ACELE ETME ZAM/AN
-Acele Etme Zam/an-
... Gecenin o dingin karanlığını içinde hissedersin ya bazen, gün ışığı da doğar ya inatla gözlerini açmak istemezsin yorganın sana kuş tüyü kadar hafif gelir içine gömülürsün sımsıcacık dahada derine. Düşlerinden uyanmak istemezsin ya hani, Zoraki kulaklarını çınlatan o sesi sustursanda ısrar eder seni kaldırmak için ve yenik düşersin zamanın kendisine. İşte her zaman kelimelerle bile yarışır bu zaman ne kadar anlatsanda kendisini, umursamaz ve hep kazanır, kural budur çünkü. Bazen tam da sevdiğinin omzuna dayamışken başını geçmesin istersin ve an’ın güzelliğini yaşarsın, Aşk’ın cömertliğinde, bazende acılara denk gelirse çabuk geçsin istersin unutmak unutturmak için hüzünlerini. Yanıldığımız bir şey var sanırım hep kendisine çalışır zannetsekte aslında o hep bize çalışır. Akıp gider bir çırpıda bizi hayallere kavuşturmak için, yine de yaranamaz değilmi. Velhasıl zaman bu, sana uymaz sen ona uyacaksın hep, çokta ketumdur taviz de vermese de mutluluğuda yaşatır yine kendi içinde hak ettiğin sürece. Aslında kendisinin bu tutumunun doğru olduğunu yine kendisi anlatır bize zaman zaman da dokundurur kıymetinin değneğini. Eh be zaman sen nelere kadirsin ne senle olunuyor dolu dizgin, ne de sensiz olunuyor, yolunu gözlediğin yüreğinde gizlediğin ne varsa artık beklediğin. Ey zaman; ne sen acale et ömrü bitirmekte onca yaşanacak güzel günler varken düşlediğin, nede aheste ol sevgiliye yetişmekte. İçine hapsettiğin zaman/sızın bizim, geçmek isteyen se zanam/sızlığın senin. Zaman zaman dur bekle ne olur, beraber ilerleyelim.! Zira; an’da güzelsin, ne acelen var ki. Sevil Özdemir |
.................. Saygı ve Selamlar...