EY OĞUL (NASİHATNAME)
Atalar ah Atalar
Koca dağdır Atalar. İki beden, bir candır Ölmez sağdır Atalar. EY OĞUL (rahmetlinin diliyle) Şu yalan dünyaya veda etmeden önce Dinleyin biraz içim dökeyim ey oğul! Azrail ecel şerbetin sunmadan önce Derdim nedir deyinde bileyim ey oğul! Eskiden selam verenler hani nerdeler Şimdi ne haldeyim bilmez selam edenler Şu Osman’a zindan gelir gayrı geceler Duymaz olur ahım kimsecikler ey oğul! Bin dokuz yüz otuz sekiz yılından beri Tanıyabilmiş değilim daha ben beni Yıl iki bin on üç gayrı dönüş yok geri Ömür dediğin gelip geçiyor ey oğul! Tartışır idik hep Annen ile bir zaman Yokluğunda bir yandım pir yandım el aman Bir yalnızlığa gark oldum halim pek yaman Verilmeli imiş yâre kıymet ey oğul! Göçtü fani dünyadan tam altı yıl evvel O günden beri herkese göründüm tembel Şimdi olmasın hiç kimse yoluma engel Kavuşuruz belki de orada ey oğul! Elim tutar iken sığmaz idim parkama Bende doğrulup yaslanır idim arkama Şimdi ise döşek batar oldu sırtıma Güvenme gençliğe geçicidir ey oğul! Gözlerimin feri gitti görmüyor gayrı Kulaklarımda işitmez duymuyor gayrı Yorulmayın hiç boşuna bitmişim gayrı Zaman su misali akıp gitti ey oğul! Sizlere de epey bir yük oldum be evlat Hata eyledim ise de ettiniz sebat Ol Rahman üzerinize gere kol kanat Evlatlarınız da sizi tuta ey oğul! Torunlarımı da çokça kırdım bilirim Yaşlılık işte başka ne diyebilirim Arada bir rüyanıza girebilirim Kapamayın gönül köşkünüzü ey oğul! Gözlerim yollarda gayrı hayır yok benden Can çekiliyor yavaşça inliyor beden Başımda bir ağırlık var bilmem ki neden Boncuk boncuk ter döküyor alnım ey oğul! Yavrularım size bir kaç nasihatım var Bir birinizi kırıpta kalmayın naçar Yine gardaşlar gardaşa kapısın açar El kapısından ummayın medet ey oğul! Gardaş candır can ki elbet cana darılır Ummadık yerde üzülür bazen kırılır Fazla sürmez gör ki bir an gelir sarılır Sevgi saygı var ise görülür ey oğul! Hikmeti çok anlar isen ahde vefanın Sevmeyen sürmez devranını sefanın Hakk için harca ki manâ bulsun zamanın Yalnızca Hakk’a edesin secde ey oğul! Diri olsa idim kalkıp gezer idim bir Selamun aleykum deyip tozar idim bir Bakıp şu aciz halime kızar idim bir Gayrı bunlar bir hayâl bilirim ey oğul! Korkmayın bu gece biraz serin olacak Benin için mevzu hayli derin olacak Yarın geriye bir cansız beden kalacak Hep hakkınızı helal eyleyin ey oğul! Dürdane Sahra Kadriye Fatıma’m benim Gürsel’im Alper’im Beşir’im can Bünyamin El eder uzaktan Mustafa’m ve Elif’im Sizleri Hakk’a emanet ettim ey oğul! Ben Elif aşkına yandım bittim ey oğul! Tarih: 11/11/2013 Bünyamin Batmaz |