TUTKUNUM SANATUTKUNUM SANA akşam olmuştu yine karanlık çökmüştü ne çabuk geçmişti zaman oysa az önce sevdiğimi düşünüyordum tütünüm bitmişti bir koşu gittim tütüncüye usta en sertinden ver yine boğazı yakan cinsinden hani ciğerleri daraltan sonrası ver elini Üsküdar mekanım vardı orda balıkçılar kooparatifi kız kulesini çok net görüyordu bir de kimsecikler yoktu üç beş ihtiyar balıkçının dışında tam kafa dinlemelik usta bana bir çay herzamanki gibi demli şekersiz zift gibi bir sigara yakıyorum kız kulesine karşı yudumluyorum çayı aklımda aklımdan çıkmayanım dünya güzelimi düşünüyorum saçlarını hayal ediyorum gözlerini ,kokusunu,sesini kız kulesi birden canlanıveriyor sanki hey deli rüzgar üşütüyor adamı ama yüreğimde sevdiğimin yarası ateş olmuş kor olmuş mangal gibi yanıyor en derinden ne rüzgarı kar yağsa don olsa kar etmez yüreğinde sevvdiğini taşıyanlar üşümez elim telefona gidiyor her seferinde lan acaba acaba arasammı her defasında vazgeçtim en sonunda bikere aradım üç kere alo dedi ben bir şey diyemedim tabi içimde bir heyecan kalbim duracak o soğukta ter bastı hava çok sıcak nasıl sevinçliyim ama aramızda mesafe yoktu sanki karşımda dalga sesleri dünyanın en güzel en anlamlı şarkısını çalıyorlardı seni anlatıyordu sözleri gökteki yıldızlar ay seni ismimde saklı olan seni çiziyorlardı gökyüzüne milyonlarca gökyüzünü süsleyen yıldız kalbimi süsleyenimi çiziyorlardı geceyi bu yüzden seviyordum da aynı zamanda nefret ediyordum geceden sen hariç güzel olan herşeyden gülmekten ,eğlenmekten ve sensiz geçirdiğim her anımdan beklemek elin kolun bağlı beklemek hiçbir şey yapamadan çaresiz bir şekilde öylece beklemek ulan sabır taşı olsa yok olurdu zannetmeki bu şiir ve diğer şiirlerimde seni anlatıyorum anlatmam anlatamam öyle bir tarif yok daha ben yazıyorum öylesine yazarken bile içinde sen olduğundan doyamıyorum yazmaya daha doğrusu sana nasıl doyabilirimki sana tatmin edildikçe şiddeti artar bazı ihtiyaçların bağılmlılık yapan maddeler gibi seviyorum seni tutkunum sana ÖMER ÖZTÜRK |