazdı ruhu bunu imkansız kılmıştı. dudağı alev alev yanardı iç ateşinden, anlatamazdı gönül yarasını çekmeyene dört duvarı onu boğazlardı; iç çekerek vefasız bildiğine. uykusuz sabahlardı. bilmediği bir şey vardı; kahrı sevdiğinin kahrıydı kaleminin mürekkebi onun gözyaşlarıyla dolardı. dizelerine kan damlarken; o kanı gizlerdi çekinirdi onu üzmekten hem de vefasız bilinme pahasına onu seyretmekle yetinirdi uzaktan. heybesindeki acı ,kelimeleri dağıtarak, bir, köşede oturup hikayesini anlatarak , gözlerinden parlak boncuklar dökerek, bir şair geçti burdan dört mevsimin farkını farketmeyerek. anılarını yaşayıp süsleyerek , sevdiğinin çehresine bürünerek , ardında lekesiz bir isim bırakarak o şair geçti burdan yanarak . sevginin eş anlamından esinlenip durmadan yazarak. yazarak. Nuran KARACA20:02 08.02.2016 |