Bir yusuf vardı
Yusuf.un bir kuyusu vardı
saraya uzanan Yusuf.un bir sarayı vardı zindana uzanan Gönül kuyusundan aşkla çıktı saray kapısını aşkla çaldı zindanı aşkla saray yaptı hak onu mısıra aziz kıldı Bir yusuf vardı Yakup.tan olma hasreti düğümle boynuna dolamış nur yüzüyle görenleri hep yakmış sabrı ile hakkın rızasını almış Yusuf.un bir kuyusu vardı aranan içinde gönül saadetini taçlandıran özendikçe güzelliği daha da artan saklandıkça mücevher gibi parlayan Bir yusuf vardı gönüllere sultan olan gönüllerde adalet terazisi kuran hiç durmadan hak aşkı ile yanan bir gül gibi yeşerdikçe solmayan Bir yusuf vardı mısırda yaşayan aslı Kenanlı olan bir yusuf özü de sözü de bir olan bir yusuf peygamber hırkası giymiş bir yusuf Yusuf.un kardeşleri gaflete düşmüştü gözleri kör olmuştu kulakları sağır ama o şefkat ve merhamet doluydu onu aziz kılmıştı teslimiyet zırhı |