SAAT 16’YA GELMEYECEĞİM
Seni okudum,
Bir kitaptan akıp giden yazılar arasında, Issız kalbime vuran rüzgârlar gibiydin, Gittikçe batan bir güneş gibi kayboluyordum sende, Hani yağmurlu mevsimler vardır ya, Hani sokaklar ıslak ıslak olur, Arabalar sırılsıklam, Ağaçlar buğulu gölgeler gibi kalır ya, İşte oralarda sustuğum zamanlar olacak… Saat 16’ya düşen sensizlikler uyuyacak yüzümde, Kül renginde dökülen yalnızlıklar acıyacak canımda, Çocuk gibi duvara yaslayacağım yanağımı, Bulutlara kaçıp giderken, Hep seni özleyeceğim gökyüzü karardığında… Dokunduğum yerlere hüzünler titreyecek, Ve kalbim kuruyacak, Ruhum solacak!.. Geride hiçbir şey kalmayacak, Hiçbir şey kalbime sığmayacak, Al, bu şiir de senin olsun, Oku, Sonra da at gitsin! Ben olmayacağım belki de, Belki de saat 16’ya gelmeyeceğim bir daha, Bak! İşte bu kitap da bitti, Seni bitirdim, Akşam, gündüze yaklaşmadan, Sen bende kalmadan!... 26.05.2006/SARAY Saat:23.09 B.BİRİCİK |