Sen bir hasreti büyüt içinde o büyük depremin ardından özle parçanı senden kopup ayrılan!
O ki aşılanmış bir dal gibi sarmıştı seni gövdesine sen de onu aynı biçimde.
Tuttu aşı çiçeklendi ağaç, meyve verdi o gövdesinden daha çok dalının meyvesini severdi.
Alttaki dalda tam da dalın birleştiği çatalda kaç balta, nacak darbesi vardı; hâlâ belliydi, derindi izi yaranın, aynı çatı altında kardeşkardeşe düşman yoktu benden başka saranın, seni sevmeyen bir, seven bin pişman!
Say ki bir kez tutuşunca kömür hiç sönmeyecek bitmeyecek gibi ömür sardı sırtına kendi külünü kül içinde köz, köz içinde öz çok uğraştım, çözemedim sen artık kendin çöz!
Başladığı gibi bitmedi yarısında koptu film biliyorum, herkes merakla bekliyor nasıldı acaba filmin sonu; bilmezler, bilemezler onlar yaşamadılar ki bunu yaşayamazlar da!..
Değil mi ki aşk çıkmış çıkabileceği yere ulaşmış ulaşabileceği en son zirvelere...
Bir tomurcuk gül giymeden daha gelinliğini kızıl pembe bir damla kan gibi düşmüşse karın beyazına(?) dayanılmaz acı ayazına!..
Değil mi ki zirve soğuk zirve kar kanı donar insanın kar insanı başka türlü yakar...
... Ve ben hâlâ yaşıyorsam ne büyük vakar hem sıcak hem soğuk bir büyük mucizedir, kâlbim seni sevmekten tam bir gerçek acuzedir...
Aşka düşen yanar zirvelere bir çıkar bir iner her inişte üstüne ardından bir çığ biner...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
NACAK DARBESİ - I şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
NACAK DARBESİ - I şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.