Ne Giyseniz Yakışıyor RuhunuzaBasım yılı : İki Bin On İki Türkçeden acılarına çeviren : Bizler... Çevirmen dişiler, dişil çeviriciler Gündüzü geceye, beyazı siyaha çeviren kadınlar Oluşan telaffuz yaraları her okundukça kapanan tuhaf, çok tuhaf, hep bir ucu eksik neşriyatlar İkinci baskı, üçüncü baskı, dördüncü baskı daha ne kadar dayanabiliriz ki bu baskılara kaotik kuyu sıkıntıları Kalbim, en çok okunanlar listesinde sonuncu pazarlık payı dahi verilmiyor, umutlarımla Ölümden önce, kaç çıplak gece daha uğrar mahzenime Birikiyor, birikiyor yıllanmış, meyve veremeyen aynalarım derin bir ateşte, derin imge közleri iki heceli bir zamanımda sıkışıp kalmışsınız ki siz yine de geleni geri çevirmeyeyim, ayrılık misafiri olsanız dahi ruhumun yanında yeriniz var biz öyle gördük, eski aşklarımızdan öyle büyüdük, ak sakallı umutlarımızla pek tabii mağrurdur, karanlık sevici mum ışığı aydınlattığı kadar dik durur, şahit olduklarına en hırçın yıkıntılar bile kıymet bilir yazgımızda o sebeple gönüllü arıyorum, bu duygu savaşlarıma boynumda kuşlardan bir tasma sadece asi sözcükler sürüklüyor beni gözleriniz nereden eserse fırtınanın ortasındaki tekne rolü verilmiş bana acıtan tenlerinize çarpmamak için kırıyorum dümeni belki sakin bir dudak limanına varırım umuduyla çok çalıştım tüm mevsim boyunca dersime kravatımı bağlayıp, bir ayrılık görüşmesine gidiyorum öz geçmişim, özüne geçmiş sicilimde avuç avuç ağlamalar biliyorum, kabul edecekler yine bu çıkmaz öyküler işçiliğine Ziyade olsun, ben kalkayım bu şiirden yeryüzü sayfaları sondan başa hatırlanır belki de Bitim yılı : İki Bin On İki Aralığından çıkmaya çalışırken renksizliğim Kırk İki Sayfalık Hayal Kitabım Bir kez daha boyama kitapları, boyama kalemleri gri yatakları, nü saatleri boyamanın uğraşında Kökeni yedi kök uzaklarımda anonim yalnızlığıma ithaftır ayrıca Kaynakça : ? - isimsiz ten aldanışları velhasıl, hasıl olan tüm arzularımın hayrına Bu şiirin yazılmasında, dikilmesinde, emeği geçen tüm şehvetlerime teşekkür ederim. Oktay Coşar |