Gül ve sümbül çok bana.Gül ve sümbül çok bana.. Ağarttın saçım sakalım,bunun suçu sendemi var. Yalan mısın be hey dünya sana yalan diyenler var. Kahbe dünya yalan diye küfür edip sövenler var. Söylenenler kahırdan mı bunda senin suçunmu var. Şu koskoca cihanda, toprak sensin, taşta sensin. Bulut sensin,yağmur sensin,gözden akan yaşta sensin. Umut gönüllerde emek,hayallerde düşte sensin. Yetemedin hiç kimseye,yoksa gerçek boşmu sensin. Gözümüz aç bilemedik çoğumuzu azımızı. Her şeyini talan ettik ,çekemedik elimizi. Mevlam yazmış yazımızı,bu olanlar bize azmı? Nasıl taşırsın bu yükü söyle bize öcün varmı? Karanlığa yeter deyip güneş olup doğsan bile. Yaranmazsın hiç kimseye yağmur olup yağsan bile. İnsanlığın hizmetinde gece gündüz dönsen bile. Yaradandan emirmi aldın,bıkkınlığın gelmez dile. İnsan oğlu alırken hoş, verir iken neden cimri. Hesabı kitabı yapıp sen mi biçersin bu ömrü? Hakkın vuku olduğu gün vardır Allah’ın bir emri. Senin bunda suçun yokmu,hep kabahat benimmi. Garib Erol niyaz eder,ondan mağfitet diler. Dünyada gözü kalmadı özü taprağa gider. Vakit vuku bulduğun da,tabuta nasıl girer. Mezarımda gül ve sümbül,bir tutam ot çok bana. 17-1-16 Erol Köktaş |