SUS/ADIM
-Sus/adım-
... Seni sevme nedenim, pusudaki sessizliğimin yalnızlığımla küs olmasından değil, sana susaması belkide, belkide, kalemimin seni yep-yeni beyaz sayfalara yazma hevesinin önüne geçememesidir kimbilir.! Hasretinin soğuk mahzenlerde en özel günler için bekletilen şarabından hiç de farkı yok diyemem, diyemem, çünkü seni değerli kılan bir tohumun toprakla buluşması, yağan yağmurunda can bulması, doğan güneşinde beslenmesiyle hasat zamanına erişen emekçilerin elinde değerlenmesinden daha çok emek verdim ben sana düşlerimde. Ben sana bir ananın dokuz ay karnında taşıdığı yavrusunun kucağına ilk alışındaki o cennet kokusunu içine hapsetmesi kadar ve ilk can suyunu kana kana içtiğini, göğsünün derinliklerinde içine sindiğini hissettiği kadar, birde sus/adın’ı koyduğum çok sevmelerimin dilsizliğinde sevdim. Ve ben seni çok sevdim. Şimdi anlıyormusun senin bendeki değerinin süt-beyazı sayfalarımda sevdamı ölümsüzleştirmek için sus/adım’ın sen oluşunu, herkese duyurmak için yazdığımı. Sus/adım ben sana çok susadım... Sevil Özdemir. |